jimin
jimin, jungkook'u yemekten sonra bir daha göremeyince endişelendi. belki dersi bitmiştir ve erken gitmiştir diye düşünmekten kendini alamadı. her ders arasında arkadaşlarıyla takılırken gözleriyle hep jungkook'u aradı. okulda her zaman gördüğü jungkook'u göremeyince kötü bir şey olduğunu düşündü fakat sonra bu düşünceyi hemen kafasından attı. belki çıkışta otobüste görüşürüz diye düşünürek arkadaşlarıyla takılmaya devam etti.
jungkook
jungkook, yoongi'nin ısrarlarıyla birlikte okuldan çıktı. yoongi, jungkook okullarına geldiğinden beri jungkook'la uğraşıyordu. jungkook başta yoongi'nin davranışlarını onu kardeşi olarak gördüğünden yaptığını düşünsede bir süre sonra yoongi'nin ona karşı farklı duygular hissettiğini anladığında aralarına mesafe koymuştu fakat insanları incitmekten korktuğu için iletişimini kesmemişti. şimdi ise tekrar incitemediği için yoongi'yle beraber dışarıya çıkmıştı.
fazla samimi olmamaya çalışsa da yoongi durmadan jungkook'a yaklaşıyordu. yoongi elini tutmaya çalıştığında onu ittirdi. yoongi ise jungkook'un bu tavrına sinir oldu ve onu tenha bir sokağa sürükledi. dudaklarını öpmeye başladı. jungkook her ne kadar ittirmeye çalışsa da kendisinden küçük olan bedeni ittiremedi. jungkook'un her ittirme denemesinde yoongi daha da sert öpüyordu. en sonunda gücü kalmadığında ağlamaya başladı.
sadece aklında jimin vardı.
jimin
jimin okuldan çıkınca otobüse bindiğinde jungkook yoktu, yine. aklındaki diğer düşünceleri atarak eve erken gitmiş olabileceğini düşündü. kulaklığındaki şarkının sesini açarak dışarıyı seyretmeye başladı.
otobüs okulun yakınlarındaki bir yerden geçerken küçük ara bir sokakta jungkook'u gördüğünü düşündü. gri saçlı bir çocukla öpüşüyordu. başta jungkook olduğuna inanamasa da bugün giydiği kıyafetlerden tanımıştı. gözleri doldu, kafasını önüne eğdi.
jimin ilk defa bu kadar çok kırılmıştı.
***
baya okunmuş diğer bölüm falan çok teşekkür ederiiiiim :')