2-BAŞLANGIÇ

257 14 6
                                    

Ruelle-Monsters
***

"Alo?Kimsiniz?"

Kalın bir ses konuşmaya başladı."Sana yardım edeceğim Ada.Kim olduğumu bilmeyeceksin.Sadece yardım edeceğim.Şimdi abinden kaçmana yardım edeceğim.Aşağı sokağa git.Sanal marketin önünde kapalı bir kutu bulacaksın.Onun içinde bazı giysiler var.Ve orada senin için hazır bir araba var.Sana göndereceğim adreste yaşayacaksınız.Biçem'i ara ve haber ver.Şu anda sana fazlasıyla ihtiyacı var."yutkundum.

"Ne oldu ona?" herşey ilginç bir noktaya geliyordu."Hem sen neden bize yardım ediyorsun?Nerden bilicem senin bize bir tuzak kurmadığını?"mantığım sonunda devreye girmişti.

"Başka şansın var mı sence?"

"Peki...ya abim farkederse.Ve izimizi bulursa?"

"Böyle bir şey olmayacak.Şimdi daha fazla zaman kaybetmeden arkadaşını çağır.Ve bu şehirden ayrılın." sesindeki ciddiyet beni şaşırtmıştı.

Telefonu yüzüme kapattığında afallamıştım.Titreyen elimi telefonun önüne ıslanmaması için koydum.Ve Biçem'in numarasını tuşladım.Kulağıma götürdüm.Ve açması için yalvarmaya başladım.

"Ada?" sesi buruk çıkmıştı.Sesindeki çaresizliği sezmiştim.Ağlıyordu,ağlıyordu.Ağlıyordu.

"İyi misin?Ne oldu sana?Neden ağlıyorsun?" gözlerim dolmuştu ve ağlamak üzereydim.Kendimi ağlamamak için fazlasıyla sıkıyordum.Gözümü kapattım ve derin bir nefes aldım.

"Sonra anlatırım sana.Bir yerde buluşalım mı?" dudağımı ısırdım ve kapıyı kontrol ettim.Abim her an gelebilirdi.Seri olmamız lazımdı.

"Çabuk ihtiyacın olan eşyaları bir çantana koy ve buraya gel.Önemli gelişmeler oldu.Bu gece,bu lanet şehirden kurtuluyoruz." hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.

"T-tamam da nasıl olucak.Yani bir araba gerekmez mi?" şiddetli yağan yağmur yavaşlamaya başlamıştı.Konuştuğumda soğuk nedeniyle ağzımdan çıkan gri buhar gökyüzünde kaybolmuştu.

"Arabamızda var.Biraz hızlı ol,ben sana sonra herşeyi anlatacağım.Bizim aşağı sokaktaki Sanal markete gel.Seni bekliyor olacağım."

"Tamam.Yakın zaten 5 dakikaya oradayım." burnunu çekti ve telefonu kapattı.

Sanal marketin önüne geldiğimde gözümle etrafı taradım.Kutuyu gördüğümde hızlıca kutuyu açtım.İçindeki anahtarı alıp avcuma koydum.İçindeki elbiseler ıslanacağı için bakmadan uzaktan kumandaya bastım.'Tık'sesi geldiğinde etrafımı kolaçan ettim.Ve üç arabanın da teker teker kapısını açtım.Sonunda arabayı bulduğumda kutuyu arka koltuğa yerleştirdim.

Berçin koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı.Ellerimi tutup arabaya baktı."Gidelim mi artık?"kafamı olumlu manada sallayıp şoför koltuğuna geçtim.Dikiz aynasını düzeltip kendime şöyle bir baktım.

İki kusurum vardı.Bir;Gözlerim kızarmıştı İki;Yanağımda el izi vardı.Hayvan Baran yapmıştı bana.Domuz!

Gazı kökledim ve yola odaklandım."Niçin ağladın?"sessizliğin çöktüğü arabada sesim sert çıkmıştı.Elimde olmadan böyle olmuştu.Bu saatten sonra belki gaddar olurdum,kim bilir...Ya da belki de bir katil.O ev benim cehennemim olmuştu.

Midemi bulandırmıştı onun kokusu.İçtiği zıkkımlar içimi yakmıştı.Kendime hiç yakıştıramamıştım onunla aynı evde yaşamayı.Düşüncelerimin her bir zerresinde onunla ilgili suikast planlarım vardı.Bir insan bu kadar mı nefret eder bir insandan.Yakamoz çiçekleri aklıma gelmişti bir an.Bu konuyla alakadar değildi elbette.Ama...aklıma gelmişti işte.

ÖLÜM MELEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin