Şöminenin Külleri

79 9 4
                                    


Bir hafta boyunca gördüklerimin etkisinden kurtulamadım! 

Bir çocuk için gerçekten çok fazlaydı. Nasıl bir diktatör yaş ayrımı yapmadan idamları çocuklara dahi izletir ki? Nasıl bir diktatör aylarca sıkıyönetim ilan eder ki ? 

Bunca aylık sıkıyönetimin ve bu kanlı darbenin bedeli dudak uçuklatıyordu ancak kimse aksi bir görüş belirtecek kadar da aptal ve canına susamış değildi. Hepimiz korkuyorduk. Anne ve babamın çalışma odasında gizli gizli konuşmalarını görüyordum ancak neler döndüğü hakkında fikir yürütemiyordum. 

Bir hafta önce sıkıyönetimin kalkacağı haberi hepimizi sevindirmiş olsa da hala bir adım atılmamıştı. Sabırsızlanıyordum evde kalmak çok sıkıcıydı. Ayrıca ailem sürekli benden gizli bir şeyler konuşuyordu ve buda ayrıca can sıkıcıydı. Sonra bir gece evimizin dış kapısının kapatılma sesi kulağıma geldi. İlk önce eve birinin girdiğini ve daha da kötüsü sonunda toplum polislerinin evimizi sonunda basarak hepimizi yataklarımızda öldüreceklerini düşünmüştüm. Ancak annemle babama seslendiğimde cevap alamadım ve evde olmadıklarını fark ettim. Bu saatte nereye gittiklerine dair bir fikrim yoktu ancak çalışma odasının kapısı aralıktı ve içeriye doğru çekilmeden duramadım. Birkaç dosya kağıdının üzerinde karalanmış ufak tefek çizimler vardı. İlk bakışta anlamsız gibi görünen çizimlerin gittikçe tanıdık gelmeye başladığını farkettiğimde tüm kanım vücudumdan çekilmiş gibi irkildim. Kağıtların üzerindeki çizimler başkanı hedef alan afişleri andırıyor hatta bir çoğu başkanı aşağılayacak derecede ileri gidiyordu. 

Bir resimde başkanın pantolonu düşmüş ve poposu ifşa olmuştu yüzü özellikle kızartılmış ve utangaçlık ile sinirlilik arasında gidip gelir gibi bakıyordu. 

Bir diğerinde başkanı bir kazığa bağlamış kalabalığı görüyordunuz. Ve bir başkasında başkanın üzerinde penis olan bir tişört giydiği ve bunu fark etmiyormuş gibi konuşma yapar halini görüyordunuz. Bunların hepsi vatana ihanet suçundan yargılanmanıza sebep olacak belgelerdi. Korkudan apartopar kağıtları kucakladım ve sönmeye yüz tutmuş şömine ateşimizin üzerine attım. Küller bir anda alevlendi ve kağıtları yalayıp yuttular... Eğer bu çizimler toplum polislerinin eline geçseydi, orada kül olan biz olacaktık diye düşünmeden edemedim. 

Bir Başka Direniş HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin