Önunde durdugumuz buyuk avlunun arkasinda duran seyi dusundukce heyecanlanirken arabadan inen Vural ile ben de indim. Yaptigi bu sey ile beni nasil mutlu ettiginin farkinda miydi? Yuzumdeki siritisi silemeden ona döndugumde onun da yuzundeki gulumsemeyle beni izledigini fark ederek minnettar bakislarimi yolladim ona. Sessizlik icerisinde icimdeki cocukca heyecani yatistirmaya calisirken onun sesi ile ona döndum tekrar.
"Girelim mi artik?"
Yuzumdeki gulus buyurken mutlulukla kafa salladim. Oradan bakinca nasil görunuyordum bilmiyordum ama suan gercekten mutluydum.
Kafasini "gidelim" dercesine sallayip hareketlendiginde benden yanindan yuruyerek buyuk avlunun giris kapisindan iceriye girdim. Gördugum ilk sey tabiki de o kocaman dönmedolapti! Heyecan verici birkac alet de biraz önumuzde dururken mutluluk dolu cigliklar doldurdu kulagimi. Kimisi bindigi aletten korkutugundan, kimileri ise anin verdigi haz ile ciglik atiyor, heyecanlarini, mutluluklarini, korkularini dile getiriyordu.
"Abi durdur sunu! Kahretsin, kafam!"
Ergen oldugunu tahmin ettigim bir cocuk bindigi aletin hiziyla korku sinirli bir ifadeyle aleti calistiran adama bagirirken diger yandan da carptigini dusundugum basini ovaliyordu. Yuzumde olusan gulumsemeyle onlara bakarken cocuk eli basinda yaninda demirlere siki siki tutunmus arkadasina dönerken sinirle bagirdi.
"Sana buna binmeyelim demistim!"
Ne kadar bagirdiginin farkinda degildi ve bence milletin cigliklari arasinda kendi sesinin duyulmadigini dusunerek rahat rahat bagiriyordu.
Arkadasi oflarken sinirle önune döndu. Bindikleri alet ahtapotun kollarinin ucundaki arabaydi ve bu alet gercekten hizliydi. Ben de bu alete bindigimde az carpmamistim kafami.
"Bu aletten indikten sonra arkadasini mahvedecek."
Vuralin keyifli sesi ile ona dönerken onun da baktigim tarafa baktigini fark ederek sirittim.
"Öyle görunuyor."
Vural giris islemlerini halletmis, simdi de hangi alete ilk binecegimizi kararlastiriyorduk.
"Ilk nereye binmek istersin?"
Vuralin merakli sesi ile gözlerim aletlerde gezinirken dönme dolapta takili kaldi.
"Dönme dolap?"
Söyledigim sey ile gulumserken o da gözlerini dönme dolaba dikti.
"Olur, ama simdi degil."
Anlamamis gözlerle ona bakarken gözlerini uzerime dikerek daha genis bir sekilde gulumsedi.
"Aksam yukaridan asagisi daha guzel görunuyor."
Söyledi seye hak verirken usulca kafa salladim.
"Simdi baska bir alet sec?"
Kararsizlikla gözlerim yine aletlerde gezinirken omuz silktim.
"Bilmem, sen sec."
Kafa sallayarak elleri ceplerinde cevresine bakinirken gözlerinin takili kaldigi yere diktim gözlerimi. Karsimda duran uzun ve yuksek hizli tren ile gözlerim fal tasi gibi acilirken heyecanla ona döndum.
"Hizli trene mi binecegiz?"
Yuzunu hinzir bir gulumseme kaplarken kafa salladi.
Heyecanla onu beklemeden hizli trene dogru ilerlerken bileti alacagimiz yeri aramaya koyuldum. Hizli tren buranin heyecaniydi iste! En sevdigim oyuncaklardan biriydi ve ben gercekten adrenalin yasamayi seviyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT ARKADASIM
Romance"Hilal?" Kafam egik bir sekilde karsisinda öylece dururken öylesine gucsuzdum ki. Birinin bana guc vermesine ihtiyacim vardi. Ve nedense icimden bir ses onda guven bulacagimi, acimi azaltacagini söyluyordu. Kisa surede alismistim ona. Onun kollarind...
