"Tamam artık ağlamayı bırak Ecrin" oturduğu yerden kalkıp yatağa geldi, yanıma oturdu. "Bak neredeyse 2 saattir ağlıyorsun kocaman oldu gözlerin çokta çirkin oldun.Kalk artık." Yattığım yerden doğrulup Baran'a sarıldım. "Özür dilerim"
"Her şeyi anlatmadan affedemem seni" Hızlıca ondan ayrılıp karşısına geçtim. "Ciddi misin sen? Affetmek ne demek? Sanki benim bir suçum varmış gibi"
Oturduğu yerde beni azarlamak için doğruldu "Nasıl suçun yok? Ne işin vardı onunla? Hayır niye dövüyosun ki? Ona sen onları yaparsan tabi ki öper." Ayağa kalktı saçlarını karıştırdı "Bak Ecrin sen benimsin tamam mı? Bunu unutma." Ve kapıdan çıkıp gitti.
Onunmuşum. Sanki bilerek öptüm çocuğu. Ki bende öpmedim. Allahım ya düştüğüm duruma bak!
Yataktan kalkıp banyoya girdim. Ya bi de izlemiş beni! Man kafa! Aynadaki yansımamı görünce küçük bir çığlık çıkıverdi ağzımdan. Rimelim akmış. Ağlamaktan gözlerim ve dudaklarım şişmiş kocaman olmuş. Çocuk haklı tabi çıkıp gitmekle. Kim bu tipte bi kızla aynı ortamda kalmak ister ki?
Yüzüme su çarpıp üstümü düzelttim. Aşağı indiğimde Baran televizyonun karşısında oturuyordu. Televizyona bakıyordu ancak televizyon açık değildi. Yanına gidip oturdum, elini tutmaya çalıştım fakat çekti. Şaşkınlıkla dudaklarım 'o' şeklini alırken "Ecrin ben devam etmek istemiyorum. Yani belki bir süre istemiyorum. Eğer devam ederse ben şu geçmeyen sinirimle seni kırarım" Anlayamıyordum. Ne yani az önce Baran benden ayrılmış mıydı? Nefes almam zorlaşırken konuşmaya çalıştım.
"Ne demek devam etmek istemiyorum ya? Hani gitmek yoktu Baran? Kafayı yemişsin oğlum sen. Ben zaman falan vermiyorum sana. Bir ilişki araya girerse devam etmez zaten." Hızla koltuktan kalkıp kapıya yöneldim. Sonra ani bir şekilde döndüğümde bana bakıyordu. Son kez baktım çimen gözlerine çünkü bi daha bu şekilde bakamazdım. "Sadece güvenmiştim. Ben sana ne dedim Baran? Kaybolurum dedim. Biterim dedim. Bitiyorum ben." Göz yaşımın yanaklarımdan süzülmesine izin verip evden çıktım.
Bu kadar kısamıydı yani? Ben bu kadar kısa yaşamak istememiştim aşkımı. Lanet olsun ya! Lanet olsun! Hıçkıra hıçkıra ağlarken düşündüğüm tek şey paramparça olan kalbimdi..
3 gün sonra
Telefonumun çalan sesiyle kafamı yorgandan çıkardım. Lanet olsun ışık! Telefonu masanın üstünden alıp arayanın kim olduğuna bakmadan açtım.
-Alo?
-Nerdesin kızım sen kaç gündür? Sonunda tenezzül ettin açmaya! Aptal seni!
-Of Arya çığırma kulağımda be! Evdeyim nerde olucam.
Karşı tarafın telefonu kapatmasıyla gözlerimi devirdim. Vallahi kafayı yemiş bu kız.. Telefonu masanın üzerine koyup kafamı yorganın içine geri soktum. Tam uykuya dalacakken odamın kapısının şiddetle açılmasıyla bu mümkün olmadı tabii.
"Anne yemeyeceğim yemek falan ya"
"He yeme yemek! Yapcam ben seni yemek! Bu hali ne kızım bu odanın?"
Alisa? Ah buraya mı geldiler yani? Belki ses vermezsem öldüğümü sanıp giderler? Böyle bir şeyin mümkün olmadığını bildiğimden kafamı yorgandan çıkarıp onlara baktım. İkiside elleri bellerinde kızgın kızgın bana bakıyorlardı.
Arya "Noldu sana?" deyip yanıma oturunca Alisada onun gibi yapıp yanıma geldi. Bende yatağımda doğrulup "Baranla ayrıldık" dedim. Arya "Ne? Ciddi misin sen? Ne zaman?" Diye sorduğunda "Bugünlerden ne ki?" cevabımla şaşkınlığını ikiye katlamayı başarmıştım. Arya dan "Salı" cevabını alınca "Üç gün önce" dedim. İkiside anlamamış gibi bana bakıyordu. Bende olanları anlatmaya başladım " Hani cumartesi benim çocukluk aşkım olan Yiğit gelicekti ya. -Gelmez olsaydı keşke!- O meğersem İzmirde ki Yiğitmiş. Ben buna kızdım bağırdım sonra bu mal beni öptü. Aklınız alıyo mu? İlk öpücüğüm Baran'a değilde kaç yıldır beni aramayan ve gördüğümde o olduğunu söylemeyen çocuğa gitti." Yanağımdan süzülen yaşı sildikten sonra devam ettim "Ben bunu ittirmeye çalışırken Baran geldi ayırdı beni ondan sonra buna bi tane yumruk çaktı. Benim kolumdan tuttuğu gibi onların evine getirdi. Ben onun odasında, onun yatağında 2 saat boyunca ağlarken hep yanımdaydı. Sonra kendime gelince özür diledim o da bana beni affedebilmesi için olayları anlatmamı istedi. Sanki benim suçum varmış gibi. Sonra da ben devam edemeyeceğim dedi ve ayrıldık. Bu kadar işte" Burnumu çekip gözlerimi sildim ve onlara döndüm. Hala anlamaya çalışıyorlardı. Sonra Arya "Çok çok saçma! Anlayamıyorum. Yani Baran bu kadar düşüncesiz bir çocuk değildi ki. Gerçekten çok saçma. Birde okulda hiç bir şey olmamış gibiydi biliyor musun? Bizde sen hastasın falan sandık ama aradığımızda açmayınca bu işte bi terslik olduğu barizdi. " Oha çocuğa bak sen hiç bir şey olmamış gibi davranmış. Ben burda helak ettim kendimi ağlamaktan ya. "Demek öyle. Bende gelmiş burda o salak için ağlıyordum." Alisa kafasını sallayıp konuşmaya başladı "O zaman napıyoruz biliyo musunuz?" Kafamı iki yana sallayıp şaşkınca Arya ile ona bakarken gözlerini devirip devam etti. "Sen güzelce duş alıp kendine geliyosun bizde gidip giyecek bir şeyler ve abur cubur alıp gelelim. Pijama partisi yapıcaaaz!" Hızla yataktan kalkıp zıplamaya başladı. "Delisin sen. Nerden buluyosun bu enerjiyi?" dedim gülerken "Hadi hadi fazla konuşma herkes işinin başına!" Arya ile yataktan kalkıp hazır ol komutuna geçtik ve "Aye aye captain!" diye bağırdık. Onlar giderken bende banyoya girip küvetin dolmasını bekledim. Aynaya bakarken "Bundan sonra üzülmek yok. Güçlü bir kızım ve bunun üstesinden gelebilirim." bunları söylerken bile kendime güvenim yoktu aslında "Hayır hayır başarıcam!" Üstümdekileri çıkartıp küvete girdim.
Rahatladığıma emin olduğumda küvetten çıkıp odama gittim. Üstüme ayıcıklı pijamalarımı giyip ayıcıklı peluş terliklerimi giydim ve saçımı ördüm. Sonra aşağıdan bir poşet alıp odamdamki sümüklü mendilleri topladım. Cidden ne sümüklü insanmışım ben be vay canına.
Sonunda odamı toplama işi bitince kapı çalmıştı. Kızların geldiğini anladığımda hızla aşağı inmiştim. Ve bingo! Doğru tahmin! Alisa elindeki poşetlerle içeri girmeye çalışırken "Ah sonunda eski Ecrin gelmiş!" dedi. Bende ona göz devirip mutfağa gittim. Kocaman bir tabak ve 3 tane bardak alıp odama çıktım.
Odaya geldiğimde kızlarda yatakta oturuyolardı. Ve allahtan yatağım büyüktü yoksa sığmamız imkansız olurdu. Bende elimdekileri bırakıp masadan laptobu aldım. Ve onlara baktım. Tanrım bu bakışı biliyoruz! Teen Wolf! Biraz beynimize yakışıklı erkek ve onların kaslarının görüntüsünü yüklemeliydik. Hemen her hangi bir bölüm açıp kızların yanına oturdum.
Telefonumun o bilindik sesini duyduğumda diziyi duraklatıp telefonumu aldım. O arıyordu. Kocaman olan gözlerimle kızlara bakarken soru sorar gibi bana bakıyorlardı. "Baran arıyor!" kızların ağzı 'o' şeklini alırken bende ani bir kararla telefonu açtım.
-Efendim?
-Bahçenizdeyim. Buraya gelir misin?
-Tamam, geliyorum.
Telefonu kapatıp kızlara baktım "Bahçedeymiş ve yanına inmemi istiyor." dedim. Kızlar gülümserken bende saçlarımın örgüsünü açıyordum. Dalgalar omuzlarıma inerken pijamalarımı değiştirmeyip onun yanına indim. Heyecandan ellerim buz gibi olmuştu. Ve bir de şu titreme var. Allahım ölmek üzereyim!
Bahçeye çıktığımda koltukta oturuyordu. Yanına giderken beni fark etti ve ayağa kalktı. Gülümsediğini gördüğümde bende gülümsedim. Ah çok güzel gülümsüyorsun çocuk!
"Ayıcıklı" dedi pijamalarımı işaret ederken gülümsemem yüzüme yayıldı pijamalarıma bakarak "Evet ayıcıklar güzeldir" dedim.
Sonra yaklaştı. Yaklaştı. Aramızda bir adımlık fark bıraktı. Kulağıma doğru eğilip derin bir nefes aldı. "Sende öyle" dedi. Nefesi içimi titretirken kafamı kaldırıp ona baktım. O bakışlarını önce dudaklarıma sonra gözlerime çevirdi ve bende öyle. "Özledim seni Ecrin." dedi. Lanet olsun bu çocuğun neden bu kadar güzel sesi var? Gülümsedim ve aramızdaki farkı sıfıra indirdim. Ne yaptığımı bilmiyorum hiç sormayın. Sadece öyle istiyorum. Ve bunu yapmalıyım. En azından sevdiğim kişi ile.
İstediğimi anlamış olucak ki o da gülümsedi. Ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Sıcaktı. Ama onu böyle hissetmek harika bir duyguydu. Yiğitle olanla hiç bir alakası yoktu. Baranla olan beni mutlu ediyordu. Lanet olsun ben o ikisini kıyaslamak istemiyorum ki. Dudaklarımı araladığımda resmen Baran'ı içime alıyordum. Ellerimi kaldırıp ensesine çıkardım.
İkimizde nefessiz kaldığımızda zorlada olsa geri çekildik. Baran bana kocaman gülümserken bende utançtan kıpkırmızı olduğumu hissediyordum. Onu seviyordum. Hatta ona aşıktım. Emin olabildiğim tek duygu buydu..
Heyyooo gençler uzun bir bölümdü dimi? Ya bence öyleydi. Çok zorlandım yazarken :o Cümlelerin akışında sıkıntı yaşıyorum ya :( Neyse bölüme gelicek oluncaaa ilk başta üzüldük. Fakat sonunu istediğiniz gibi bitirdim. :D Ah cidden öpüşme sahnesi yazmak zor. Bi kere insan bilmediği bir sahneyi nasıl yazar ki :o Her neyse umarım beğenmişsinizdir ballarım. Vote&Yorum ellerinizden öper:* Sizi seviyorum :*