07.39
jungkook
jungkook sabah otobüse bindiğinde gözleri turuncu saçları aradı. fakat çocuk ne hep oturduğu yer de ne de başka bi yerde yoktu. neden gelmediğini merak etti. kötü şeyler olmuş olabileceğini düşündü ama en sonunda uyuyakalmış olabileceği düşüncesinde karar kıldı. daha fazla düşünmeyip kendisini kulaklığında çalan şarkının ritmine bıraktı.çok geçmeden otobüs okula vardığında oyalanmadan indi. gözleri hemen turuncu saçlı çocuğu aramıştı. okula gelmediğini anlayınca somurtarak sınıfına doğru yürümeye başladı.
08.46
jimin
jimin saate baktığında 08.46 olduğunu gördü. okula geç kalmıştı. hemen hazırlanıp evden çıktığında aklına küçük olan gelmişti. acaba onu merak etmiş miydi?jungkook
jungkook teneffüs olduğu gibi belki okula gelmiştir diye düşünürek direkt bahçeye çıkmıştı.etrafına bakınmaya devam ederken gözleri kapıdan giren turuncu saçlıya takıldı. çok geçmeden gözleri buluşunca gülümsedi ve çocuğa doğru koşmaya başladı.
jimin
jimin ona doğru koşarak gelen çocuğu görünce içinde bir şeylerin kıpırdadığını hissetti. kahvaltı etmediğinden dolayı olduğunu düşündüğü için fazla üstünde durmadı.küçük olan yanına geldiğinde önce soluklandı, sonra konuştu:
"hey! sabah otobüste olmayınca meraklandım. bir şey mi oldu?"
jimin çocuğun onun için endişelenmesine sevinmişti. kıkırdayarak çocuğa cevap verdi:
"sadece uyuyakaldım."
küçük olan kafasını sallayarak onayladığında jimin hala birbirlerinin adını öğrenmediklerini hatırladı.
"o kadar konuştuk ama hala birbirimizin adını bilmiyoruz. adın ne?"
"jungkook. jeon jungkook. peki senin?"
"park jimin."
"güzel isim jimin." küçük olan en güzel gülümsemelerinden biriyle beraber konuşmuştu.
jimin de ona kıkırdayarak ve saçlarını karıştırarak karşılık verdi.
jeon jungkook. jimin bu ismi unutmayacaktı.
***
yazarken feels geçiriyorum normal mi?