(M) ---Bölüm 22

1.6K 73 50
                                    

 "Hadi ağabey anlat artık."

"Aynen Taehyung hadi."

Yoongi hyung ve Jungkook karşıma oturmuş benim rüyayı anlatmamı bekliyorlardı.

"Rüyamda Lauren'ı gördüm..."

"Eee Tae ne var bunda?"

"İlk tanıştığımız günü en ince ayrıntısına kadar gördüm... Annemle evden çıktığımızdan itibaren... O günü zar zor hatırlarken. Rüyamda bu kadar ayrıntılı görmem ne kadar mümkün?"

"Oh. Bu... Rüyayı en başından anlatır mısın ağabey?"

"İlk önce uzun aydınlık bir koridordaydım. Etrafımda ve tam karşımda renkli kapılar vardı. Tam 20 kapı. Bir ses bana sürekli kapıları açmamı söylüyordu. Hangi kapıdan başlaman gerektiğini biliyorsun falan dedi. Bende bilmiyorum dedim. Bana gerçekten aşık olduğun ilk kişinin en sevdiği renk dedi. Karşımdaki kapı kırmızı renkliydi. Lauren'ın en sevdiği renk... Bende kapıdan içeriye girdim. İşte içeri girdiğimde de annemle beni gördüm. Bütün o anı, o an hissettiğim hisleri her şeyi eksiksiz gördüm."

"Peki diğer kapılar."

"Görmedim. Lauren'a el sallayıp annemle sınıftan çıkmıştık ki Jimin uyandırdı."

"Rüyayı Jimin'e anlatacak mısın?"

"Nasıl anlatacağım hyung? Hala aşık olduğum eski sevgilimi rüyamda gördüm sevgilim. Böyle mi diyeceğim?"

"Sakin ol Taehyung."

Derin bir nefes alıp verdim...

"Özür dilerim hyung. Stresliyim. Rüyayı bir türlü unutamıyorum."

"Tamam sorun değil. Bir an önce toparlan olur mu? Bu halin hayranlarını üzüyor."

"Tamam. Çalışacağım."

Derin bir sessizlik oluştu atmosferde. Ta ki Yoongi hyung yerinden kalkana kadar.

"Neyse Tae. Kendini çok üzme. Biliyorsun seni seviyoruz ve bu halin hepimizin moralini bozuyor."

"Sizi çok seviyorum hyung."

Yoongi hyung saçlarımı karıştırdı ve Jungkook'u da alıp odadan çıktı. Bende yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım. Ben sessizliğe gömülmüşken kapı açıldı. Yatağın diğer yanında bir baskı hissettiğimde tanıdık koku sardı vücudumu.Jimin yavaşça yatakta yanıma yaklaştı ve üzerime çıktı.

"Sevgilim neden bu kadar dalgınsın? Bir sorun mu var?"

Doğru söylüyordu dalgındım. Ama elimden bir şey gelmiyordu.

"Çok stresli görünüyorsun. Rahatlamak ister misin?"

"Nasıl rahatlamak?"

Soruyu sorduğumda dudağının kenarıyla gülümsedi ve benim ince dudaklarımla onun kalın dudaklarını nazikçe birleştirdi. Bende kendime gelip karşılık vermeye başladığımda biraz önce ki nazikliğinden eser kalmadı. Ellerini kafamın çeşitli bölgelerinde birleştirdi. Dudaklarımı morarttığına emin olunca da geriye çekilip nefes almayı akıl edebildi. Gözlerini bir süre benimkilere kenetledi daha sonra ellerini t-shirtüme geçirdi ve tek hamlede çıkarttı. Bende onunkini çıkardığımda hafifçe gülümsedi ama bu gülümsemesi sanki Jimin'in değildi. Çok başka gülümsemişti. Sanırım bu sapık Jimin'in gülümsemesiydi. Kafası yavaş yavaş boynuma doğru inmişti. Dudaklarını boynuma değdirdiğinde küçük bir titreme yayıldı vücuduma. Sertçe emmeye başladı boynumu. Bir yandanda elini aletimin üzerinde gezindiriyordu. Jimin'in daha ikinci seferinde nasıl bu kadar tahrik edici olduğunu düşünürken penisimi sıkan elle küçük bir inleme kaçırdım ağzımdan. Jimin ellerini aletimden çekip vücudumda arsızca gezindirmeye başladı. Kafasını boynumdan çekip daha aşağılara inmeye başladı. Aşağılara inerken dilini kullanması beni yeterince zirveye ulaştırırken pantolonumu çıkarmaya başladı. Düğmeyi ve fermuarı açtıktan sonra bende yardım etmek adına popomu yukarı kaldırdım. Pantolonum ince bacaklarımı terk ederken baksırımı zorlayan şey acı vermeye başlamıştı. Jimin'de bunu fark etmiş olacak ki hızlıca ayağa kalkıp üzerinde ki her şeyi çıkardı. Daha sonra da benim baksırımı çıkardı. Zonklayan penisim havayla buluştuğunda artık dayanamaz hale gelmiştim. Tek hamleyle üzerimde ki Turuncu'yu altıma aldım. Penisi karnıma deydiğinde boğuk bir şekilde inledi. Parmaklarımı Jimin'in ağzına götürdüm ve onları kışkırtıcı bir şekilde emmesine daha fazla dayanamayıp tek parmağımı gönderdim dar deliğe. Jimin inlemelerine birazda acı dolu inlemeler karıştırırken ikinci ve üçüncü parmağımıda gönderdim deliğe. Alıştığını hissettiğimde deliğe eğildim ve acısını hafifletmesi adına yalamaya başladım.

"SİKTİR Taehyung ne yapıyorsun? Ahh."

Yeterince ıslattığımda penisimi birkaç kere çektim ve biraz önce genişlemiş olan deliğe iktirdim. Yavaş yavaş tamamen içine soktuğumda birkaç saniye bekledim içinde. Turuncu'nun inlemelerinden acı dolu inlemeler ayrılınca kendimi Jimin'e doğru eğdim ve git gellere başladım. Kafamı Jimin'in boynuna gömdüm ve onun bana yaptığı gibi sertçe emmeye başladım. Bu sırada Turuncu'da ellerini sırtıma saplamıştı.

"T-tae ıhhmm b-beni un-utt-tun."

Jimin'in inlemeleri ve hızlı nefeslerinin arasında çıkardığı birkaç kelimeyi anladığımda haklı olduğunu gördüm. Elimi Jimin'in küçüğüne attım ve benim içine gidiş gelip ritmimle aynı ritimde çekmeye başladım. Turuncu'da iki taraflı zevkle kendinden geçmişti zaten. Bende onun inlemeleriyle mümkünmüş gibi daha çok zevke geliyordum. Aldığım zevkle daha çok hızlanırken Turuncu'nun boynunuda morarttığıma emindim. Hızlı git gellerimle Jimin'in inlemeleri derinleşmişti ve yükselmişti. Sesin duyulmaması için yastığı suratına kapatmıştı.

"Tae- Ihmm ge-geli-yo ohhh."

Jimin'in sıvısı daha cümlesini tamamlayamadan ellerimi sardığında bende daha fazla dayanamadım ve sıvımı Turuncu'nun içine gönderdim... İkimizde yorgunluktan nefes nefeseyken kendimi 2-3 saniyeliğine Jimin'in üzerine bıraktım daha sonra da yatağın boş kalan kısmına uzandım. Kollarımı iki yana uzattığımda Jimin kollarını bana sardı ve kafasını boynuma gömdü. Kokumu derince içine çekti.

"Seni seviyorum Taehyung. Ve senin sürekli gülmeni istiyorum böyle durgun görünmeni istemiyorum."

"Bende seni seviyorum Turuncu..."

Kendimi uykunun sonsuz karanlığına bırakacakken duyduğum son cümleler beni o karanlıktan çekip çıkardı...

"Sen kime aşık olursan ol, senin bana aşıkmış gibi davranman bile yetiyor sevgilim..."

------------------------------------------------------

KISA AMA SMUT SDFGH

NEYS HALA İNTERNET YOK...

OMMA İNAT EDİYO DERS ÇALIŞ DİYE SDFGHJ

LÜTFEN BEĞENDİYSENİZ VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN...

SINIR + 10

ANYOONGGG

95's LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin