Atilla ile, lise son sınıftayken tanıştım. O zamanlar pek muhabbet etmezdik tabi geleceğin bu kadar farklı olacağını asla bilemezdik.
Ben lisedeyken ülke bu kadar baskıcı ve dikta rejimi ile yönetilmiyordu tabi bu sebeple güzel bir çocukluk geçirdim diyebilirim. Çocukluğumda mahallede insanları izlerdim birbirlerine gülümserdi halkım. İnsanlar belki zengin değildi ama birbirlerine saygılılardı ve çoğunlukla mutluydu.
Ama hikaye burada başlamıyor tabi...
90'ların sonlarıydı, annemin koşarak beni evimizin bahçesinden alarak eve soktuğunu hatırlıyorum. Titriyordu. O zamanlar çocukluk aklı ile bunu bir oyun haline dönüştürmüştüm zihnimde.Babam radyonun başında oturmuş kanal ayarlamaya çalışıyordu. TV'ler de kanallar çalışmıyordu ve kimse nedenini bilmiyordu, yada sadece ben bilmiyordum(!)
Birkaç saat sonra bir radyo yayının sesi çalındı kulağıma. Haberde, bir grup radikalin hükümete darbe yaptığını ve bu sebeple 1 ay kadar sokağa çıkma yasağı getirildiğini düzen sağlanana kadar tüm toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin partiler ve konserlerin iptal edilmiş olduğunu ülkeye giriş çıkışlar yasaklandığını duydum. Anne dönüp artık okula gidemeyecek miyim diye sormuştum çocukluk aklımla...
Çünkü o yaşlarda okula gitmek benim için büyümek demekti. Okula gitmeden büyüyemeyeceğimi sandığımdan bu yeni kararları düşünerek o gece yatağımda ağlayarak uyuyakalmıştım.Bir çocuğun kalbini kırmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini işte o günü düşündükçe hatırlarım...
Darbeden sonra Atilla'yı hiç göremedim. O kadar yakın olmasak da onu uzaktan izlemek çok eğlenceli bir şeydi benim için. O benim pek farkımda değil gibiydi. O yaşlarda ona olan ilgimi pek açıklayamasam da adına kendi kendime arkadaşlık demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başka Direniş Hikayesi
RomantiekNe yapmalıydık? Geceleri insanların evleri basılıyordu, ibretlik gösteriler sergileniyordu. Hak hukuk özgürlükler askıdaydı. Yöneticiler herşeye bir kılıf bularak insanları öldürüyor ve halka yalan söylüyorlardı... Kimsenin gerçekten nasıl öldüğü...