07.40
jimin
jimin kendisine doğru gelen çocuğu otobüste ilk defa görüyordu. genç çocuk jimin'den küçük duruyordu. jimin 'umarım benim yanıma oturmaz.' diye içinden geçirirken kafasını pencere tarafına çevirdi.
birkaç saniye sonra yanında hareketlilik hissetti. kafasını tam çevirmeden yanına baktığında çocuğun yanına oturduğunu fark etti.
jungkook
okula kadar ayakta gidemeyeceği için mecbur turuncu saçlı çocuğun yanına oturmuştu. çocuğun yanına oturduğunda çocuk onu pek fazla takmamış, kafasını çevirmişti.
yaklaşık on dakika sonra okula geldiklerinde jungkook yanındaki çocuğa baktı. uyuyordu. başta kaldırmamayı düşünse de kaldırmaya karar verdi.
"hey! okula geldik, kalkmayacak mısın?"
jimin
jimin uykusundan tanımadığı birinin sesiyle kalktı. uyku sersemliğini üstünden atıp etrafına baktığında sabah yanına oturan çocuğu gördü.
"hm?"
jimin'in istemsizce çıkarttığı 'hm' sesiyle ufak olan gülümsedi. çocuk gülümseyince jimin içinde bir şeylerin koptuğunu hissetti.
"okula geldik de kalkacak gibi durmuyordun. geç kalmaman için kaldırdım. kötü mü yaptım?"
jimin gülümsedi.
"oh, kaldırdığın için teşekkür ederim"
"rica ederim." küçük olan saatine baktı. dersinin başlamasına az kalmıştı. "dersimin başlamasına az kalmış, üzgünüm. öyleyse akşam görüşürüz."
çocuk koşarak otobüsten indiğinde, jimin arkasından istemsizce gülümsemişti.
***
normalde yazın başlayacaktım ama şimdi başlayasım geldi umarım hoşunuza giden bir hikaye olur sizi seviyorummm
