jungkook
jungkook, o günden sonra okula otobüsle gidip gelmemeye başladı. sabah ve akşamları yoongi onu arabasıyla alıp bırakıyordu. jungkook bazenleri 'acaba jimin beni merak etti mi?' diye düşünse de bu düşünce aklında uzun süre kalmıyor, yoongi'yle beraber dağılıyordu. zaten gün içinde de jimin'i görmüyordu.
jimin
jimin, jungkook ve yoongi'yi o halde gördükten sonra başta nasıl davranacağına karar verememiş olsa da sonradan iyice düşünmüş ve onlarla karşılaşmamaya karar vermişti. sabah ve akşamları jungkook zaten otobüse binmiyor bu da işini kolaylaştırıyordu. okulda ise onları gördüğü zaman hep kaçıyordu.
jimin bu birkaç gün içinde taehyung'la yakınlaşmaya başlamıştı. ya da en azından düşüncelerini dağıtmasına yardımcı olduğu için yakın olmuştu. taehyung'a karşı kötü hissetse de onun gülen suratını gördüğü zaman 'kötü bir şey yapmıyorsun jimin, taehyung da mutlu.' diye düşünüyordu.
ve şuanda da taehyung'la beraber okul koridorlarında geziyorlardı. taehyung'un söylediği şey jimin'in aniden durmasına ve bir yere saklanmak istemesine neden oldu.
t: bunlar kook ve yoongi sunbae değil mi? hadi yanlarına gidelim chimchim.
jimin bir şey demeden taehyung'u takip etti. bu sefer kaçışı yoktu.
jungkook
jungkook karşı taraftan onlara doğru gelen jimin ve taehyung'u gördüğünde ne yapacağını bilemedi. içinde birkaç gündür sönük olan duygular tekrar baş göstermişti. sevgi, özlem, kıskançlık.
jungkook ne yapacağını düşünürken jimin ve taehyung çoktan yanlarına gelmişti.
t: merhaba kook ve yoongi sunbae!
jk: merhaba hyung.
y: merhaba da seni daha önce okulda görmemiştim. yeni misin?
t: ah, evet. bu sene nakille geldim.
y: güzel.
jungkook yandan yoongi'ye baktığında ilk gördüğünde jungkook'a baktığı gibi taehyung'a baktığını gördü. şuan yoongi'yle denemesine rağmen içinde hiçbir şey kıpırdamamıştı bile çünkü jungkook artık jimin'e karşı duyguları olduğunu kabullenmişti. hatta sevinmişti bile. yoongi onun yerine başka birini bulmuştu.
tekrar yoongi ve taehyung'un konuşmalarını dinlediğinde birbirlerine kendilerinden bahsettiklerinde duydu. daha fazla onları rahatsız etmemek için jimin'in yanına doğru yürümeye başladı. cesaretini toplamıştı.
jimin
jimin tüm konuşmalara sessiz kalmış, sadece dinlemişti. yoongi'nin taehyung'a olan ilgisi onu hem güldürmüş hem de sevinmişti.
onları gülerek izlemeye devam ederken ona doğru gelen jungkook'u gördüğünde ne yapacağını şaşırmış, gözlerini şaşkınlıkla açarak jungkook'a bakmaya başlamıştı.
jimin, jungkook'a bakmaya devam ederken yanına gelen jungkook'un söylediği şey kalbinin heyecanla atmasına sebep oldu.
j: hyung biraz konuşmak ister misin? itiraf etmem, aish yani söylemem gereken bir şeyler var.
***
3 hafta oldu galiba dövmeyin beni:'(((
