Bölüm 12.

159 5 0
                                    

Yarın diplomamı alacam. Çok heyecanlı ve çok ta mutluyum.
Okulumu bitiriyorum. Bazı arkadaşlarım benim kadar şanslı değiller. Onlar bu sene mezun olamıyorlardı. Onlar için hayat bir yıl geriden başlayacak. Bu heyecanımı ailemle paylaşıyordum. Benim en büyük dayanağım ailemdir. Onun için planladığım Türkiye de görev yapmam benim açımdan oldukça zor olacağına benziyor. Hızlıca hazırlanarak kahvaltı masasına oturdum. Her şey tam yerindeydi. Kahvaltımızı yapıp alelacele çıktık. Heyecanım gittikçe artıyordu. Okula vardığımızda çoğu kişi gelmişti ve rektör hocamız konuşmaya başlamıştı. Hocanın biran önce konuşmasını bitirip diplomalarımızı vermesini istiyordum. Bu kadar acele etmemdeki sebep biran önce hazırlıkları tamamlayıp ve Türkiye ye doğru yola koyulmaktı. Teker teker öğrencileri yanına çağırarak diplomalarını kutlayarak ellerine tutuşturuyordu. Öğrencileri izlerken Heyecanım artıyordu. Nihayet sıra bana geldi ve gidip diplomamı aldım. Diplomalarımızı dağıttıktan sonra rektörlük tekrar küçük bir konuşma yaparak herkese hayırlı olmasını diledi. Eve doğru yola koyulduk annemler benim gitmemi istemiyordu. Ama ben bunu çok iştiyordum çünkü Türkiyede görev yaparsam Güneyle görüşme imkanım artacak. Yolda biraz tartıştıktan sonra istemeden bana izin vermek zorunda kaldılar. Eve geldiğim gibi hazırlıklara başladım. Hızlıca hazırlıkları tamamlamam gerekiyordu çünkü iki gün sonra yola çıkmayı pilanlıyorum.
Nihayet yolculuk günü geldi. İki saat sonra uçağım kalkacak uçağa yetışmem için acele etmem gerekiyor. Kahvaltı yaparsam uçağı kaçırabilirim onun için kahvaltı yapmadan yola çıktım. Tüm hazırlıkları tamamlamış sadece biran önce Türkiyeye varmak istiyordum. Havaalanına yetiştiğimizde annemin gözyaşları beni çok duygulandırdı. Ben de dayanamadım ve ağlamaya başladım. Bir yandan içimde sevinç duygusu bir yandan da üzüntü duygusu beni sarmıştı. Annemlerle vedalaştıktan sonra uçağa doğru yol aldım. Attığım her adımım beni dahada ailemden uzaklaştıyordu. Ama bunu yapmalıydım. Ben artık küçük bir çocuk değilim büyüdüm ve yetişkin bir birey oldum. Yetişkin bir birey olarak benimde kendi hayatımı kurmam lazım. Ömrümün sonuna kadar ailemle birlikte bir hayatı sürdüremem. Onların da beni anlayacağını biliyorum. Şimdilik onlar için bu ayrılık ağır gelebilir ama belli bir zaman sonra alışacaklar. Arkama baktığımda annemin gözyaşlarını sildiğini farkettim. Benim üzülmemem için belli etmemeye çalışıyor. Uçağa doğru tekrar yola koyuldum. Adımlarımı sıklaştıramaya başladım. Uçağa binip ve kalkmasını sabırlıkla bekliyordum. Zaman sanki ölmüştü. İlerleme kattetmiyordu. Beş dakika sonra uçak kalkacak ama benim için beş dakika sanki beş saat olmuş. Bu kadar sabırsızlanmamın sebebini bilemiyordum. Aslında açıktı. Sevdiğim yere ve sevdiğim adama kavuşacaktım. Bu duygulara kapılarak kendimi bir yandan da kötü biri olarak görüyorum. Güney evli biriydi ve ben evli biriyle beraber oldum hatta yinede olmak istiyorum. Bu çok kötü bir şey hiç affedilmemesi gereken bir durum. Ama tüm bunlara rağmen ben Güneyle birlikte olmak istiyorum. Çünkü onu seviyordum. Onunla birlikteliğimiz beni dünyanın en mutlu insanı yapıyordu.
Canan bugün Türkiyeye gelecek ve onu havaalanından almam gerekiyor. Ama bunu eşime nasıl izah edeceğim bilmiyorum. Eğer gidip onu havaalanında karşılamasam bana kızabilir ki haklıda bana kızması.
Eşime konuyu açtım ama beni dinlemedi. Böyle yapması belkide bir şeyler sezmişti.
Ama onu ikna etmeyi başardım. Evden erkenden çıkıp havaalanın yolunu tuttum. Cananı çok merak ediyordum. Acaba değişmiş mi? Onu görünce yine eski duyguları hissedebilecek miyim? Gibi sorularla kafam karışmıştı. Aradan iki saat geçmeden havaalanına vardım. Uçağın inmesine bir kaç dakika vardı. Kafede oturup çay içiyordum. Yağmur hafiften çiseliyordu. Yaz yağmuru bambaşka bir koku doğaya dalıyordu. Çayımı yudumlarken bir taraftan da camdan dışarıyı seyrederek uçağın inmesini bekliyordum.
Uçağın inmesine dakikalar vardı. Gittikçe heyecanım artıyordu. Acaba Güney beni karşılamaya gelmiş miydi? Diye düşünmeye başladım. Nihayet uçan piste iniş yaptı. Uçaktan inip çıkışa doğru yol almaya başladım. Her tarafı yağmur ve toprak kokusu salmıştı, yağmurun yağması doğanın kokusunu güzelleştirmişti. Biran durup etrafıma bakındım. Gözlerim Güneyi arıyordu ama hiçbir yerde onu göremiyordum. İçime öyle bir hüzün kaplamıştı ki bunu dile getiremezdim. Oturup pistinortasında beklemeye başladım. Halen de inanamıyordum çünkü seven biri gelirdi. Eğer bana aşıksa bugün buraya gelmeliydi.
Bir süre bekledikten sonra ayağa kalkıp çıkış kapısına doğru yol aldım. Bir kaç adımdan sonra karşımda Güneye benzeyen birini gördüm ama onun olduğuna inanamıyordum. Gittikçe bana doğru yaklaşıyordu ve bana yaklaştıkça Güneye daha çok benziyordu. Bir kaç metre bana yaklaştığında Güney olduğunun farkına vardım. Biran ayaklarım donup kaldı. Yerimde öylecesine durup Güneyin bana doğru yaklaşmasını izliyordum. Attığı her adımı bana dahada yaklaştıyordu. Bir iki metre aramızda mesafe kalınca durup bana bakmaya başladı. Hiç değişmemişti. Hatta dahada olgunlaşmıştı ve daha da çekici bir hale bürünmüştü. Bir süre bakıştıktan sonra yanıma geldi ve bana sarıldı. Onun vücut sıcaklığı bile değişmemişti. Tenin kokusunu hala hissedebiliyordum. Bende ona sarıldım. Bir süre birbirimize sarılmış bir şekilde bekledikten sonra çıkış kapısına doğru hareket ettik. Bana buralardan bahsediyor. Bende ona Almanyadan, ailemden bahsediyordum. Havaalanın dışına çıkıp beraber yemek yemeğe gittik. Onunla birlikte olunca dünyanın en mutlu kadını oluyordum. Aslında bunu yaptığımın kötü bir şey olduğunu biliyordum ama Güneyi seviyordum, ona aşıktım, onun suçta olsa bunu yapıyordum. Yemek yedikten sonra bana ev bulmaya çıktık. Bir kaç saatten sonra bir ev ayarlayıp içini döşemek için birlikte eşya bakmaya gittik. Akşama kadar bir kaç parça eşya anca ayarlaya bildik. Akşam olmuştu ve ikimiz birlikte benim evimdeydik. Güneyin yanımda kalmasını istiyordum ama ona bunu söylemeye hakkım yoktu. Evli biriydi eşi ve çocuğu onu bekliyorlardı. Seçim onundu bu gece ya beni seçecekti yada eşini?
Telefonla eşini aradı ve işinin olduğunu ve bugün eve gelmeyeceğini söyledi. Benim çok hoşuma gitmişti. Güney eşini değil beni tercih etmişti. Birlikte oturup biraz sohpet ettikten sonra yanıma gelip bana sarıldı. Beni kollarının arasına alarak dudaklarımdan öpmeye başladı. Biraz seviştikten sonra soyunmaya başladı ve benimde soyunmamı istiyordu. Bende onu istiyordum. Ama ona biraz direnmeye başladım. Aslında direnmem onu istememek değildi sadece onu deniyordum. Ama direnmem fazla sürmedi ve bende soyunmaya başladım. İkimizde tamamen çıplak olana dek üzerimizdeki herşeyi çıkardık hatta sütyeninimi bile çıkartarak tamamen çıplak oldum. Oda tamamen soyununca yatağa geçtik. Biraz seviştikten sonra içime girmesini istedim. Bir profesyonel gibi içime girdiğini hissetmeye başladım. O içime girdikçe ben mutlu oluyordum. Onunda mutlu olduğu gözlerinden belliydi. İçime boşalınca hemen sevişmeyi bırakmadı. Beni mutlu etmeden de bırakmıyordu. Bu huyu benim çok hoşuma gidiyordu. Bende boşalınca ikimizde durduk. Birbirimize sarılı bir şekilde ikimizde aynı yatakta uykuya daldık.

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin