İyi okumalar!
Bu bölümde beyza için bir şeyler yapmak istiyorum.:Sancak- üşüyorum aldırmaMoralim yine seviyeler altındaydı. Çünkü Cenk'in yine son anda bir işi çıkmıştı. Oysa özel bir yere gitmek istiyordum. Şimdi sokakta boş boş turluyordum. Aralın yanına gidemezdim. Eve gitmem gerekiyordu. İkizimle konuşmam ya da hiç bu konuyu gün yüzüne çıkarmamam.
Eve girdiğimde yine alıştığım o sessizlik vardı. Sanki herkes biliyor da birbirinden saklıyordu gerçekleri. Kapalı kapılar ardında ki odalar da konuşuluyordu gerçekler. Bir kez insanlara gerçek söylenmiyordu. Hep içinde tutuluyordu. Yine gün yüzüne yalanlar ortaya çıkıyordu. Daha fazla burada bulunmamak için odama çıktım.
Hemen üstümü değiştirip Beyza'nın odasına gittim.
Beyza odada yine bir Sancak müziği dinliyordu. Neden bu müziği sevdiğini asla anlayamıyordum. Onun hayatı bana hep mutlu bi görünümdeydi. Sanki yaptığı espriler ve şakalar onun gerçek kişiliğiydi. Kimse duysa beyzanın samcak dinlediğini inanmazdı. O etrafa pozitif ışık yayan benim polyanna tarafımdı. Hep kendini insanlara çok iyi gizliyordu. Onun yanına gitmem ile hıçkırıklara boğulması bir oldu. Ne olduğunu sorduğumda da onu bırakıp gittiğimi ve bir daha geri gelneyeceğimi zannedmiş. Annemle babam kavga etmişler benim gidişimde. Bunları duyunca kan bağı olmasa da ailemin onlar olduğunu anladım. Beyza'nın moralini yerine getirmek için alışverişe çıktık. Yine Beyza kendini kaybetti. Ben mi gariptim o mu anlamıyorum. Alışveriş yapınca her şeyi unutuyodu. Her alışverişi sırasında böyle oluyordu. Diğer alışveriş zamanına kadar bu mutlulukla yetinip alışveriş yapınca tekrar çıldırıyordu. Bu zamana kadar böyle bir tepki hiç hiç göstermemiştim. Onuda anlayamamıştım. Alışverişimizi yaptıktan sonra eve döndük.
Odama girip Beyzayla konuşacaklarımı anlattım. O ilk tepki vermese de bir anda odayı birbirine katıp annemgilin yanına gitti. Onlardan da hesap sorduktan sonra kapıyı çarpıp dışarı çıktı. Aslında ilk pişman da olmuştum söylediğime ama söylememle cam kırıklarından oluşan mutluluklarımızı bırakıp gerçekten hissettiklerimizi yaşayacaktık. Beyza nın nereye gittiğine dair hiç bir fikrim yoktu. Onun benim gibi sığınacağı bir kardeşi veya Aral gibi bir arkadaşı yoktu. O hep sahne arkasında gerçek yüzünü gösterip perdelerin önünde en iyi oyunculuğunu sergiliyordu. Bir zamanlar takıldığı arkadaş çevresi aklıma geldi. Kim vardı orayı tam hatırlamıyorum ama kendilerini Best olarak görüyordular. Adları hatırlamamaın nedeni o zaman küçük evimizdeki arkadaşları olmasıydı. Onun o kızlardan sonra çok yakın arkadaşı da olmamıştı. Büyük ihtimalle yine onlardan birinin yanına gitmişti. Şimdi hatırlamam gerekti. B harfi beyzaydı. E harfi ??. Hatırlayamıyorum. En iyisi Aralı aramaktı.
Ben:"Aral selam. Sana bi şey sorcaktım."
Aral:" Sor Lara."
Ben:"Beyzaya herşeyi anlattım. O da čekip gitti. Aklıma gidebileceği tek yer olarak bunların lisede kurduğu best adlı grup geldi. Ama E harfi kimin di hatırlayamıyorum. Sen biliyor musun?"
Aral:"Hatırlıyorum az çok o grubu. Bizim onlarla çok şakalarımız vardı. B harfi Beyza. S harfi Sema. T harfi tuğçe. E harfi ecrin. Bi gelişme olursa bana haber ver"
Ben:"O grupta tuğçeyle kavga etmiştiler. Semayı čok hatırlamıyorum. Kesin ecringile gitti. Ecrin.... Soyadı kayaydı. Saol yardım ettiğin için ben şimdi Ecrini arıycam. Sonra konuşuruz. İyi geceler"Ecrin Kaya....
Bu isim benim aşina olduğum bir isimdi. Kesin onlara gitti Beyza. O kızla lisede çok yakındılar. Ve tanıdığım tek arkadaśı da oydu. Onun hayatı hakkında aslında hiçbir şey bilmiyordum. O kendisini bana açmazdı. Pek konuşmayı sevmezdi. Kendini bir adım geride tutup hayatını devam ediyordu. Kendi hakkında kilitli bir kutu olup alışveriş,asosyallik, samimiyetsiz ilişkiler kuruyordu. Onun bu hali gitgide aramıza duvarlar örmüştü. Aslında bir nedeni var mıydı ondan bile emin değildim. Büyüdükçe birbirimizden uzaklaşmamız artık büyüdüğümüzün ve değiştiğimizin bir kanıtıydı. Eskisi kadar evde de durmuyorduk. Ben ofiste o da rehberlik yapıyordu turistlere. Onun bunu yapması iş ortamından sıkılması ve babamın ofiste onun yeteneklerini kullanmak istemesiydi. İstemeyerekde olsa bu işe başlaması onun monoton bir hayatta sıkılıp kalmasına neden olcaktı. Zaten bizim aile bağlarımız pek kuvvetli değildi. Annemle babamın eskisi kadar mutlu olmaması ikizimin de bu eve gelmemek için sık sık geç saate kadar işe gitmesinden kaynaklanıyordu. Herkes bunları bilsede birbirimizi söyleyecek kadar cesaretimiz yoktu. Bu durumuda bozamıyorduk. Şimdi uzun zamandır konuşamamışken tek konuştuğumuz ona doğruları anlatıp aramızı açmamdı. Aslında söylemem iyi bir durumdu en azından kendi vicdanımımı rahatlatmış oluyordum. Biraz fazla bencil miydim?? Evet. Bencildim ama o benim tek yakınımdı ve saklayamazdım üstelik bundan sonra nasıl gelişiyosa hayat ona ayak uydurmalıydık. Planlarımızı sürdürmemizde suya düşmeside ani olurdu. Zamanı kontrol edemezdik. Zaman az önceki anıyı dünde kalmışlar defterine yazdırırken gelecekle alakalı planlarımı elimden alıyordu. Ecrini aramam lazımdı Beyza onun yanındaydı tahminimce. Ama Beyzada bile numarasının olduğunu tahmin etmezken ben telefonunu nerden bulacaktım. Ya da bulmalı mıydım? Tek başına gerçekten kafasını toparlaması gerekiyordu. Kendini iyi hissedince elbet gelirdi. Zaten soğuk bir insan olsa da onun asi biri olduğuna kimse inanmazdı. Başörtüsünün altında çok masum bir hali vardı. İnsanları yumuşatacak bir yüzü vardı. Bir kaç gün sonra eve geri döneceğinden emindim. Şuana kadar bu kadar büyük bir olay yaşamasakta onun hep bizi ne yaparsak yapalım affeden yumuşacık bir kalbi vardı. Bizi de elbet affedecekti belki aramızdaki buzdan duvarları yıkacaktı. Onun bu zamana kadar oynadığı kendisini iyi saklayan maskesini düşürmüştüm. Bunu olacaklar gösterecekti. Kendisine zaman tanımalıydı. Artık neler olacağını tahmin dahi edemiyordum. Ama zaten sürekli bir mantıklı yanımdan artık bıkmıştım. Ana göre yaşayıp ana göre karar almalıydım. Kendi sorunlarımın çıkmazını ancak böyle atlatabilirdim. Beyzayı düşünürken bir an aklımdan kendi sorunlarımı unuttuğum geldi sahiden sabahtan beri ilk defa aklıma gelmemiştiler. Acaba saat kaçtı? Saate baktığımda o kadar vakit geçmemişti. Saat şuan 14:14 dü. Bu saati görünce eskiden Beyzanın Efe ile çıktığı zamanlar bu saatin uğruna inanıp yakalamaya çalışırdı onun için bayağı anlamlıydı. Tam nedeni hatırlamasam da Beyzanın yeni biriyle tanışınca bana bunu tekrar anlatacağı için o zamanı beklemeliydim. Eski defterleri açıp o hiç bir halttan haberi olmayan gerizekalı Efeyi düşünmemem lazımdı. Benim tek kardeşim -diğer yarım- olan Beyzayı saçma bir nedenden dolayı kaybetmişti...
12.02.2010
Beyza eve sinirli ama bir yandan da üzgün bir şekilde eve geldiğinde bir şeylerin ters gittiğini fark etmiştim. Ona anlatması için ısrar edemezdim ama anlatmasa rahat edemeyeceğini bildiğim için biraz bekledim. Sonunda konuşmaya başladı. Tüm olup biteni anlatmıştı. Ufak bir kavgaydı Efeyle aralarındaki. Efenin son zamanındaki halinden memnun olmaması ve üstüne bu tartışma ona ağır gelmişti. Onu rahatlatmak için Efeye gidip özür dileyecekti. Beyza sevdiği bir insan için herşeyi yapabilirdi. Onun için gurur sıkıntı değildi. Efegile gittiğimizde Efeyle Büşrayı bahçede el ele görmüştük. Benim kardeşim onu görmek için kaç kere bana izin almam için yalvarmışken onun bu kadar şerefsiz olabileceği aklıma gelmezdi. Beyzaya döndüğümde kırgınlığı ve ağlama isteğiyle dolan gözleri belli oluyordu. Bir şerefsiz yüzünden kardeşim mutsuzluğa sürüklenmişti. Ben onu en başından sevmeme rağmen o bana hep şunu derdi:
"Abla şunu unutma! Gönül istediğini sever. Sen ne kadar gururun kırılmış olsada onun bir tebessümü için herşeyi verirsin. Yeterki bir baksın dersin. İçindeki tüm sıkıntıları alıp götürür."Ben onu anlayamazdım o zamanlar ama Mertle tanışınca hak vermeye başlamıştım. Onunlayken herşey onun bana bir tebessüm ettiği dünyadan ibaretti. Beni bırakıp bir hoşçakal bile demeden gitmesi bana Merti affedecek tüm olanakları kapatıyordu.
Onu yıllar geçtikçe görmeyerek unutmuştum. Ve asla ona dönmeyeceğimi anlamıştım. Ama tam Cenkle mutluyken onu görmem herşeyi yıkmıştı. 5 yıl boyunca sadece onu görmemiştim. Onu unutamazdım ki... Ama onunla olamazdım. Şimdi bir çok nedenden dolayı kafam karışmıştı. Ama şuan bunları düşünmek istemiyordum. Belki de korkuyordum. Bilemiyorum....
Votelersiniz sevinirim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikayemiz(TAMAMLANDI.)
RomanceBir kez arkamda bırakmıştım tekrar karşıma çıkması ile yeniden bin bir zorluk içinde kurduğum hayatı ve evlenmek üzere olduğum adamı ve onu düşünmek ne kadar zordu. Hangisine hazır olduğumu bilmiyordum. Arkadaşlar kendimce yazmaya çalıştım. Okursanı...