Leyla ...
Şu aranıp duran ellerimi tut ! ...
---
Yazar'ın ağzından
Mecnun bağırdı "Abi kız beni bıraktı ! Bildiğin bırakıp gitti ! Oturup gidişini izledim ya. Gidişini izlemek çok acı. Hele birde 'dur' diye haykıramıyorsan daha da acı ... 'Seni seviyorum' diye haykıramıyorsan çok acı ... Saçlarını sonsuza dek koklayamıyorsan da çok acı. Gidişi acı. Kızın babası o. Babasından ayırmamam ki ? Hayır yani en azından böyle gitmeseydi. Biraz konuşsaydı. Sustu. Hep sustu. Öyle bir sustu ki kulaklarım acıdı sessizliğinden. Konuşmasına hasret kaldım. Ama o umursamadan arkasını döndü ve Ankara'ya gitti . Umursamadı bile ! Bu kadar mı değersizmişim ki acaba ? AT gibi kaldım orada. "
Yavuz portakal suyundan biraz daha içti "Bilirim sevdiğinin gidişini izlemeyi. Yaşadım çünkü. Sürekli onu ararsın herkeste. Tüm dünyayı o olarak görürsün. Her ne kadar sevmeye çalışsan da , diğerleri siyah beyaz görünür gözüne. Her ne kadar unutmaya çalışsan da , gözleri gelir aklına. Uyumaya çalışırsın , uyuyamazsın. Nefes almak zor gelir. Onun koksunu arar durursun. Zordur gidişini izlemek."
İsmail de üzüm yiyordu "Bende biliyom sevdiğinin gidişini izlemeyi ... Böyle sevdiğini söyleyemiyorsun giderken. Sol kaburgan acır gibi oluyo ... " gözleri daldı. Ardından yine neşeli haline döndü "Erdal alıyo çayı önümden. O zaman izliyom işte sevdiğimin gidişini. Fiçufiçufiçu"
Mecnun gülmeden sakız çiğnemeye devam etti "Gitti ... Tamam sizi anlarım da ben bırakılcak adam mıyım ? " İsmail ile Yavuz dik dik bakarken Mecnun durumu toparladı "Batsın be bu dünya ! Batsın bu dünya !"
Yavuz bağırmaya başladı "Batsın bu dünya ! Bitsin bu rüya ! Ağlatıp da gülene yazıklar olsun ! "
İsmail dans etmeye başladı "Dolmamış çiçekler , yaşanmamış dertler !"
Mecnun , Bitter'e gönderme yapıyordu "Hasret çeken gönül , benim mi olsun ! "
Hep birlikte söylemeye başladılar
"Ben ne yaptım kader sana
Mahkum ettin beni bana
Her nefeste bin sitem var
Şikayetim yaradana , şikayetim yaradanaŞaşıran sen mi yoksa , ben miyim bilemedim
Öyle bir dert verdin ki , kendime gelemedim
Çıkmaz bir sokaktayım , yolumu bulamıyorum
Of of of of of ..."Mecnun uzaklara daldı ... İstemsizce mırıldandı "Öyle bir dert verdin ki , kendime gelemedim ..."
Mecnun'un kafası acıdığında bağırdı "Kafamda AT mı var acaba ! Hangi poşet vurdu !"Arkasını döndüğünde dedeyi gördü. Dede homurdandı "Poşeti gösteririm ben sana. "
"Dedecim valla çok özür dilerim ya "
Dede konuyu değiştirdi "Bakıyorum da düşmüşsün üzüme ? Üzüme düşeceğine kızın peşinden gitsene. Aşkının peşinden git ! Eğer gerçekten seviyorsan. "
"Dede ne sevmesi ya ... Ölürüm ben o kıza. Ama bırakıp gitti ben ne yapayım ? Gidecek zaten . Gelen kişi babası !"
"E tamam işte. Gerekirse git Ankara'ya. Babasıyla buraya taşınsınlar. "
"Yuuuh ama dede ! Belki adamın işi gücü oradadır !"
"Sonra gelirsin bana 'dede ben özledim' diye !"
"Off dede of ... Ölücem aşkımdan... Kız umursamadan gitti ya ... Onun varlığının tiryakisi , yokluğunun delisiyim ki ben ... Tamam gitmesine giderim de bilet falan ... Çok üşeniyom "
Dede gülümsedi "Hadi benden kıyak olsun. Eğ başını. "
"Ha tamam ... Vurmacalı diyosun ? Vur bana dede parçala beni dede ! Yi beni dedoş !"
İsmail , Mecnun'u dürtükledi "Yuh ama Mecnun ..."
Mecnun kendine geldi "Dedoş mu ? Allah beni ne yapmasın ... Yaşlı başlı , koskoca ak sakallı dedeye ne dedim ben ... Dede çok özür dilerim ya "
Dede sinirlendi "Beni daha fazla sinirlendirme de eğ şu başını !"
Başını eğdiğine dede asayı Mecnun'un kafasına geçirdi.
Yavuz söylenmeye başladı "Biz kalkalım artık. Evde çocuklar bekliyor. Yemeğin altını da kapatmadım zaten. "
İsmail ayağa kalktı "He valla. Bende iş arıcam zaten "
Dede onları durdurdu "Hoop bu saatte ne iş araması ? Siz de gidiyorsunuz. " cevaplarını beklemeden kafalarına asayı geçirdi.
---
Büyük bir Angara macerası başlıyor :) Devam edecek !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sende Mi Leyla ?
FanfictionGözlerine bakıp konuşamam ki ben Leyla... --- Yarım kalan bir , Leyla ile Mecnun hikayesidir. Kendimce 90. Bölümden itibaren devamıdır. Her türlü iğrenç espiri ve goygoy bulunmaktadır. Yüksek dozda Ali Atay , Ezgi Asaroğlu , Melis Birkan , Hande Doğ...