Son Nefes

547 47 34
                                    

"Bunların hepsi normal mi?"

Yuju kucağımda, bir yanımda Hyun Woo diğer yanımda ise Jin vardı. Böyle bir takımın içinde olmak bile yeterince gerilmeme neden oluyordu. Jin'in az önce yaşadıklarından sonra şoka girmesini bekliyordum ama o beklediğimin aksine dirayetle kabullenmiş hatta yeni bir şey keşfetmiş gibi heyecanlanmıştı.

"Yaratığı nasıl yerle bir ettiniz..."

Bir an bana baktığında gözleri iyice açıldı.

"Sende Hoon'un büyüleri armağan edilen yardımcısın..."

Ellerini alnına vurduğunda devam etti.

"Bunu daha önce fark etmeliydim. Bu kadar mükemmel olman mümkün değildi. Suratındaki her kıvrım mükemmelliğini vurguluyor..."

Beni övmesine gözlerimi devirdiğimde Hyun Woo'nun kendini belli eden öksürüğü ile sözlerini kesti.Suratı yine o kuşkucu haline bürünmüştü. Kafasında Hyun Woo'nun yerini oturtmaya çalışır gibiydi.

"Hem nereden biliyorsun bunları?"

Kafasındaki düşüncesini dağıtan soruma döndüğünde dik bir yokuşun daha önüne gelmiştik.

"Ben sadece meraklıyım...Bu gibi şeylerin bir gün ortaya çıkacağını biliyordum...Tarih sizi yazıyor...Yalnız şu an anlamlandıramadığım çok şey var."

Bakışları Hyun Woo'ya kısa bir an kayıp geri bana dönmüştü.

"Bıçaklarınız farklı sizin..."

Hyun Woo öldürücü bakışını Jin'e çevirdiğinde Yuju'nun mırıldanan sesini duydum.

"Neredeyim ben?"

Kucağımdan indirip yumuşak çimlere yatırdığımda gözleri yarı baygın yarı açıktı.

"Seni iyileştirmek için ormanda ilerliyoruz Yuju..."

Boğazıma bir şeylerin düğümlendiğini hissettim. Bu çaresizlikti. Bu kadar gücüme rağmen çaresizlikti. Zorlukla yutkunup konuşmaya devam etti.

"Peki..."

Sözlerinin devamı gelmeden yine kendinden geçmişti. Bir an önce o bahçeye ulaşmalıydım. Jin telaşımı hafifletmek için konuşmayı sürdürdü.

"Gecenin kraliçesi çiçeğini duymuştum."

Şaşırma sırası bizdeydi.

"Ne demek duydun?Basit bir insansın sen..."

Hyun Woo'nun küçümseyen sesine biraz kırılmış gözüktü ama geri hemen toparlandı.

"Bunun için özel yetenek istenmiyor.Bu çiçek araştıran herkesin bilebileceği bir şey...Fakat hava henüz kararmadı..."

Yokuş nefesimi kesse de durmadan devam ettim.

"Ne demek kararmadı?"

Hyun Woo onun parça parça anlatmasından sıkılmış olacak ki kendini hızlıca anlattı.

"Bu çiçeği bilmemen çok garip...Hoon'un yardımcısı olduğuna emin misin?"

Küçümseyen bir dudak hareketinden sonra devam etti.

"Hoon'u simgeleyen bu çiçek sadece geceleri açar.Bir saatte tohumları oluşur ve irileşerek çiçek haline gelir.Bazıları ayın altındaki güzellikte derler.Çiçeğin büyülü bir özelliği vardır. Bu özelliğini sadece onun soyundan yani aydan gücünü alanlara gösterir. Çiçek dilekleri kabul ederken kötümcül yaraları iz bırakmadan temizler.Hoş bu çiçeği bilmediğine göre ay soyundan geldiğini sanmıyorum."

Efsane/ G-Dragon FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin