Pelin ve ismini bilmediğim kız ciddi olabilir miydi? Berk bana tutulmuş muydu? Hayır,hayır şu an tamamiyle saçmalıyorum Berk'ten bahsediyoruz o bana birini öldürecek gibi bakan çocuktan. Bence Pelin ve o kız cidden saçmalıyorlardı.
Koridorda giderken panoya asılı olan duyuru kağıdına baktım. Kâğıtta okula yeni gelenler için okulu tanıtma programı vardı ve benim ismim en yukarıda duruyordu ve benim isminin yanında okulu tanıtmak için Berk görevlendirilmişti. Yok artık! Bütün okul Berk'in benden hoşlandığını zannederken bütün bir okul günü Berk'le geçirmek. Off her şey böyle gitmek zorunda mı? Yarın benim için boktan bir gün olacaktı.
Sabah alarmımın sesiyle zar zor kalktım. Okula gitmek hiç istemiyordum. Bugün bütün gün Berk'le olacaktık ve bütün okulu beraber gezeceğiz. Lanet olsun herşey böyle gitmek zorunda değil. Şimdi bütün okul bize sevgili sanacak belki. Düşüncelerimden sarışın kadının sesiyle kalktım "Melis hadi okula geç kalacaksın," dedi ve kapıyı sertçe kapattı. Gözlerimi devirdikten sonra yataktan isteksizce kalktım. Sıcacık yatağıma veda ederken okul formamı dolabından çıkarttım. Üstümü giyinirken kapı bir an açıldı ve Yiğit neşeli bir şekilde içeri girdi. Hemen dolabımın kapısının arkasına saklanınca "pardon şey giyiniyor muydun," dedi utanarak "kapıyı çalsaydın keşke dedim," dedim. Ve bu sırada üstümü giymeye devam ettim "E peki ben çıkıyım o zaman," dedi hızlıca "yo gerek yok giyindim zaten," dedim kapağın arkasından çıkarken. "Sen ne söyliyecektin böyle heyecanla geldin," dedim. "Bugün yeniler için okul gezme programı var girişteki panoya baktın mı," dedi sesindeki heyecan az önceki bozulmadan dolayı azalmıştı "evet baktım," dedim umursamaz tavırla "ee seni kim gezdirecek?" diye sordu heyecanla. "Berk," dedim hoşnutsuz bir sesle. Duyduğu şeyden sonra yüzünde bir gülümseme oldu "Berk mi?" dedi imalı bir sesle "evet," dedim sesim yine hoşnutsuz çıkmıştı. "Şansa bak," dedi yine imalı bir sesle. Sarışın kadın aşağı kattan bağırınca odamdan çıktık ve bahçeden servise doğru yürümeye başladık servise binince Berk bana bakarak "otursana," diye bağırdı. Yanına doğru gidince yüzünde bir gülümseme oluştu. "Bugün seni ben gezdircekmişim," dedi. Bana nazaran Berk bu duruma çok mutlu görünüyordu "malesef," dedim. Sesim yine isteksiz çıkmıştı. "Ne o benle gezmek istemiyor musun?" dedi. Sesi imalı çıkmıştı "hayır...yani şey," dedim yanında oturmak beni heyecanlandırmıştı "tamam ben anladım," dedi ve gülümsedi. Elini bana doğru uzatınca "tanışmamıştık ben Berk sende Melis olmalısın," dedi. İsmimi biliyordu. Elini sıkarken nazikçe "evet, tanıştığımıza memnun oldum" dedim hayla elini sıkarken. Bir süre sonra elimi bıraktı ve cebinden telefonunu çıkartıp bir şeylerle uğraştı. Canım sıkılınca bende kulaklığımı taktım ve kendimi One Direction'ın eline bıraktım. Bir süre sonra bana bakan birilerinin olduğunu fark ettim. Yanıma dönünce Berk telefonu bırakmış pür dikkat beni izliyordu "neden bana böyle bakıyorsun," dedim şaşırmışcasına. Hemen kendini toparlayıp "hiçç dalmışım öyle," dedi ve telefonu tekrar cebinden çıkarttı. Bu benim istemsizce kıkırdamama neden olmuştu.
Okula gelince servisten Berk'le beraber indik "ee ilk nereyi gezmek istersiniz küçük hanım," dedi alaycı bir tavırla "şey aslında okulu gezmek hiç bana göre değil," dedim. İsteksiz olduğumu belli etmek için yüzümü okula çevirip buruşturdum. "Ee o zaman bende sana şehiri gezdiririm olmaz mı," dediğinde sesi çok istekli çıkıyordu. "Ama okul," dediğimde "okulu siktir et," dedi kaba bir sesle. Yüzümde bir an bir gülümseme oldu "ama ilk başta bizim eve gidin arabamı almamız lazım," dedi. Şaşırdım "madem araban var niye servisle geliyorsun?" dedim. "Beni çok iyi tanıyan ebeveynlerin var diyelim," dedi. Birlikte gülüşürken arka tarafta duran Pelin'i görünce yüzüm asıldı Berk bunu görmüş olacak ki arkasına döndü. Kafası çevirdiğinde Pelin'i görünce küfür homurdandı. "Hadi gidelim," dedi elimi tutarken. Beni çekiştirmeye başladı "tamam geliyorum," dediğimde elinden kurtulmaya çalışıyordum ama kar etmiyordu. Yoldan geçen bir taksiyi durdurdu ve evini adresini söyledi. Evinin önünde durunca muhteşem bir evi olduğunu fark ettim. Bizim evimizden çok daha büyük bir ev!
Taksiden inince "sen burada bekle" diye beni uyardı. Kafamı uyarırcasına salladım.
Bir süre sonra güçlü bir motor sesi duyunca kafamı çevirdim. Muhteşem bir BMW'si vardı. Siyah renkli BMW'ye binerken içimden "vay canına," dedim. Berk arabaya bindiğimi görünce "nereye gitmek istersin küçük hanım," dedi alaycı bir tavırla "fark etmez," dedim omuzlarımı kaldırarak "hmm. O zaman senin için iyi şeyler düşünüyorum," dedi ve arabanın gazına hiddetle bastı. Arabanın çalışmasıyla kafam koltuğa çarptı. "Yavaş sürsen olur mu?" dedi. "Ah pardon senin olduğunu unuttum," dedi ve arabayı yavaşlattı. Çok sürmeden Berk arabayı hızlıca durdurdu. Gözümü açtığımda gördüğüme inanamadım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk AŞK
Teen FictionYağmur uzun sarı saçlarımın ucundan küçük damlalar şeklinde akıyordu. Bankta oturmuş öylece ağlıyordum. Şimşek öfkemi dile getirircesine şiddetle çakıyordu. Deniz öfkelenmiş kıyıya dalgalarını daha sert bırakıyordu. Omzunda bir el hissettim. Korkup...