3. Bölüm

428 96 60
                                    

Eskiden gerçekten çok normal bir hayatım vardı. Partilere gittiğimde hiçbir sorun çıkmadan eve dönüyordum ve bu saatlerder genellikle uyuyordum. Ama bugün öyle olmadı malesef, neden mi? Çünkü bay meteor ile bay taş parti'de kavga etmeye başladılar ve ağız burun giriştiler. Bunun üzerine polisler'de partiyi bastı ve hepimizi sorguya getirdiler.

"Masal hanım son kez soruyorum kavgayı kim başlattı?!" Yaklaşık 10-15 dakikadır beni sorguluyorlardı ve benim şimdiye kadar söylediğim tek şey "görmedim" kelimesiydi. Ama bu sefer karşımda oturan polis memurunun sesi gerçekten korkutucu çıkmıştı.

"Bilmiyorum görmedim" Aslında kim olduğunu çok iyi biliyordum ama Üniversitesi hayatımın daha ilk haftasını bile tam olarak doldurmadan adımın ispiyoncu'ya çıkmasını hiç istemiyordum.

"Görmediğinize gerçekten emin misiniz?"

"Evet, yani şey, aslında...

---

"Kanka hadi gidelim artık bak partininde sonu geldi zaten" Rüya uykulu bir şekilde konuşmaya çalışmıştı.

Bende ona "Tamam gidelim" diye cevap verdim ve toparlanmaya başladım.

Rüya da ben de hazır bir şekilde Azra'nın toparlanmasını beklerken o bize koşar adımlarla geldi ve "Ya biraz daha duralım lüüütfeeen" diye yalvarmaya başladı.

Ona "Neden?" diye sorduktan sonra bizden bir kaç metre ileride duran yakışıklı bir çocuğu işaret etti ve gülümseyerek "Yeni arkadaşlar ediniyorum" dedi.

Bunun üzerine biz de tekrar yerlerimize geçtik ve sohbet etmeye başladık. Aradan 5 dakika geçmeden gözüme bay meteorun bay taşın yüzüne geçirdiği sert yumruk takıldı ve ben refleks olarak gözlerimi yumdum.

Gözlerimi tekrar açtığımda ortalık çoktan birbirine girmişti. Yağmur çığlık atıyordu, Rüya ve Azra ağızları açık bir şekilde olan biteni izliyorlardı, Nisa bayılmıştı, Simay Nisa ile ilgileniyordu, Emre ve Burak ise birbirlerini ard arda yumruk atıyorlardır. Kavgayı gören herkes nedense önce bir beş dakika izledikten sonra evden kaçıyordu. Yani anlayacağınız kavgayı ayırabilecek tek kişi bendim sanırım.

Tedirgin ama bir o kadar da emin adımlarla Emre'nin ve Burak'ın arasına daldım ve "Yeter!" diye bağırdım. İkisi de bir kaç adım geriye attıktan sonra bir zafer kazanmışcasına sırıtacaktım ki, ikisi de yine dövüşmeye başladı, bende bunu üzerine öncekinden daha da sesli bir şekilde "Yeter dedim!!!" diye bağırdım ve kavga sona erdi ama bu malesef benim bağırışımla değil, polislerin evi basmasıyle oldu. Muhtemelen evden kaçarak uzaklaşan kişilerden biri gitmeden önce poliseri çağırmıştı.

---

... kavgayı Emre Kaya başlatmış olabilir yani sanırım ama tam emin değilim"

"Anladım, çıkabilirsiniz"

Yavaşça sandalyemden kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Kapının kolunu tuttuğumda elimin ne kadar çok titrediğini ve terlediğini fark ettim. Buna gerçekten şaşırmıştım çünkü aslında ben bu gibi durumlarda sakinliğini koruyan kişilerdendim.

Derin bir nefes aldım ve sorgu odasından çıktım. Kapının önünde Rüya ile Azra beni kocaman ve uykusuzluktan kızarmış gözlerle karşıladılar.

"Sonunda! Eee ne oldu içeride, ne sordular, sen ne dedin, Emre'yi mi suçladın yoksa Burak'ı mı?" Azra beni soru yağmuruna tuttuktan sonra Rüya araya girdi ve "Azra bir dur kız sakinleşsin, görmüyormusun zaten yüzü bembeyaz olmuş, elleri de nasıl titriyor" dedi. Bunun üzerine Azra başını eğdi ve mahçup bir şekilde "Haklısın, kusura bakma Masal" dedi.

Aşk Masallarda OlurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin