Flawless || HyungKyun

no3

Multiyle. :))) Okuyun. :))

Changkyun's POV:

"Yah! Hyungwon, hayır!"

Çığlığım boş alanda yankılanırken elindeki telefona ulaşmak için zıplıyordum. Onun kahkahaları ise hiç yardımcı olmuyordu. En sonunda zıplamayı kesip kollarımı göğsümde birleştirdim ve ona kötü bakışlar atmaya başladım. Pek etkilendiği söylenemezdi tabii.

Tamam, baştan alalım.

Önceki gece, Hyungwon birlikte içmeyi teklif etmişti. Doğrusu onun içtiğini bile bilmiyordum. Biraz şaşırsam da kabul etmiştim. Gece saatlerinde sahile gidip bir şeyler içmiştik.

Ve ben, biraz uçmuş olabilirdim.

Tamam.. birazdan fazla.

Tamam, çok! Yani.. giyinik bir şekilde stripriz yapacak kadar..

Öncelikle, ben stripriz yapmayı nereden öğrenmiştim?!

Sonra, Hyungwon neden beni durdurmak yerine kameraya almıştı?!

Ve sonucunda.. o görüntüleri silmeye çalışıyordum işte.

Hyungwon'un kahkahalarının durduğunu fark ettiğimde ona döndüm. Ellerini kaldırdığında onlara odaklandım ve diyeceği şeyi bekledim.

'Çok ateşliydin, asla silmem.'

Gördüğüm şey sonucunda gözlerimi irileştirip omzuna vurdum. Bir yandan da ağlamayla sızlanma arası bir ses çıkarıyordum.

"Sen tam bir pisliksin.. sil onları!"
En sonunda çabalarımın yersiz olduğunu fark edip derin bir nefes verdim.

"Piç."

Hyungwon duyduğu şeyle şaşkınlıkla gözlerini irileştirip bana baktı. Ardından yüz ifadesini değiştirip dudaklarını birbirine bastırdı.

İşte şimdi sıçtım.

Sırtımın bir anda çıkıntılı sert yüzeyle buluşmasıyla acıyla inledim. Gözlerim otomatik olarak kapanmıştı ki, zaten dudağımın üstünde hissettiğim nefes onları açmamam gerektiğini söylüyordu.

Hyungwon alt taraflarımızı birleştirip yüzüme doğru eğildi. Nefesi tüm yüzümü turluyordu. En sonunda dudaklarımızı buluşturdu ve ıslak bir öpücük bırakıp yüzünü uzaklaştırdı.

Yani, sadece yüzünü uzaklaştırdı.
Bedeni ve ağaç arasında sıkıştığımı hissederken, bunun ne kadar klasik olduğunu düşünüyordum.

Öncelikle neden ormandaydık biz?

Bir anda gözümü açıp Hyungwon'u omuzlarından ittirmem ve elindeki telefonu almam gerçekten beklenmedik bir şeydi. Koşmaya başlarken bir yandan da elimdeki telefonun galerisine girmeye çalışıyordum.

Aslında silmem kolaydı, arkamdan koşan ve büyük ihtimal sinirli bedeni saymazsak.

Yani, suç onundu sonuçta.

•°•°

Masum Wonnie azdı sanırım.

Ya da ben azmışımdır ama sizena.