You're Safe *G-DRAGON

6-

İç sesine cevap vermişti.

"Ben acımasız adamın tekiyim."

Sağ elini Seon-Ah'ın alnına koyarak ateşini kontrol etmişti. Olduğu yerden kalkarak banyoda bir kaç havlu ıslatarak Seon-Ah'ın ateşten yanmakta olan alnına koymuştu.

"Özür dilerim.Bu gün yaşadıkların için."

Genç kız gözlerini aralayarak fısıldamıştı.

"Te-şekkür-ler"

٠•●♥

Sabaha kadar Kwon Ji-Yong baygın bir şekilde uyumakta olan genç kızı izlemişti.
Onu izlerken aklındaki sorulara cevap arıyordu. Aklındaki soruların tek sorumlusu şuanda yatağında yazmakta olan kızdı.
"Bana bakacak olan kişi şuanda benim yatağımda yatıyor."
Kendi kendine söylenerek gözlerini kapamıştı. Tekli deri koltukta kendini uykunun kollarına bırakmıştı.
٠•●♥
Gözlerini ilk açan Kwon Ji-Yong olmuştu. Yatakta uyumakta olan kızın ateşini eliyle ölçmüştü. Derin bir nefesin ardından saate bakmıştı. Saat 8:30 u gösteriyordu. Eliyle kendi boynuna masaj yapmıştı. Tüm gece onu izlediği için boynu ağrıyordu. Mutfağa gittiğinde arabadaki yemekler aklına gelmişti. Dışarı çıkarak markete gidip hazır çorba ve Ramen almıştı. Eve geldiğinde etraf sessizdi. Mutfağa geçtiğinde olduğu yerde sıçramıştı.

"Ahhs korkuttun."

Karşısındaki kıza bakarak konuştuğunda elindeki poşetleri tezgaha bırakmıştı. Ayakta durmakta olan Seon-Ah'ın yanına giderek elini genç kızın alnına koymuştu. Ancak Seon-Ah,Ji-Yong'un elini kendinden uzaklaştırarak bir adım geriye gitmişti. Ji-Yong kızı süzerken Seon-Ah kurumuş olan dudaklarını kıpırdatmıştı.

"Beni evine getirmek zorunda değildin. Taehyung'u arayarak benimle uğraşmak zorunda kalmazdın. Herneyse . Bir dahaki sefere bu şekilde birşey olmayacak bundan emin olabilirsin. Eğer olursa söylediğim gibi-"

Kwon Ji-Yong konuşan kızı susturmuştu. Hemde nasıl mı ? Eline yeşil elmayı tutuşturduktan sonra umursamaz bir tavırla konuşmaya başlamıştı.

"Eğer teşekkür etmen gerekiyorsa teşekkür etmelisin."

İşaret parmağıyla Seon-Ah'ı işaret etmişti.Seon-Ah başını iki yana salladıktan sonra konuşmuştu.

"Ve eğer özür dilemen gerekiyorsa özür dilemelisin."

Kwon Ji-Yong gözlerini kısarak gülümsemişti.
Spor salonunun çıkışında söyledikleri hiç normal değildi. Seon-Ah'a inanmamış ve onu küçük görmüştü. Ama şimdi özür dilemek istemiyordu. Dün gece dilemişti ve şimdi ise tekrarlamak istemiyordu. Seon-Ah'ın yarı baygınken teşekkürünü de duymuştu.

Seon-Ah bakışlarını Ji-Yong'tan ayırdıktan sonra yatak odasına gitmişti. Telefonunu aldıktan sonra Taehyung'u aramıştı . Yerini söyleyerek kendini almasını istemişti. Konuşmaları Ji-Yong duymuştu. Kızgındı. Onu kurtarmış ve tüm gece kimseye yapmadığı şeyi daha bir kaç gündür kendisine çalışan bir kıza yapmıştı . Şimdi ise o gidiyordu. Hemde bunun için bir teşekkür bile etmemişti.

Seon-Ah bir süre yatakta oturmuştu. Üstündeki kıyafetlere karşısında durmakta olan büyük aynadan bakıyordu. Bu kiyafetleri Ji-Yong 'un giydirmiş olduğu gerçeği başının ağrımasına sebep olurken vücudunu ve yaralarını hatta iç çamaşırlarını bile gördüğü düşüncesi ile sağ elini yumruk yaparak kalbine vuruyordu.

Kwon Ji-Yong odaya kızgın bir şekilde girerek konuşmak için araladığı ağzını geri kapamıştı.
Seon-Ah ayağa kalkarak yakışıklı idol'ün dibine kadar yaklaşmıştı. Ji-Yong tedirgin ve hızlanan kalbi ile geri geri adımlar atmaya başlarken Seon-Ah aradaki mesafenin açılmasına izin vermeyerek adımlar atıyordu.