Böyle bir bölümü yazmak harbi zordu gençler.Neredeyse ağlayacaktım.Pek yorum yapmayacapğım.Fotoğraftaki piç Oğuz... :D Öpüldünüüüüz :D
-Ufuk ben çok yoruldum.
Deli gibi dans eden insanların arasında sesimi duyurmak için boğazımı parçaladım.Ufuk bana döndü ve gülümseyerek belimden tuttu.Birden ayaklarım yerden kesilince ufak bir çığlık attım.Ufuk beni seri adımlarla et yığınının içinden çekti ve yiyişen Murat’ların yanına götürdü.Sinem bizi görünce pancara dönen suratını gizlemek için kıçını yırtınca bir kahkaha koydum.
-Alay etmeyin sevgilimle.
-Vay sen Murat’a bak hele.Sevgilisini de korurmuş.
Betül hafif çakırkeyif olmuştu.Tamam,tamam.Bildiğin sarhoş olmuş bu.Yalpalayarak bizim yanımıza geldi.Görkem onu kucakladı ve bize göz kırparak kapıya yöneldi.
-Arkadaşıma dokunursan o dokunduğun uzuvunu testere ile kesmessem ben de Devrim değilim.
-Ben de seni seviyorum yenge.
Görkem ve Betül kapıdan çıkınca Murat omuzlarını silkerek Sinem’in dudaklarına döndü.Saat gece yarısını geçeli yıl olmuş gibi hissediyordum.Herkes sarhoş olmuş ya da bir yerlerde yiyişiyordu.
-Devrim hadi biz de çıkalım.
-Pekala.
Ufuk elimi tutup beni çıkışa yönlendirdi.Bir yerde sevgili müdürümüzü gördüm.Kravatını başının etrafına geçirmiş ve ceketini pantalonuna sıkıştırmış bir halde hemde.Sanırım çiftetelli oynuyor.Bana el salladı.Haydi… Başımla selam verdim ve başka bir facia görmemek için başımı eydim.
Şükür kapıdan çıkabilmiştik.Derin bir nefes aldım ter kokmayan havadan.Dışarı çıktığımda anladım içerisinin nasıl havasının bittiğini.Öğk.
-Sahile gidelim mi?
-Tabii canım.
Ufuk çok gergindi.Sayesinde bende gerildim.Elini sıkarak ona gülümsedim.Bana gülmeye çalıştı.Tatlım ya kafasında kim bilir neler vardı.Ben onu her türlü severdim niye bu kadar geriliyor ki pıtırcığım?
Beni yavaşça arabaya bindirdi.O da oturunca arabayı çalıştırdı ve sakince sürmeye başladı.Tapinmekten şişmiş ayaklarımı topuklulardan çıkardım ve altımda topladım.Yavaşça ovmaya başladım ve acısını en derinden hissettim.Değer miydi? HEM DE NASIL.
Ufuk arabayı durdurunca ayakkabılara bir bakış atarak kapıyı açtım ve yalın ayak indim.Yarın feci karın ağrısı çekebilirdim ama hiçbir güç beni onların içine sokamaz.
Elimde bir sıcaklık hissedince başımı kaldırdım.Ufuk tekrar beni yönlendirerek hep oturduğumuz yere götürdü.Hızla kendimi yere atarak bacaklarımı açtım.Acı çekiyordum.Ufuk da yanıma çöktü.Denizi izlemeye başladık.Dayanamayarak başımı ona çevirdim.
-Seni seviyorum.Şu an var olan endişelerini artık at.
-Bu akşam sana her şeyi anlatacağım Devrim.Sır mır kalmayacak.Eğer beni tekrar görmek istemezsen söyle tamam mı.Gideceğim.Hayatından tamamiyle.
Ağzım açık ona bakmaya başladım.Bu salak ne saçmalıyordu.Siktiğimin hayatında bana zevk veren tek şeyi,onu istemeyecek miydim? Hızla ellerimi yanaklarına koydum ve onu öpmeye başladım.Hafifçe inledi ve alt dudağımı çekiştirdi.Ellerim ensesine gitti.Durduğunda burukça gülümsedi bana.
-Bana bak seni aptal.İstersen zombi ol beyin ye seni asla bırakmam.Tamam mı? Bunu o kafana sok.
-İlk önce beni dinlemelisin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜRTÜK
Novela JuvenilHep iyi kızları okudunuz,sevdiniz.Hep onlarla ağladınız güldünüz.İki erkek arasında kalmasıyla sövdünüz.Onların kötü kızlarla olan savaşlarında sinirlendiniz.Kızdınız asıl kızı üzen kötü kızlara.Hiç birimiz bilmezdik onların hikayelerini.Öğrenmeye v...