ARKADAŞLAR BÖLÜMLERE İSİM VERMEYECEĞİM. İYİ OKUMALAR... YİNE RAVEN'İN AĞZINDAN YAZACAĞIM GENELLİKLE. UMARIM SEVERSİNİZ.
Lise son sınıftı. Yaz tatilinden eser bırakmak istemeyen hocalarla doluydu bu okul. Herkes okul bahçesinde toplanmıştı. Okul müdürü her zaman ki gibi yine aynı konuşmayı yapacaktı. İnsan bi değiştirir ama bu müdür yok dinlemiyor arkadaş. " Ses... Ses..." diyerek deneme yapıyordu.
İnan bana müdür çok net duyuluyor.
Uzaktan bir pembe kıyafet görünüyordu. Bu Briar'dan başka kim olabilirdi ki? Kendini havalı zanneden aptalın teki. Geçen yıl çok fena kavga etmiştik. Ve daha barışmadık. Bir internet sitesi için. Sonra anlatırım... " Sevgili öğrenciler. Müdürünüz Darling konuşuyor... Bu yıl 9. sınıf limitini düşürmeye çalıştık. 10. sınıflar sınıflarınız değişmemeye karar verildi. 11. sınıflar da öyle ama 12. sınıflar değişecek. F şubesinden başlıyorum..." diyerek isimleri okumaya başladı. Ben de dikkatle dinlemeye başladım. " Bizim tipik Raven... İşte kendini üstün zekalı sanan zavallı." diyerek saçımı karıştırdı Ash. Bununla da küstük. Ve Apple ile. ( Burda kardeşi olduğunu bilmiyor.) " Sen de kendini bir bok zanneden aptalın tekisin Ash." diyerek ben de onun saçını karıştırdım. " Ama taramıştım ya. Görürsün sen." diyerek saçımı çekti. " Ah." diyerek inledim ve o acıyla ben de onunkini çekmeye başladım. Saç kavgasına girmiştik. " Bırak saçımı." dedim. " Sen bırak." dedi. " Kızlar çocuk musunuz? Tabi ya siz çocuk gibi davrandığınız için. Sizden bir bok olmaz." dedi Apple kollarını kavuşturmuş bir şekilde. " Keşke senin için de aynı şey söylense Apple'cim." diyerek yanımıza geldi Briar. Tamam düşman grubu tamamlandı. " 12-A'yı okuyorum. Raven Queen. Apple White. Briar Beauty, Ashlynn Ella, Madeline Hatter, Dexter Charming, Daring Charming, Kayu Charming, Pepee Charming, Robot Metal, Cerise Hood, Tilki Tilki..." dediğinde bütün grup benimle aynı sınıfta olduğunu öğrendim. Yuh artık. " Saçımı bıraksan artık." dedim. Ve önce saçımı bırakıp beni itti. Okuldaki herkes bizi tanıdığı için 'Of' diyerek şaşıranlar oldu tabi ki.Sinirli bakışlarımı Ash'e yolladım. O bana küçümser gibi bakıyordu. " Affedersiniz 12-A nerde?" diye sordu bir tane kız. Önce beni kaldırdı. " Teşekkür ederim." dedim ve onu koluma taktım.
" Ben Madeline Hatter. Sen kimsin?" dedi Madeline olduğunu öğrendiğim kişi. " Raven... Raven Queen." dedim. " Bana Made diyebilirsin." dediğinde gülümsedim. " Tamam." dedim. " İşte 12-A burası." dedim ve direk içeri daldım. Burda da erkekler vardı. Ne meraklılarmış sınıfta durmaya... Hemen arka sırada bir yere geçtim. Yanıma Made'yi aldım. " Ben... Yani arkadaşlarına mani olmaz mıyım?" dediğinde kahkaha attım. " O ne biçim gülüş kızım?" dedi Bir ses. Bu ses Dexter'a aitti. Kendini bir bok zanneden aptal. Aslında düşmanlarımın aslında tam düşman değil de nefret ettiklerimin hepsi kendini bir bok zannediyor. Umarım Made'de bana sırtını dönmez. " Sana ne?" dedim. " Raven sen asıl kendini ne sanıyorsun? Okul başkanı filan mı?" dediğinde bu çok ağrıma gitmişti. " Sen popülersin diye erkekler yüzüne bakmıyor. İstersen önce kendinde yanıt ara." diyerek lafı yılan gibi sokmuştum. Susmuştu. " O kendini bir şey zannediyor ya biz onun için köleyiz." diyerek ön sıraya oturdu Apple. " Apple istersen kendine bak." dedim. " Bakıyorum zaten." diyerek kahkaha attı. " İyice bak istersen sivilcen çıkmış." diyerek sınıfa daldı Ash. Apple hemen paniğe kapılmıştı. Bu haline kahkaha atmıştım. " Kızım senin gülüşünde bir sorun mu var acaba?" dedi Dexter yine. Akıllanmadı mı bu? " Sen akıllanmadın mı?" dedim. " Akıllanmaz o. Kendini hep üstün görür." dedi Daring. Uzattığı ayaklarını indirerek. " Sen de az değilsin Daring. Güreş maçı için bizi sattın." dedi Kayu. O da elindeki telefonunu bırakıp erkeklere döndü. " Sizin aranızda ne oldu?" dedi Made şaşkınca etrafına bakarak. Herkes kavga ediyordu. " Briar o küfrü bir daha et de kemiklerini nasıl kırıyorum gör." dedi Ash. Of ya dediği küfrü kaçırmıştım. " Ne o anne taktiklerini mi kullanacaksın? Sen o taktikleri ...... sok." dediğinde Ash ayağı kalktı. Ve ayakta olan Briar'a çelme taktı. Briar yere düşünce hepimiz gülmüştük. Ben özellikle gülüyordum ki dersini alsın. " Hoca geliyor." dedi bir kız. Hepimiz yerlerimize geçtik. Ben zaten yerimdeydim de...
" Günaydın çocuklar." dedi hoca ve herkese baktı. Sonra oturdu. Hoca gözlüklü ve saçları at kuyruğuydu. Bu aslında bizim müdürdü. Bu hocanın ne işi var burda? " Hocam siz mü..." derken lafımı kesti hoca. " Biliyorum Raven. Artık işlerimi Poppy Hocanız halledecek. Ben artık biyoloji ve rehberlik derslerine gireceğim. Öncelikli olarak saçlar toplansın bakalım." diyerek bizim grubu işaret etti. " Hocam 12 olduk yapmayın etmeyin." dedi Briar. " Briar okul başkanısın diye benim yerime geçmedin kızım. O saçlar toplanmazsa kökünden keserim." dediğinde Apple hemen saçlarını toplamaya başladı. " Hocam ne olur bize bu kötülüğü yapmayın. Ne isterseniz yaparım ama bu saç kuralı olmasın hocam." dediğinde hoca beni çağırdı. " Raven tek ayak üstünde dur. Tahtaya..." diyerek beni tahtaya yolladı. Herkes gülüyordu. Neyse en azından saç kuralı olmayacaktı. " Raven öyle durarak saç kuralını iptal mi ettirdi?" dedi zilli Ash. " Sadece bu ceza yok. Teneffüste silgileri temizleyeceksin." dediğinde içimden ofladım. " Hocam bir ceza da ben söyliyeyim mi?" dedi Dexter.
Sen bu işe karışma!
" Hocam okuldan sonra hizmetlilerin işini yapsın." dediğinde herkes onu alkışlamıştı. Ne bunun için mi alkışladılar yani? Made alkışlamamıştı. Şaşırmıştım ama gülümsemiştim. " Tamam. Bir hafta hizmetlilerin işini yapacaksın. Dexter bu cezayı sen önerdiğin için Raven'e göz kulak olacaksın. İşten kaytarırsa diye..." dediğinde artık isyana gelmiştim. " Hocam yapmayın. Ben çocuk muyum ya?" dediğimde " Sus yoksa okul başkanı adaylığından çıkarırım seni." dediğinde susmak zorunda kalmıştım. Dexter'ın sessizce kahkaha atışını görebiliyordum. Tilki'yle oturmuştu ve beşlik çakmışlardı. Bu çok sinir bozucuydu.
Herkes yurt odalarındaydı. Ben ise temizlik suyunu hazırlıyordum. Dexter ise karşımda durmuş sürekli kahkaha atıyordu. " Raven kendini küçük düşürmene hayranım..." derken lafını kesmesine neden oldum. Temizlik suyunu ayağımla ittirerek ayakkabılarının su içinde kalmasını sağlamıştım. " Sen... Sen ne yaptın?" dedi sinirle. " Benim ayakkabılarım su içinde." dedim ama o su bidonunu başta aşağı dökmüştü. Bana... Ve ben sırılsıklam olmuştum. " Dexter sen ne yaptın?" diyerek sinirle isyan eder gibiydim. " Kusura bakma, iş işten geçti." dedi ve " Hadi işini yap. Çok kaytardın."dedi ve hâlâ kahkaha atıyordu.
Çok pişman olacaksın.
Sonunda iş bitmişti ve ben yorgunluktan ölüyordum. Dexter'ın ise keyfi yerindeydi. Yurt odama girdiğimde ise Briar'la karşılaşmam bir oldu.
BÖLÜM SONU... UMARIM İLK BÖLMÜ BEĞENİRSİNİZ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVER AFTER LİFE
De TodoRaven sakar, bencil ve asla kimseye yardım etmeyen gibi biri olarak görünse de aslında nasıl şefkatlidir. Ama gerçekten onu birisi değiştirir. Hem de çok fena... Dexter ise kendini beğenmiş ve kızları sürekli eşya olarak görür. Aslında Dexter'ın hay...