Merhaba minik sakar ailesi! Günden güne büyüyoruz sanki ha? Reads sayıları beni çok mutlu ediyor ve habire bölüm yüklemek istiyorum. Biraz da vote ve yorum yapsanız daha çok mutlu olabilirim. Multimedia'da bölüm şarkısı ve Alisa, Arya,Çağan var. Sizi seviyorum iyi okumalar!
Bir haftayı annemle alışverişe çıkarak, arkadaşlarımla konuşarak ve bu senenin konularına çalışarak geçirdim. Artık zaman geldi. Neyin mi? Yeni okulumun!
10 dakikadır ertelediğim alarmımın çağrısına sonunda kulak verip sevgili yatağımdan ayrıldım. Sürünerek banyoya giderken ayağımın tontişe takılmasıyla kendimi yerde buldum. Cidden sabah sabah sakarlık yapmayı nasıl beceriyorum acaba? Tontişin pembe burnunu öpüp onu yatağa fırlattım. Ha tontiş kim mi? Benim sırdaşım ve çok sevdiğim ayıcığım.. Doğduğumdan beri yanımdan ayrılmaz. Sanırım teyzem getirmiş bana onun değeri çok büyük. Ah ben neler diyorum ya? Biraz daha oturursam ilk günden yeni okuluma geç kalacağım.
Hızlıca banyoya gidip işlerimi hallettim, dolabımın karşısına geçip dün gece kararlaştırdığım gibi siyah kot şortumu giydim, üzerine de kırmızı kolsuz tişörtümü giyip şortun içine soktum. Aynanın karşısına geçip saçlarıma hızlıca maşa çektim. Parlatıcımı sürdüm ve çantamı alıp aşağıya indim. Annem mutfakta bana portakal suyu dolduruyordu. Okul zamanı kahvaltı edemediğim için yalnızca portakal suyu içerim. Ne yapayım sabah sabah kahvaltı edemem ben. Zaten eden insanları da hiç anlamam.
Hızlıca portakal suyumu içtim. Kırmızı siyah benekli vanslarımı giyip evden çıktım. Kulaklıklarımı taktım ve servisi geleceği yerin orda bir banka oturdum. İki dakika falan geçtikten sonra yanımda bir hareketlilik hissetmemle irkildim. Soluma döndüğümde gerilememle banktan düştüm. Popom acıyor lanet olsun!
Yerden kalkarken Baran’ın suratına baktım gülüyordu. Kahkaha ata ata gülüyordu! Ben burada düştüm, popom acıdı ama o karşımda gülüyor. “Ne gülüyorsun ya?” diye bağırdım ona. Gülmesi bittiğinde “Tanıştığımız günden beri sakarlık yapıyorsun. Nasıl gülmeyeyim?” dedi. Ah sakarlık benim peşimi bırakmaz ki! Kafamı yere eğip “Niye yanıma oturdun?” dedim. “Asıl sen niye buraya oturdun?” dedi. Ona dönüp “ Önce ben sordum” diklendim. “Burası benim yerim de ondan” dedi kafasını bana çevirerek. Suratlarımızın arasında bir karış mesafe vardı. Ona bu kadar yakından bakmak tuhaftı. Şaşkınlıkla kafamı önüme çevirdim.
Servisin korna sesini duyar duymaz yerimden kalktım ve servise koştum. En arkada erkek grubu vardı ve tek kişilik koltuk boştu. Baran büyük ihtimalle oraya oturur diye düşünüp onların önünde oturan ve bana gülümseyerek bakan kızın yanına geçtim. “ Merhaba ben Arya” dedi ben otururken. Sarı saçlı, renkli gözlü, çok tatlı suratı vardı. Kulaklığımı çıkarıp ona döndüm “ Bende Ecrin memnun oldum” dedim gülümseyerek. Yol boyunca konuştuk. O da eşit ağırlık okuyormuş ve büyük ihtimal aynı sınıfta olurmuşuz.
Okula geldiğimizde Arya ile birlikte müdürün odasına gittik. Ve tahmin ettiğimiz gibi aynı sınıftaydık. Gülüşe gülüşe sınıfa çıktık.
Sınıfa gelince Arya sıra arkadaşının yanına geçmek zorunda kaldı beni de arkasındaki tek oturan kızın yanına oturttu. Turuncu saçlı bebek gibi suratı olan sıra arkadaşım “Selam ben Alisa. Hoş geldin okulumuza ve sırama “ dedi gülerek. “ Hoşbuldum, bende Ecrin memnun oldum” diye cevap verdim. Senenin ilk dersi olduğu için öğretmenimiz bizi serbest bıraktı ve bizde tüm ders boyunca birbirimiz hakkında konuştuk. Alisa ve Arya 2 senedir arkadaşlarmış.Çok konuştukları içinde hoca onları ayırmış. Arya’nın hoşlandığı bir çocuk var fakat Alisa yalnız takılmayı sevenlerdenmiş.
Dersin bitmesine beş dakika kala öğretmen benim yeni olduğumu fark etti ve nereden geldiğimi, neden geldiğimi sordu. Sorularına cevap verip yerime otururken bana bakan bir çift gözle karşılaştım. Çarpık çarpık gülümsüyordu. Allah’ım en sevdiğim!
