15.38
jimin
jimin otobüse bindiğinde etrafına bakındı. sabahki çocuğu görememişti. belki gelir diye beklemeye başladı. kapı tarafında her hareket olduğunda gelen o mu diye bakıyordu. yaklaşık 10 dk sonra genç çocuk otobüse binmişti. jimin, çocuğu görünce gülümsedi.
jungkook
jungkook saatine baktı. geç kaldığını düşünerek otobüs durağına doğru koşmaya başladı.
otobüs durağına geldiği zaman otobüsün henüz hareket etmediğini görünce rahat bir nefes aldı ve otobüse bindi. gözleri hemen turuncu saçlı çocukla buluşunca, genişçe gülümsedi.
jimin
jimin genç çocuk ona sesleninceye kadar çocuğa baktığını fark etmemişti bile.
"oh, merhaba! bir an geç kaldım sandım, korktum."
jimin gözlerini kırpıştırarak çocuğa bakmaya devam etti. birden genç olan gözüne daha yakışıklı görünmüştü.
jungkook
jungkook, turuncu saçlının bakışlarından kaçınıyordu. çocuk daha önce onu hiç görmemiş gibi inceleyerek bakıyordu. daha fazla bakışlara dayanamayıp çantasından çizgi romanını çıkardı. turuncu saçlı çocuğa elindekini gösterip,
"sen de çizgi roman sever misin?" diye sordu.
"hm, evet."
jungkook ortak bir nokta bulduğu için sevinmişti. tam en sevdiği çizgi roman karakterini soracağı sırada turuncu saçlı çocuk yerinden kalkmıştı.
"ben burada iniyorum. yarın görüşürüz"
jungkook cevap bile veremeden büyük olan, otobüsten inmişti.
"görüşürüz." jungkook turuncu saçlı çocuğun arkasından sadece kendisi duyabilecek şekilde gülümseyerek fısıldamıştı.
***
