Bölüm

1.1K 80 22
                                    

JİMİN'İN AĞZINDAN

Rap Mon hyung hepimizi aceleyle kaldırdı. Bizim üstümüzü giymemize izin vermeden arabaya bindirdi. Tabi ben ağlamaya başlamıştım. Büyük ihtimalle hastahaneye gidiyorduk. Gitmeyi istemediğim yere. Salak Jimin. Kendinden nefret etmelisin. Eğer onu yaşatmaz isen, kendinden nefret etmelisin.

"Hadi inin acele edin çabuk."

Rap Mon hyungun söylediği şeyle arabadan indim ve hızlı adımlarla hastahaneye girdim. Danışma da gördüğüm kadına yaklaştım ve Rap Mon hyungun bize söylemediği şeyi öğrenmeye hazırlandım.

"Kim Taehyung. Ona ne oldu?"

"Şu an da ameliyatta."

"Ne? N-ne ameliyatı?"

"Hasta iç kanama geçirmiş yaklaşık 15 dakika önce ameliyata alınmış efendim."

"Ne iç kanaması? Neyden bahsediyorsun sen? KAFAYI MI YEDİN SEN KADIN !?!"

"Sakin olun efendim. Burası hastahane bağıramazsınız."

"O ZAMAN BENİMLE DALGA GE-"

Sözümü kesen Jackson'ın benim kolumdan tutup sürüklemesi oldu. Kolumu ondan çektim ve durdum. Suratıma baktı. O da ağlıyordu. Sanırım Tae'yi gerçekten seviyordu.

"Hadi gidelim Jimin."

Tekrar kolumu tuttu ve beni ameliyathanenin önüne kadar getirdi. Üyelerin hepsi oturmuş bekliyordu. Jungkook Yoongi hyungun omzunda yatıp ağlıyordu. Onun canı benimkinden çok yanıyordu.

"Ameliyat ne zaman bitermiş?"

"Standart olarak en fazla 4 saat."

"4 saat..."

AMELİYATTAN SONRA

Hala Taehyung'u beklerken ameliyathanenin kapısı hareketlendi. Korkmuş hissediyordum. Sonunda kapı tamamen açıldığında içeriden sedyeyle Taehyung çıktı. Son zamanlarda görmeye alıştığımız gibiydi. Suratında oksijen maskesi ile öylece uyuyordu meleğim. Uyanacaktı ama az kalmıştı. Tekrar eskisi gibi olacaktı. Jin hyung doktorla konuştuktan sonra bize eliyle gelin işareti yaptı. Biz de ayağa kalktık ve hyungu takip etmeye başladık. Sanırım Taehyung'a gidiyorduk. Hep biz ona geliyoruz bir kerelik o da bize gelse ya, fena mı olur? Özledim onu. Çok fazla aşksız kaldım. Çok fazla hissiz kaldım. Çok fazla yalnız kaldım. En önemlisi ben... Ben çok fazla onsuz kaldım.

"Hadi otur artık Jimin."

Hoseok hyungun sesiyle irkildim. Ne zaman gelmiştik ki? Ah sevgilim, seni düşünürken zaman duruyor benliğimde. Ama sadece sen varsın ya o an içimde, hiç üzülmüyorum duran zamana. Hep senin için duracaksa zaman, varsın dursun sonsuz olana kadar. Umurumda mı ki zaman konu sen olunca...

"Bay Yeong. Taehyung iyi, öyle değil mi?"

Aşina olduğum bir soru sorulmuştu doktora. İyi miydi meleğim?

"Şu an sizin de bizim de tek yapabileceğimiz Bay Kim'in uyanmasını beklemek."

Yine aşina olduğum bir cümle söyleyip uzaklaşmıştı doktor. Onun için kolay olsa gerek. Her gün aynı şey ile karşılaşıyordur ya ondandır belki. Biz? Biz de alışmış mıyızdır? Alışmasak daha çok mu tepki verirdik? Alışmış olsak da içimizde merak etmeye meraklı olmadığımız bir merak var. Daha önce hiç merak etmediğimiz. Hani şu içini daraltanlar olur ya, ha işte tam onlardan. İstediğimiz cevabı almak istediğimiz. Acaba uyanacak mı? Bu soru ne kadar acı verebilir ki bir insana. Dayanabilir mi insan bu acıya?..

95's LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin