1. Bölüm

778 120 70
                                    

Bu sabah yine güneşin usulca yüzüme vurmasıyla uyandım..

Demek isterdim ama tabiki de böyle olmadı. Zaten ne bekliyordunuz ki? Güneşin yüzüme vurmasıyla uyanmamı mı? Yoksa bana deli gibi aşık olan sevgilimin beni öperek uyandırmasını mı? Hayır, bunların ikisi de olmadı. Beni uyandıran şey şu berbat alarmın sesi oldu. Zaten bana sorarsanız bunlar hepsi klişe. Yok neymiş esas oğlan deli gibi aşık olduğu esas kızı öperek uyandırır sonra birde yatağına kahvaltı getirirmiş. Türkiye'de yaşıyoruz oğlum biz. Bizi öperek uyandıran tek şey Anne terliği. Yani aslında kısaca demek istediğim bunların hepsi bilinç altımıza işleyen klişe filim, dizi ve kitap sahneleri.

Şimdi siz beni bu konuşmam dan sonra evde kalmış, depresyona girmiş ve herşeyden umudunu kesmiş otuz yaşında bir kız sanabilirsiniz, ama değilim. Ben 20 yaşındayım ve aslında bu saydıklarımın tam aksine her gününü deli dolu yaşayan bir kızım. En iyisi ben size biraz kendimden bahsedeyim.

Adım Masal, 20 yaşındayım, varlıklı bir ailenin en büyük kızıyım. Çok eğlenceli bir kişiliğe sahibim. Aslan burcuyum. Sevgilim yok ve aşık olduğum birisi de yok çünkü aşk diye birşey yok. Ben şahsen aşka inanmayanlardanım. Çünkü bence aşk diye birşey gerçekten yok, sadece çok sevmek ve çok bağlanmak var.

"Masal okula geç kalacaksın gel artık!"

"Tamam geliyorum Anne!"

Annem çok disiplinli ve çalışkan bir kadın, bizim onun gibi olmamızı çok istiyor ama ben onun gibi değilim malesef.

"Masal!"

"Geeeldiiim!"

Hemen üstümü değiştirdim ve makyaj masama oturdum. Aslında makyaj yapmayı hiç sevmezdim ama Annem bize hep; "Yetişkin bir kız makyaj yapmadan evden çıkmamalı. Yüzünde ki makyaj bir kızın kendine baktığının ve bakımlı olduğunun göstergesi" derdi. Bu yüzden bende mecburen her gün makyaj yapardım. Aslında dediği çok saçma çünkü bence bakımlı olmanın makyajla bir alakası yok ama ne yaparsın işte, Anne sözü sonuçta dinlemeden geçilmiyor.

Eyelinerimi de yine şahane bir şekilde çektikten sonra ayağa kalktım ve yatağın üstünde duran çantamı ve telefonumu da aldıktan sonra koşarak aşağı kata yöneldim.

Merdivenleri koşarak inmeyi nedense çok seviyordum hatta küçükken bu yüzden 2 kez ayağımı kırmıştım.

Merdivenlerin sonuna geldiğimde yavaşladım ve normal bir şekilde yemek odasına girdim.

"Günaydın millet!"

"Aile ortamında millet kelimesini kullanman hiç hoş değil tatlım, ayrıca şu merdivenleri koşarak inme. Daha kaç sefer söyleyeceğim ben bunları sana?!" Size söylemiştim Annem çok disiplinli bir kadındır ve bu sesinden bile anlaşılır.

Köpek yavrusu bakışlarımla birlikte "Kusura bakma Anne" dedikten sonra Annem de her zamanki gibi beni hemen affetti ve "Neyse hadi otur kahvaltını yap" dedi

"Ya ben okulda yerim birşeyler şimdi çıkmam lazım yoksa ilk günden geç kalacam"

"Dedim ama ben sana dimi geç kalacaksın diye. Bak Anne sözü dinlemeyince böyle olur işte"

"Tamam birdaha olmaz Anne kusura bakma"

"Dinleme kızım sen Anneni. Okula geç kalmadan git sen" Babam Annem gibi disiplinli değil ve aile ortamında kural koymayı sevmez.

"Tamam Baba, kaçtım ben o zaman. Hepiniz öpüldünüüüz"

Tam evden çıkacakken telefonuma bir mesaj geldi. Telefonu elime alıp açtığımda mesajın Rüya'dan geldiğini gördüm ve hemen okumaya başladım; 'Masal nerde kaldın kızım sen yaa? Okulun ilk günü geç kalacaksın'

'10 dakikaya ordayım'

Masal benim en iyi, en yakın arkadaşım, can dostum, kardeşim. Onunla iyi, kötü bir sürü olay atlattık ve hepsinde arkadaşlığımız bizi bir arada tuttu. Şimdi ise birlikte bir maceraya daha adım atıyoruz, bakalım üniversite maceramız nasıl geçecek.

Evden çıktıktan sonra arabama bindim ve okula sürmeye başladım. Okula varmama bir kaç kilometre kala telefonumun bildirim sesini duydum ve mesajı okumak için telefonu elime aldım. Mesaj Azra'dan dı; 'Masal bu okulda ki çocukların hepsi taş, taş!'

Azra ayaklı gazete gibiydi. Her an, her yerde, her şeyden haberi oluyordu ve tabiki bana söylemeden de geçmiyordu.

Ama şu yakışıklı çocuk muhabbetleri beni gerçekten sıkmıştı artık. Bir insan başka bir insanı tabiki de çekici, yakışıklı veya güzel bulabilir ve ondan hoşlanabilir ama aşık olmak? Hayır, bir insan aşık olmaz. Çünkü aşk diye birşey yok. En fazla çok bağlanır ama aşık olmaz, olamaz.

Yaklaşık 10 dakika sonra Üniversiteye vardığımda Rüya'yı ve Azra'yı kapının önünde beni beklerlerken buldum. Arabamı bulduğunu ilk boş park yerine park ettikten sonra arabadan indim ve onların yanına gittim.

Azra hiçbir zaman başaramadığı o ciddi ses tonunu takınarak "Sonunda aramıza teşrif edebildiniz Masal hanım" dedi ve hemen ardından gülmeye başladı.

Bende Üniversitenin binasına uzun süre baktıktan sonra konuşmaya başladım "Demek burası herkesin öve öve bitiremediği Üniversite ha?"

"Ayyy eveeet çok güzel dimiii?" Azra neşeli bir ses tonuyla soruma soruyla cevap verdikten sonra Rüya lafa girdi "Evet öyle, ve artık bizde üniversite öğrencileriyiz"

"Hadi ilk ders başlamak üzere gidelim artık" sanırım aramızda en heyecanlı olan Azra'dı çünkü bizden en az 3 metre önde koşar adımlarla okul binasına yürüyordu.

Rüya başını bana doğru eğip çekingen ve sessiz bir tonda konuştu "Kanka sence bizde burda o dizilerde bahsedilen üniversite aşklarını yaşarmıyız?"

"Off Rüya sende mi yaa? Ya bak ben size diyorum, aşk diye birşey yok. Boşu boşuna olmayan bir şeyin gelmesini beklemeyin"

"Peki ya varsa? Ya bir gün olurda birine aşık olursan?"

"Olmam, olmam çünkü.." devam edemedim. Eğer etseydim yine o geçmişte kalan kötü anılarımı hatırlayacaktım ve bu bugün için hiç hoş olmazdı.

"Çünkü?"

Cevap vermek zorunda kalmadan Azra'nın bize seslendiğini fark ettim "Ya siz bugün neden bu kadar uyuşuksunuz?! Gelsenize hadi!"

Rüya ile ikimiz aynı anda "Geldiiik!" diye bağırdık'tan sonra kahkahalarla gülmeye başladık. Aradan fazla zaman geçmeden Azra'da bize katıldı ve böylelikle üçümüzde kahkahalar eşliğinde üniversite hayatına ilk adımımızı atmış bulunduk.

---

Okulun ilk günü gerçekten sandığımdan da güzel geçti. İki tane kızla tanıştım. Birinin adı Yağmur diğerinin ise Simay. Yağmur çok komik ve neşeli bir kız Simay ise daha çekingen duruyor. Onlar da tıpkı ben ve Rüya gibi en yakın arkadaşlar. Bir de Nisa adında bir arkadaşları daha varmış o da bu okulda okuyacakmış ama o ve abisi önümüzdeki hafta okula geleceklermiş. Abisi Emre bu sene 2. sınıfa geçmiş ve anladığım kadarıyla okulda sevilen birisi. Aslı ve Simay onları öve öve bitiremediler ve bu yüzden bende artık Kaya kardeşlerini görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

1. Bölüm sonu...

Eveeet ilk bölümün sonuna geldik. Biraz kısa oldu farkındayım ama 2. Bölüm daha uzun olucak bundan emin olabilirsiniz. Umarım beğenmişsinizdir. İyi, kötü bütün yorum ve düşüncelerinizi bekliyorum. Sağlıcakla kalın..

Aşk Masallarda OlurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin