07.36
jimin
jimin otobüsün jungkook'un bindiği durakta durduğunu fark ettiğinde kafasını kapıya doğru çevirdi. gözleri tanıdık gözlerle buluşunca gülümsedi. ve çocuğun yanına doğru gelmesini izledi.
küçük olan jimin'in yanına oturduğunda gülümsedi ve konuştu."günaydın jimin"
genç olanın jimin'e adıyla seslenmesi jimin'in gülümsemesini sağlamıştı.
"sana da günaydın kookie"
jungkook
jungkook, jimin'in ona 'kookie' diye seslenmesine sevinmişti. hafifçe gülümseyerek kafasını önüne çevirdi.jungkook, okula geldikleri zaman jimin'e dönüp baktığında çocuğun sırıtarak uyuduğunu gördü. mecbur olduğu için jimin'e seslendi:
"jimin! okula geldik. yah! kalkmıyorsan gideceğim."
jimin
jimin gözlerini açtığında karşısındaki tanıdık yüzü görünce gülümsedi. otobüsün camından dışarıya baktığında okula geldiklerini fark etmişti. hemen üstünü düzeltip jungkook'un peşinden otobüsten indi."neden bu kadar çok uyuyorsun?"
yürürken birden gelen küçük olanın sorusuyla birlikte omuz silkip gülümsedi.
"sadece uyumayı biraz fazla seviyorum."
jungkook sadece gülümseyerek kafasını sallamıştı.
jimin ise çocuğa tekrar baktığında çocuğun diğer tarafa dönmek üzere olduğunu fark edip konuştu.
"sanırım burda yollarımız ayrılıyor. öğle yemeğini beraber yemek ister misin?"
küçük olan hevesle başını salladığında jimin genişçe gülümsedi.
"öyleyse bana telefon numaranı ver. nerede buluşacağımızı kararlaştırmak için haberleşiriz."
jungkook gözlerinin içi parıldarken numarasını söyledi.
"+82 xxxxxxxx"
jimin numarayı duyduğu gibi hızlıca telefonuna kookie adıyla kaydetmişti bile.
***