Multi: Eslem&Cansel
Katy Perry - Hot'n Cold (Bölümde geçiyor, bayılıyorum bu şarkıya)
------
Zengin züppe çocuğu görmemin ve bok rengi gözlere sahip meymenetsiz suratlı spastik özürlü uzaylı kılıklı yaratıktan ayrıldığım günün ardından üç gün geçmişti ve bugün 12. sınıfın 3. haftasına başlayacaktım.
Cuma günü okulda benle konuşmak istemişti ama onu gördüğümde başka bir tarafa yöneliyordum. Bir insan bu kadar mı yüzsüz olur yahu? Yani insanda bir utanma duygusu olmalı. Gerçi onda öyle bir şey olsaydı beni aldatmazdı şerefsiz. Neyse yine sinirlenmeyeyim. Bugün benim için yeni bir hayatın başlangıcı gibi olmasını istiyorum.
Telefonumdan gelen Katy'min sesiyle uyandım güne. Bir yandan Hot n Cold şarkısına eşlik ediyor bir yandan ev panduflarımı giymeye çalışıyordum.
You change your mind
Like a girl changes clothes.
Yeah, you, PMS
Like a bitch
I would know
And you over think
Always speak
CrypticallyI should know
That you're no good for me[Chorus:]
'Cause you're hot then you're cold
You're yes then you're no
You're in then you're out
You're up then you're down
You're wrong when it's right
It's black and it's white
We fight, we break up
We kiss, we make up
(You) You don't really wanna stay, no
(You) But you don't really wanna go-o
You're hot then you're cold
You're yes then you're no
You're in then you're out
You're up then you're downTelefonum susmuştu ama ben devam ede ede banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra mutfağa girdim. Annem çoktan uyanmış kahvaltıyı hazırlıyordu. Hemen tepesinde dikilip yanağına uzun bir öpücük kondurdum.
"Vay vay Esma Sultan yine döktürmüşsünüz." deyip hemen sofraya kuruldum. Yahu ben annemi çok sevdiğimi söylemiş miydim? Imm.. Leziz görünüyor. Ellerimi birbirine sürtüp kahvaltıma başladım. Öyle bir yiyordum ki sanki kıtlıktan yeni çıkmıştım.
"Yavaş ye kız ayakları yok sofradakilerin." deyince ağzım dolu bir şekilde bir şeyler mırıldandım ama ikimizde anlamadık dediğimi.
Mutfağa bir adet öküz giriş yapınca öksürüklere boğuldum. Mutfağa öyle bir giriyor ki 4.5lik deprem yaşıyoruz şurada.
"Yavaş ye ayıcığım. Tamam ben de istiyorum öbür dünyaya göç etmeni ama yemek yiyerek değil." dedi benim canım abim Aykut, saçlarımı karıştırarak.
"Ya anne bir şey söyler misin şu Aykut'a hem hakaret ediyor hem de saçlarımı karıştırıyor." dedim. Bilerek ismini söylemiştim, beni sinirlendiğinde ben de 'abi' demiyorum ki o da sinirlensin. Annem de artık takmıyordu kavgalarımıza. E haklı kadın bu öküzle ben de olsam uğraşmam ama hayvan beni sinir ediyor.
Abimle her zamanki kavgalarımızı gercekleştirdikten sonra nihayet kahvaltımı bitirdim ve hayırlı bir evlat olarak kahvaltılıkları buzdolabına yerleştirip hemen odama fırladım. E haliyle formalarımı giyip saçımı gevşek bir şekilde ördüm ve perçemlerimi çıkardım. Kapıdan çıkmadan önce aynaya baktım ve anneme çıkacağıma haber verdim.
Hızla Cansellerin evin oraya geldim ve bir dakika boyunca zillerine basılı tuttum. Cansel küfrede küfrede aşağı indi ve durağın yolunu tuttuk.
Okulun bahçe kapısından içeri girdimde bir kalabalık toplanmıştı. Cansel le birbirimize bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Ardından kalabalığın tam ortasından Furkan'ın bağırma sesleri geliyordu.