İyiden iyiye kendimi onun imkansız aşkına kaptırmıştım. Eve dönüş yollarımda kulağımda kulaklıkla hep onu anımsatan şarkılar dinler, hüzün dolardım. Bir dershane akşamı teneffüse çıkmıştım. Hikmet yanıma geldi ve bende deliye döndüm sevinçten. Çünkü o varsa mutlaka daha uzun süre görüyordum imkansız aşkımı.
- Hande, Oflu seni çıkışta almaya gelecek.
Bu cümle sevincimle karışmış ve o ara kaybolup gitmişti, ciddiye almamıştım daha doğrusu. Terasa çıktık sigaralarımızı yaktık ve Hikmet bana dönüp;
"Sen beni biraz önce anlamadın sanırım, Oflu çıkışta seni almaya gelecek" dedi. Mutluluktan kendimi aşağıya bırakmadığım için şanslıyım. Ama bu geliş bana beraberinde bir çok soruyu getirmişti. Neden geliyordu öncelikle. Beni alıp ne yapacaktı? Bunun cevabını aldığımda dünya bambaşka bir yer olmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Vosvos
Non-FictionRutin dershane günlerinden biriydi yine. Ders öncesi teras dolmuş herkes içtiği sigaradan birbirini göremiyordu. Kızlarla oturmuş terasın köşesinde sohbet ediyorduk. Güneş olağan parlaklığında, gün her zamanki sıkıcılığındaydı. Ta ki o gelene kadar...