Bölüm 13.

126 5 0
                                    

Güney sabah işe gideceğini söyleyerek alelacele dışarı çıkıp gitti. Ben evde yine tek başıma kalmıştım. Kahvaltı yapmayı düşünüyordum ama ev henüz düzene girmemişti, evde yiyecek olarak hiçbir şey yoktu.
Gerçi sadece yiyecek değil, diğer eşyalarda henüz tamamlanmamıştı. Bende hazırlanıp Güneyin arkasından evden çıktım. Evin ihtiyaçlarını bir bir gidermeye çalışıyordum. Güneyin bugün benimle birlikte olmasını istiyordum. Beraber ev eşyası bakıp birlikte karar vermemizi istiyordum. Ama yanımda değildi. Ben bu kadar Güneye bağlanmıştım. Bir gün Güneyle bu yaptığımız öğrenilecek ve ben o zaman ondan nasıl ayrılacağımı bilmiyordum. Acaba o zaman Güney beni mi tercih ederdi yoksa eşi ve çocuğunu mu? Diye düşünüyordum.
Ben çarşıda sokaktan sokağa dolaşırken Güneyin babasından telefon gelince biran durup telefonla konuşmaya başladım.
Mert:Merhaba kızım.
Canan:Merhaba Mert amca.
Mert:Nerdesin?
Canan:Amca çarşıdayım. Ev için bir kaç eşyaya bakıyorum.
Mert:Tamam bende yoldayım, odur yanına geliyorum.
Mert amcanın yanıma gelmesini akıl edemedim. Neden geliyordu? Kendi isteğiyle miydi, bu düşüncesi?
Gibi sorular aklımı kurcalarken telefonumun ikinci kez çalışını duyunca çantamdan çıkarıp kim olduğuna bakmadan açtım. Arayan Güneydi ve babasını yanıma bana yardım etmesi için o yollamıştı. Bir kaç dakika sonra Mert amca yanımda oluverdi. Birlikte bir kaç parça eşya alarak eve gittik. Güneyin bana bu şekilde ilgi göstermesi benim ona olan bağlılığımı artırıyordu. Bunu bilerek mi yapıyordu, bilmiyorum? Ama bu benim çok hoşuma gidiyordu. Akşam Mert amcayla birseyler atıştırdıktan sonra iznimi isteyerek eve gitti. Ev az da olsa düzene girmişti. Yarın da kalan eksiklikleri tamamlasam fazla eksiklik kalmazdı. Bir yandan evin eksiklerini düşünüyordum diğer yandan ise Güney aklımdaydı. Benimle birlikte bu evde yaşamasını istiyordum. İkimizin çocukları olmasını, yanımızda evimizin içinde koşmalarını istiyordum. Ama Güney evliydi bunun olması imkânsızdı. Aylar öncesinde Güneyle birlikte olduğumuzda ben hamile kalmamak için tetbir almıştım. Ama bu sefer tetbiri almayacam. Güneyden bana bir parça girmesini istiyordum. İkimizin ortak bir yanının olması beni daha mutlu ederdi. Onun için ondan bir çocuk yapmayı düşünüyorum ve bunuda Güneye söylemedim ona süpriz yapacam. Olayın nereye gidecegini bilmeden hareket ettiğimin farkındayım, benim hamile kalışım Güneyle olan bu yasak aşkımızın açığa çıkmasına sebep olacaktı ama her şeye rağmen ben ondan bir çocuk istiyordum ve bunu da yapacaktım.
Evin tüm ihtiyaçlarını tamamlamıştım. İş başvurusunda bulunduğum şirket tarafından işe alınmıştım. Şirketin evime yakın yerde olması işimi kolaylaştırıyordu. Böylelikle işe gittiğim zamanlarda trafik sıkıntısından az da olsa kurtulmuştum. Çalıştığım şirket tarafından beğenilmiştim. İşimi çok iyi yaparak kısa bir süre içerisinde şirketin genel müdürlüğüne terfi edilmiştim.
Güneyle buluşmamız geldiğim zamanlarda ki gibi sık olmuyordu. Eşi çok tedbirli bir şekilde davranarak Güneyi benden uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyordu. Yinede her şeye rağmen Güneyle buluşuyorduk. Hatta bazı zamanlarda gece bende kalarak birlikte sabahlıyorduk. Türkiyeye gelişimin üçüncü ayına girmiştim. İlk ayda mide bulantısından dolayı hastahaneye gitmiştim ama hamilelikle ilgili hiçbir kanıya varılmamıştım. Bugün yine doktora gitmeyi düşünüyorum. Bu sıralarda hamilelik belirtileri tamamen ortaya çıkmıştı. Bir kaç saat erken şirketten ayrılarak hastahanenin yolunu tumuştum. Yol dayken Güneyin beni araması beni tedirginleştirmişti ama tedirgenlenmemi gerektirecek bir durum yoktu. Sadece beni özlediğini ve birlikte oturup bir şeyler içmemizi istiyordu. Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli bunu için bende hastahaneden önce görüşme teklifini kabul edip ve bir yer belirleyerek oraya doğru hareket ettim.
Kafeye gittiğimde Güney oraya gelmişti. Yanına gidip mehaba diyerek karşısına oturdum. Güneyin hiçbir şeyden haberi yoktu. Ona süpriz yapacam. Ama nasıl bir durumla karşılaşacağımı bende bilmiyordum. Eğer hamileysem ve hamileliğim duyulsa nasıl bir durumla karşılaşacaktım belirsizdi. Belki de iş hayatımın sonu olabilirdi ve hatta Güneyi bir daha göremeybilirdim. Her şeyi göze alarak Güneyin yanından uzaklaşarak tekrar hastahanenin yolunu tuttum. Doktor;
test sonuçlarının bir yarım saat sonra bana bildirileceğini söyledi. Eve gitmeyip sonucu bekliyordum ve nihayet doktor tarafından odasına çağrıldım. Doktor güler bir yüzle bana bakarak hamile olduğumu söyledi. Bu benim için en güzel haberdi. Çok mutlu olmuştum. Hemen eve gidip Güneyi arıdım. Acil bir şekilde eve gelmesini söyledim. Kısa bir zamanda eve gelen Güney telaşlı bir şekilde kapıyı çalıyordu. Kapıyı açınca gerçekten çok telaşlanmıştı.
Ani bir şekilde beni neden çağırdın kötü bir şey yok umarım?
Deyince ona bakarak sadece güldüm.
Şaşırmıştı, belkide delirdiğimi zannediyordu.
Onu içeri alarak kötü bir şey olmadığınısöyledim. Hatta çok güzel bir haber vermek için seni buraya çağırdım.
Güzel olan haber ne ?
Güzel haber mi?
Diye ona soruyla cevap verdim.
Doğru bu benim için güzel bir haberdi. Peki Güney için de bu öyley miydi?
Bunu bilmiyordum ve bana nasıl bir tepki vereceğini de bilmeyerek ona hamile olduğumu söyledim.
Hiçbir şey demeden öylece bana bakakaldı. Ben ise hiçbir şekilde duruşumu bozmadan mutlu bir şekilde ona bakmaya devam ettim. Şok olmuştu. Bana bu gerçek mi? Deyince.
Evet bu gerçek ben senden hamileyim bir çocuğumuz olacak ikimizin çocuğu.
Kolumdan tutarak sen ne yaptığının farkında mısın? Diyerek beni çekiştirmeye başladı. Canımı acıtıyorsun Güney kolumu bırakır mısın?
Hemen çocuğu aldıracaksın.
Hayır aldırmayacam. Bu çocuğu doğruacam.
Aramızda geçen küçük bir tartışma sonunda kapıyı çarparak çıkıp gitti.
Güney çocuğu istemiyordu belkide haklıydı. Çünkü eğer Güneyden hamile olduğum duyulsa bu ailesinin yıkılmasına sebep olabilir.
Ben her şeye rağmen çocuğu doğurtmakta kararlıdım.
Bir hafta boyunca beni sürekli arıyarak çocuğu aldırmam için beni ikna etmeye çalışıyordu. Beni her aradığında ona olumsuz cevap veriyordum.

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin