ÇAKMA ABİMSİN!

30 12 1
                                    

"Güney benim sevgilim değil ki." Şaşkındım."Nasıl yani? Partide sevgilim demişti." Demirli de şaşkındı. Güney neden böyle bir şey söylemişti ki? "Demirli, kapıda kaldın. Gel içeri." Elimle içeriyi gösterdim. "Şey, ben rahatsız etmeyim." Kafasını yere eğdi. "Gelsene oğlum içeri. Ben bar kapatacak kadar zengin değilim, ev buz oldu. Bu ay fatura yine gircek bana" derken Demirli kaşlarını çattı. Arkama baktığımda Güney'le karşılaştım. " Ben de tam Demirliyi eve çağırıyordum Güney" dedim. Güney " Siktirtme Demirlinin geç içeri ben bir öğreneyim derdi neymiş şerefsizin!"
"Güney niye atar yapıyorsun? Sakin ol beni merak edip gelmiş işte."
"Sen geç canım ben arkadaşa giydirip şey yani uğurlayıp geliyorum." Korka korka ama tıpış tıpış içeri girdim, bir yandan da kapının kenarından onları dinliyordum."Kız sevgilin olmadığını söyledi. "
"Siktirtme belanı çık git şurdan rahat bırak bizi özür diledik işte ne abarttın! Bilmediğimiz bir şey varsa bilelim yani. Şimdi kapıyı kapatıcam azıcık yüzüne kapatmış gibi olucam ama kusura bakmazsın artık. Bayyy!" kapının o hızla kapanmasıyla yerimden sıçradım. Güney'e gidip neden böyle bir şey yaptığını sorup, bağarıp çağırmak istedim. O kadar şeker bakıyordu ki kıyamıyordum. "Tamam kendine gel Eylül yine saçmaladın. Hep içsesinin suçu bence onu evlatlıktan reddet."
"Sen kimi evlatlıktan reddetmeyi düşünüyorsun bakıyım."
"Hassiktir... Ben bunu sesli mi söyledim? Ne kadarını sesli söyledim."
"Eee... Tam olarak şunu dedin; o kadar şeker bakıyor ki kıyamıyorum. Sonra da tamam Eylül yine saçmaladın hep içsesin suçu..." " Tamam dur!" "Eee kim şeker bakıyormuş bakıyım." " Eee..." ne yapacağımı şaşırmıştı. "Kendime dedim, sence de çok şeker bakmıyor muyum? Gözlerimi kıprıştırdım." Menapozlum sen iyi misin?" "İyiyim tatlım ama ayı gibi açım." "Anladım, açlık başına vurmuş. Ben yemek hazırlıyorum. Sen de git simit al, sıcak sıcak yiyelim." Başımla onayladım,fortmantodan hırkamı aldım ve evden çıktım. Evin önündeki basamaklara oturdum. Aklım Güney'in yaptıklarına takılıyordu. Neden böyle davranıyordu? Kafamı dağıtmam gerekiyordu. Ayakkabılarımı bağladım ve herzaman yaptığım gibi kaldırım taşlarını saymaya başladım.
* * * * * * * * * * *
"2758, 2759, 2760" ve sonunda birine çarptım. Kafamı yerden kaldırınca Demirliyle göz göze geldim. Elinde ekmek poşeti vardı. "Demirli, şey sabak için kusura bakma, ben çok özür dilerim. Doğum gününün de içine sıçtık. Bugün de moralini bozduk. Ben senin yerinde olsam beni öldürmek isterdim. Güney'in adına da senden çok özür dilerim." birden gülmeye başladı." Sorun yok ya, gerçekten. Sen çok eğlenceli birisin." şaşırmış bir vaziyette Demirliye bakıyordum. "Oha Demirli manyak çıktı. Ya biz seninle tanışmadık, ben Eylül." elimi uzattım, Demirli'de gülerek elini uzattı. " Ben de Deniz, tanıştığım memnun oldum." elini bıraktım, fırına girecekken aklıma benim yüzümden mahfolan parti geldi. Geri döndüm. " Demirli, partinin mahfettim ama telafi edicem, çok kral bir parti yapacağım." bana bakan şaşkın bakışlar eşliğinde fırına girdim. "Apo, bana iki simit versene koçum." kafasıyla onayladı. Kağıda iki simit sardı poşete koydu ve bana uzattı. Parayı verdim" Üstü kalsın." " Eyvallah Eylül' üm , yine beklerim. Fırından çıktım, hoplaya hoplaya eve gittim. Kapıyı çaldım, sonra kapıya yaslanarak ayakkabılarımın bağcıklarını çözmeye başladım. (Çünkü yazar hep böyle yapıp yeri öpüyor.) Sonra kapı açıldı, tabiki de ben yerdeyim. "Ahh! Popom, acıyor."
"Kızım deli misin? Önce ayakkabılarını çözüp sonra kapıyı çalsana. Gel buraya." kollarımın altından tutup kaldırdı. Simitleri ona uzattım. " Önce şunları al. Nimet bunlar, nimet." ayakkabılarımı çıkarıp bir kenara fırlattı. Sonra oturma odasına gittim." Napıcaktım ben burada?" biraz etrafıma bakındım, sonra mutfağa gittim, sofra hazırdı. Hemen sandalyeye oturdum. Peyniri, simidi ve nutellayı önüme çektim. Hızlıca yemeye başladım. Sonra aklıma Deniz geldi. Sonra çay koyan Güney ' e döndüm." Güney biraz otursana" yanındaki sandalyeyi işaret ettim. Kaşlarını çattı, sonra yanıma oturdu. " Bir şey mi oldu Eylül?" gözlerimi kaçırdım. Çok sinirlenecekti, kırıp dökecekti, hele sabah çocuğa o kadar hakaret ettikten sonra ama gizli bir şey yapmak istemiyordum. Yüzümü kendine çevirdi " Eylül?" derin bir nefes aldım ve tek seferde " Bugün fırında Deniz ' le yani Demirliyle karşılaştım, konuştuk sabah olanlar için özür diledim ayrıca partisini mahvettiğimiz için yeni bir parti yapmak istediğimi söyledim." gözlerinin içine bakıyordum. Bir anda bağırarak sandalyeleri devirdi. " Lan sen salak mısın? Ne Deniz' i, ne partisi?" ayağa fırladım. Güney mutfaktan çıktı, bende arkasından çıktım . Saçların çekiştiriyordu." Güney..." bana doğru hızla yaklaştı ve duvara yumruk attı. Dizlerim titriyordu, ayakta durmakta zorlanıyordum. " Güney sakin olur musun artık. Yeter! Ne yaptığını anlamıyorum. Sevgili olduğumuzu söylüyorsun, önüne gelen her erkeğe küfür ediyorsun!"
" Ben... Unut gitsin, zaten kendi kararlarını veriyorsun! Sabah olanlardan sonra nasıl o itle konuşabilirsin? Bana bak Eylül, bir daha sakın ama sakın, o herifle konuşmıyacaksın! Anladın mı!?" gerçek anlamda zangır zangır titriyordun, gözlerim dolmuştu. Evet anlamında başını salladım. Neden bağırıyordu ki ?Sadece çocuktan özür dilemek istemiştim. Gözlerimi kırptım ve artık tutamadığım o damla yanağımdan süzülmüş ve parkeye damlamıştı.Ben ise kitlenip kalmıştım. Sinirliydim, bağırmak belki tokat atmak, kaçıp gitmek istemiştim. Kendimi uçurumdan aşağı atmak, babamın yanına gitmek... Bir damla daha aktı gözlerimden, bir damla daha sonra bir damla daha. İşte ağlıyordum. Güney ağladığımı farkedince gelip bana sarıldı ama onu itip kendimden uzaklaştırdım ve boğazlarım acıtacak kadar çok bağırarak" Sen benim sevgilim değilsin! Sen sadece kendine, kardeşine ilik bulmuş zavallı bir kıza yardım etmek zorunda hisseden birisin! Sen sadece bana acıdığı için iyilik yapan " Çakma Abimsin!" koşar adım fortmantonun yanına gidip ayakkabılarımı giyindim. Kendimi evden dışarı attım ve koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmeden ciğerlerini parçalanırcasına acırken ben sadece koştum.

Biliyorum biraz sıkıcı bir bölümdü. Bunu diğer bölümde telafi etmeye çalışıcam. Beğendiyseniz votelemeyi unutmayın.💙

UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin