HAYAT ARKADASIM 13 -Öpucuk-

129 3 0
                                    

Medya'da Hilal'in Vurallara giderken ki kombini var. Bölumu sevmenizi umuyorum. Biraz az Hilal-Vural sahnesi olmasina takilmayin. Sevgili olarak gecirdikleri ilk anlarda cok fazla gelismeler yaratamazdim sonuc olarak. 

Iyi okumalar. :) 

Bacaklarimdaki gucu giderek kaybettigimi hissetsem de, alnimdaki teri ciplak kolumla silerek zar zor kosmaya devam ettim. Bacaklarimin yorgunluktan titredigini hissediyordum. Ustelik kendimi o kadar cok vermistim ki kosuya, kulakligimla dinledigim sarkilarin tumunun bittigini ancak fark edebilmistim. Orman yolunda ilerlemeye devam ederken sahil yoluna cikmama hemen hemen 5 dakika oldugunu bildigim icin kosmaya devam ettim. Sahil yoluna girdikten sonra bir 5 dakika daha kosmam gerekecekti eve varabilmek icin. Ama 10 dakikalik bir direncimin kaldigindan supheliydim, orasi ayriydi. Ah, sahil yoluna girdikten sonra kalan yolu yuruyerek gecirebilirdim, degil mi? Yolumun bir 5 dakika daha uzamasi cok da önemli degildi.

Sahil yoluna girer girmez kendimi sartlandirmiscasina kosmayi birakip yurumeye baslamamla esofmanimin cebindeki telefonumu cikararak adina bakmadan bir sarkiyi actim.Ismini hatirlayamadigim ama sevdigim bir sarki kulaklarimi doldurdugunda nefesimi duzene sokmak istercesine derin bir nefes cektim icime. Ah, kulaklarim, kalbim kulaklarimda atiyormuscasina ritmik bir sekilde zonkluyordu. Kuruyan dudaklarimla yanima bir sise su almadigima lanet ettim. Ne yapsaydim?! Kosarken bela oluyordu o sise! Dakikalar sonrasinda yasadigim o yorgunlukla, vucudum zaten direncini yitirmisken o isesi tutmak... agir geliyordu.

Kendi kendimle cebellesmeme göz devirirken sakin denize kisaca göz atarak tekrar önumdeki yola odaklandim. Sahil kalabalik olmasa da, banklarda oturan tek tuk insanlar vardi. Suan yorgunluktan kizardigima adim gibi emindim. Ustelik, saclarimin hafif dagilmis bir sekilde terden yuzume yapistigini da hissedebiliyordum. Kötu görundugumu hissederken tepeden bagladigim saclarimi actim. Saclarim omuzlarimdan dökulerek dagilirken tepelere de elimle sekil vererek duzelttim. Telefonumu bir cirpida cebimden cikartarak yuzumun hizasina getirdigimde, karsimdaki kucuk siyah camdan gördugum kadariyla duzgun görundugume kanaat getirerek telefonumu yeniden cebime koydum. Coktan ilk actigim sarki bitmis, yerini baska bir sarki almisti bile.

Nefeslerim duzene girerken kuruyan dudaklarimi dilim yardimiyla islattim. Saat henuz sabahin sekiziydi, Vural'in uyandigini sanmiyordum.

Sonunda evin önune vardigimda kulagimdaki kulakliklari cikararak sarkiyi kapattim. Telefonumu kulakligimla beraber esofmanimin cebine tikistirdim. Fermuarli cebimdeki anahtari da cikararak eve girdigimde önume dusen sacimin tutamini kulagimin arkasina sikistirdim. Ev sessizdi. Ah, buyuk ihtimalle Zeynep de uyuyordu hala. Son direncimle merdivenleri cikarken ofladim. Ilk defa evimin iki katli olmasina lanet ediyordum.

Tamam, ilk degildi.

Yine de kesinlikle evimi seviyordum. Bu ev annem ve babamdan kalmisti bana. Hala yeni gibiydi. Butun ev beyaza burunmustu. Cunku kesinlikle evimin beyaz olmasini seviyordum. Kanepelerden hafif griye calarken, masam kahverengiydi. Aralarda kahverengi dekarosyonlar olsa da evin tamami beyazdan ibaretti. Bir kesim oturma odasindan olusurken, diger kesim mutfaktan ibaretti. Yemek masasi oturma odasinin icinde, mutfagin tam karsisinda dururken tek renkli olan kisim, bordo, beyaz mutfagim gibi görunuyordu. Mutfak oturma odasiyla birlesik oldugundan, oturma odasi oldugundan da buyuk görunuyordu ve ben bu ayrintiyi gercekten seviyordum. Ikinci kata cikan merdivenin önunde duran gri beyaz arasi oturaklari orasi bos durdugu icin koymustum. Bu oturaklar evime guzel bir hava vermisti. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HAYAT ARKADASIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin