Hayal

252 12 9
                                    

Başımın ağrısını aldırmayıp yatakta doğruldum.Elimi yavaşça kaldırarak başıma koydum.O an her şey başıma dank etti.Ege'yi ve olanları hatırladım.

Birden telaşlandım ve yataktan fırladım kapıya doğru koştum.Ardından yara içinde kalmış ellerimi sert ahşap kapıya vurdum.
Her vuruşumda ellerim biraz daha acıyordu.

Kapının açılma sesi gelince bir adım geriledim.Ardından Bora'nın mavi gözleriyle karşılaştım.

Bana sert bir şekilde baktı.Oldukça sert görünüyordu.Ellerimi göğsüne vurdum ama bu onu etkilemedi.

Sertçe bileklerimi tuttu.

"Bırak beni pislik herif!"

Bu sözler ağzımdan çıktığında biraz duraksadım.Korku tüm bedenime yayıldı.

Ürkütücü bir şekilde bana baktı ve bileklerimi daha çok sıkmaya başladı.Ona korku dolu gözlerle bakarken bir adım geriledim.

Üstüme daha çok gelmeye başladı.En son kendimi duvara yapışmış halde buldum.Sıcak nefesi yüzüme temas etti.Sanırım içki içmişti

"Sen iğrenç bir insansın!"

Gözleri boğazıma kaydı ardından bakışlarını dudaklarımda buldum.
Sakin bir şekilde ellerimi bıraktı.

"Seni öldürmeli miyim?"

Ellerimi iki yana açarak bedenimi ön plana çıkardım.

"Bak,buradayım oldürsene hadi."

Delici bakışlarını üzerimde hissettim.Ardından çenesindeki kas seyirmeye başladı.

"Seni öldürürdüm,eğer işime yarayacak olmasaydın."

Diyerek pis ellerini duvardan çekti ve hızlı adımlarla odadan çıktı.

Son cümlesi ne anlama geliyordu?
Gözleri kısılmış bana öyle bakarken ondan başka hiç bir şey düşünemiyordum.

Onun işine nasıl yarayabilirdim?Bu düşünceler beynimi kemirirken ayaklarım güçsüzleşti ve kendimi yerde buldum. Göz yaşlarım kendiliğinden akmaya başladı.Yanaklarım alev topunu andırırcasına yanıyordu.Ege benim yüzümden vurulmuştu.Belki de ölmüştü.Ben bu vicdan acısıyla asla yaşayamazdım.Onu bulmam gerekiyordu.

Ama nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Nerede vurulduğunu bile bilmiyordum.Gözyaşlarım yanaklarımı kavururken yavaşça doğruldum ve yatağın üzerine çıktım.

Başımı yastığa koyarak gözyaşlarımı serbest bıraktım.Başım çok ağrıyordu.Ellerim morarmıştı.Göz altlarım şişmişti.Benliğimi kaybetmiştim.Canım çok yanıyordu.Ama hiç bir şey umrumda değildi.Benim yüzümden birinin hayatı tehlikedeydi.Ege'nin ölme ihtimali aklıma geldikçe kalbime bir hançer saplanıyordu.

***

Başımı tutarak yatakta yavaşça doğruldum.Gece olmuştu.Her taraf karanlıktı,hiç bir şey göremiyordum.

Az sonra kapı açıldı ve içeri biri girdi.Karanlıkta kim olduğunu anlayamadım.Ama bana yaklaştıkça -kokusundan-Bora olduğunu anladım.

Yavaş adımlarla yanıma geldi.Onun bu hali beni ürkütmüştü ama korkumu gizlemeye çalıştım.

Ben yatakta oturur haldeyken o başımda dikiliyordu.

"Sen bana ne yapıyorsun böyle?"

Sorusunu cevapsız bıraktım.daha sonra dizlerinin üstünde yere çöktü.Kafasını yavaşça kaldırıp gözlerime baktı.

Ben ondan uzaklaşmaya çalıştıkça o bana yaklaşıyordu.Birden ayağa kalktım ve kapıya doğru yöneldim.Tam o sırada kolumdan tuttu ve beni kendisi ile duvar arasında sıkıştırdı.

Nefeslerimiz temas ediyordu.İlk defa kalbim bu kadar hızlı çarpıyordu.Gökyüzünü andıran gözleri gözlerimle buluştu.

"Senden nefret ediyorum!"

Diyebildim sadece.Herşey o kadar ani gelişiyordu ki.Ne olup bittiğini anlayamıyordum.Ona nefret dolu bir bakış attıktan sonra gözlerimi kaçırdım.

"Sen bir katilsin!Ege'yi öldürdün!"

Sesim boş odada yankılanıyordu.O ise hiç bir şey söylemeden bana bakıyordu.

"O ölmedi."

Ne?ne yani Ege ölmemiş miydi?

Ona sorarcasına baktım.

"Hadi ama arkadaşımı orda bırakacağımı sanmıyordun herhalde."

Bu ne saçmalıktı böyle.

"Önce öldürmeye çalış!Sonra arkadaşın olsun!Dengesizin tekisin sen!Psikopat."

Dudağı yana doğru kıvrıldı.

"Evet,dengesizim.Var mı?"

Yine sessiz kalmayı tercih ettim.O bundan keyif alıyordu.Beni çaresiz bırakmaktan keyif alıyordu.Saçmalık.Bir insanın üzülmesinden nasıl keyif alabilirdi?Onu bir türlü anlayamıyordum.Cidden dengesizdi.

Ardından iki adım geriledi ve aramızda mesafe açtı.Ne yaptığını anlamaya çalışırken birden eli beline gitti ve o da ne? Bora şu an elindeki silahı bana doğrultuyordu!

Korku tüm bedenimi sarmıştı.Ancak ona korktuğumu belli etmek istemedim.Göz yaşlarım bana meydan okurcasına yanaklarımdan süzülüyordu.

"Hadi ama küçük şeytan.Korkmuyorsun değil mi!"

Benimle dalga geçiyordu.

"Senden mi?Ah hayır.Sen pisliğin tekisin.Hadi çeksene tetiği!Öldürsene.Ne bekliyorsun?!"

Ufak bir kahkaha attı.

"Bu kadar cesur olma."

Göz yaşlarım hızlanıyordu.Ne yapacağımı bilmiyordum.Şu an hayatım onun ellerindeydi.Yine de hiç bir şey umrumda değilmiş gibi davranmaya devam etmek istiyordum.

Silah tam alnıma dayandı...

Evet arkadaşlar +30 vote yeni bölüm


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 11, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZORLA MAFYA OLUNMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin