Berk'ten
Pelin'le neredeyse 1 ay önce ayrılmıştık. Ama sürtük kız peşini bırakmıyordu! Yüzsüzün tekiydi defalarca onu istemediğimi, ayrıldığımı anlatmaya çalıştım. Ama kız sülük gibi yapışmıştı. Bugün benimle son kez konuşmak için kafeye çağırmıştı. İlk başta teklifini kabul etmek istemesemde son kez konuşmamız gerektiğini düşündüm ve teklifini kabul ettim. Kafeyi biliyordum beraber hep aynı kafeye giderdik. Tabii Doruk ve Ecrin'de olurdu. Ama bugün sadece ikimiz olacaktık. Garip! Kafeye gittiğimde hep oturduğumuz masada değildi en arkada duran diğer masalara göre karanlık bir masa tercih etmişti. Masaya doğru ilerlediğimde beni gördü ve ayağı kalktı. Öpmek için bana yanaştığında kendimi geri çektim ve elimi uzattım. Elimi sıktıktan sonra bozulmuşcasına masaya oturdu. Bende oturduktan sonra konuşmaya başladı "Berk ben seninle yeniden başlamak istiyorum," sesi çok istekli çıkıyordu "herkes ikinci bir şansı hak eder," kısık sesle masaya daha çok eğilirek konuştu. Sonra elini masada duran elimin üstüne koydu. Gözlerinin dolduğunu görünce elimi çekmedim. Lanet olsun! Bu kıza hayla acıyordum. İçimde ona karşı farklı bir his yoktu sadece çaresiz halini görüyordum ve ona köpek gibi acıyordum. Masada koyu bir sessizlik hakim oldu. Pelin bana bakıyordu bende masada saçma sapan şeylerle uğraşıyordum.
Bir süre sonra kafenin kapısının açılma sesi geldi. "Bu kafe harika!" diyordu biri. Kafamı masadan kaldırınca onu gördüm. Melis! Buradaydı ve biz Pelin'le el ele tutuşuyorduk. Melis'i görünce elimi Pelin'in elinden çektim Pelin gözlerimi takip edip Melis'i gördü. Sessizce bir şeyler homurdandı ama duymadım. Tüm dikkatim Melis'teydi. Melis'le göz göze gelince kızardığını gördüm. Bu beni istemsizce güldürdü. Güldüğümü görünce daha fazla kızardı. Önümüzdeki masaya oturunca yanlız olmadığını farkettim. Yanında Yiğit'te vardı. Pelin hayla Melis'e bir şeyler homurdanıyordu. Pelin elini elimin üstüne koyunca elimdeki soğukluk hissiyle irkildim. Pelin bana bakıyordu. "Aşkım gidelim mi buradan?" dedi. 'Aşkım' kelimesini Melis'e inat bağırarak söylemişti. Sürtük kız hayla ayrıldığımızı anlayamamıştı. "Tamam," dedim ve masadan kalktım. Masadan kalktığımı görünce kafasını menüden kaldırıp bana baktı. Bakışları herşeyi anlatıyordu. Beni Pelin'den kıskanmıştı. Güzel! Bana bakarken sırıttım ve arkama bakmadan masadan uzaklaştım. Hayla bize baktığına emindim. Bunun vermiş olduğu hırsla Pelin'in elini tuttum. Kafenin çıktıktan sonra Pelin'in elini bıraktım. Pelin biraz önceki egosu bir anda düşmüştü yüzünden belliydi. "Hadi bin "dedim. Kafamla arabayı gösterdim. Her zaman ki gibi sürtükçe yürüyordu. Bu kız işini iyi biliyordu. Erkekleri tek bir hareketiyle tavlayabilirdi. Arabada süren kısa yolcuğulumuz da tek bir kelime etmedik.
Arabayı evinin önüne bıraktığımda yüzüme şaşkın şaşkın baktı. Karşılık olarak omuz silktim. Bu onu kızdırmış olmalıydı.
Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdikten sonra "neden buraya geldik, size gideriz diye düşündüm," dedi. Umursamacasına "annemler evde," dedim. Yalan söylemeyi çok iyi beceriyordum. Ama bu Pelin'di 5 yıl kadar çıktığım bir sürtük. Ve lanet olsun ki beni iyi tanıyordu "annemle babam konuşurken duydum ikisininde Amerika'da 'aşklarını tazelemek için gittiklerini biliyorum. Bunu sende biliyor olmalısın," dedi küstah bir şekilde. "Bu seni ilgilendirmez," dedim ve kestirip attım. "Şimdi in arabadan," sesim ruh halime göre oldukça sakin çıkmıştı. Sinirlendiği yüzünden belliydi. Arabadan indi ve sertçe kapıyı kapattı.
Pelin'in evin kapısından girdiğini görünce arabayı çalıştırdım. Pelin'le evlerimiz uzaktı. Yol boyunca Melis'i düşündüm kıskandığını hatırlayınca isteksizce güldüm. Hiçbir zaman kalbimin bu kadar düzensiz attığını hissetmemiştim. Bu kız farklıydı diğerleri gibi değildi beni heyecanlandırıyordu.
Eve vardığımda evin sessizliğin de kendimi buldum. Duşa girdim ve rahat bir uyku için kendimi yatağa attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk AŞK
Teen FictionYağmur uzun sarı saçlarımın ucundan küçük damlalar şeklinde akıyordu. Bankta oturmuş öylece ağlıyordum. Şimşek öfkemi dile getirircesine şiddetle çakıyordu. Deniz öfkelenmiş kıyıya dalgalarını daha sert bırakıyordu. Omzunda bir el hissettim. Korkup...