Thomas: Gerçi okuldan biri olmaman beni daha çok şaşırtırdı.
Unknown Number: E yani..
Thomas: Yinede beni gözetleme. Bana bakma. Sakın.
Unknown Number: Neden ki? :/
Thomas: Cidden dalga falan mı geçiyorsun, yoksa ciddi bir şekilde bu kadar saf mısın?
Unknown Number: Dalga falan geçtiğim yok.
Thomas: Kendinden nefret eden ve her saniye bu nefreti artan biriyle konuşuyorsun.
Thomas: Sadece bana bakma diyorum çok mu zor?
Unknown Number: Thomas, sen kendini sevmiyorsun diye herkes senden nefret ediyor değil.
Unknown Number: Şuan da titreyen ellerini tutup öpmeyi o kadar istiyorum ki...
Thomas yarı sinir yarı şaşkınlıkla etrafına bakındı. Ama bahçe bomboştu.
Thomas: Yap o zaman.
Unknown Number: Karşıma çıkamayacak kadar korkağım.
Thomas: Korkularının üstüne giderek onları yenebilirsin.
Unknown Number: Biliyorum. Bir gün deneyeceğim.
Thomas: Her neyse.
Thomas: Beni ne diye kaydettin?
Unknown Number: Thomas diye?
Thomas: Tamam.
Unknown Number: Sence bende ne tipi var?
Thomas: Tipini görmedim ki.
Unknown Number: O anlamda değil, yani yazışmama göre sence ismim ne olabilir onu soruyorum.
Thomas: Bilemiyorum.
Thomas: Ama sana Chloe diyesim geliyor.
Unknown Number: O zaman Chloe de.
Thomas: Pekala Chloe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost souls // thomas sangster
Fanfictioniki kayıp ruh belki birlikte kendilerini bulabilirdi.