Sabah erkenden kalkıp yanıma geldi.
-Uyandın mı?
Uyanıktım ama sesimi çıkarmadım.Çünkü hala ona inanamıyordum.Dün kü konuşmaları beni hiç etkilememişti.
Soğuk ellerini birkaç saniye yüzümde gezdirdi ve sesini çıkarmadan odadan ayrıldı.
O gittikten sonra yavaşça gözlerimi açtım.Yataktan destek alarak doğruldum.
Bir kaç saniye etrafa baktım ve ayağa kalktım.Yatağımı düzelttikten sonra aynanın karşısına geçtim.Yüzüm solmuştu hiç olmadığım kadar yorgun görünüyordum.
Tam bu sırada Bora'nın annesi içeriye girdi.
Elinde bir kahvaltı sofrası vardı.Elimdekini yatağın üzerine koydu ve "Afiyet olsun."diyerek odadan çıktı.
Canım hiç yemek istemiyordu.Kahvaltı da ne olduğuna bile bakmadan yatağa uzandım ve odayı incelemeye başladım.
Aklımda kim var bilmiyordum ama bir çift göz vardı.Aklımdan hiç gitmeyen bir çift göz.
Kendi kendime konuşmaya başladım."Bora değişecek mi?hayır hayır değişmez o...Ama ya değişirse..Ona güvenmiyorum.Daha kötü şeyler olmadan buradan kurtulmam lazım."
"Birlikte kaçalım"
Hey o da kim?
Gözlerimi sesin geldiği yöne doğru çevirdiğimde pencerey tırmanmış olan ve beni yangından kaçıran o çocuğu gördüm.
"Birlikte kaçabiliriz."
"Ne"
"Ben Bora'nın arkadaşıyım."
"Yani"
"Onun nasıl birisi olduģunu biliyorum.O seni mutlu edemez."
"Ne demek istiyorsun"
"Ayağa kalk ve elini bana ver."
"Neden"
"Bana güven"
"Her insana kolay kolay güvenemiyorum ben"
"Bana güvenebilirsin"
Onun gözlerine baktığımda bir ışık gördüm.Ayağa kalktım ve ellerinden tuttum.
"Kurtar beni buradan"
"Bana güvenirsen kurtulursun.Sadece bunu kabullen."
"Tamam"
Ardından ellerimi yavaşça bıraktı ve pencereden aşağıya dayadığı merdivenden aşağıya indi.
Ardından aşağıdan bana işaret etti.
"Onları oyalayacağım.Bu arada sen de in."
Onu kafamla onayladım.
O kapiya doğru yöneldi ve görevlileri oyaladı.Ben bu arada merdivenlere korkakça basarak aşağıya indim.Ona elimle tamamdır işareti yaptım.
O da az sonra yanıma geldi ve elimden tutarak beni arka tarafa götürdü.
Ancak arkada Bora vardı.Kalbim pıt pıt atıyordu.Bora'dan çok korkuyordum.
Bizi yakalamasından korkuyordum en çokda.
Ege elimi bıraktı ve
"Burada bekle,ben onu oyalayacağım."
"Tamam"
Dedim ve Ege'nin ısıtmış olduğu ellerimi kalbime koydum.Az sonra kafamı çıkartarak Bora'nın olduğu yere baktım.
Sonra bir rüzgar ve ağzıma birinin soğuk elleri yapıştı çırpındım.Sonra beni kendine dönderdi ve Ege.
"Ödümü patlattın."
"Hadi başlayalım."
Ege bir kaç taş bulup üst üste dizdi ve ilk önce kendisi duvara çıktı.Ardından ben yavaşça ayaklarımı taşa koydum.Üzülüyor muydum ben?
Ege'nin hadi gelecek birazdan sesiyle irkildim.Duvara çıktım ve az sonra Ege atladı.Benim elimden tutarak "hadi gel"dedi.
Ege'ye baktım ve birde Bora'yı hatırladım.Kurtulmaya bu kadar yaklaşmışken neden kalbim sızlıyordu ki.
"Hadi,hadiii..."
"Yapamicam."
"Ne."
"Duydun işte."
"Sen yapamazsan ben yaparım."
Dedi ve beni ellerimden çekerek kucağına aldı ve koşmaya başladı.
Ne yapacağımı şaşırmıştım.Az sonra beni siyah bir arabanın içine attı ve kendiside binerek arabayı sürmeye başladı.
"Napmaya çalışıyorsun.Durdur arabayı ineceğim ben durdur şu arabayı.
Ege beni umursamıyor gibiydi.Duymamazlıktan gelip arabayı sürmeye devam etti.
Ne kadar bağırsamda hala beni dinlemiyordu.
Sonunda göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim...
ARKADAŞLAR...Kitabimi begeniyorsaniz lutfen yorum yapmayi unutmayinnn.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORLA MAFYA OLUNMAZ
Novela Juvenil18 yaşında beni mahkum bir hayata terkeden bir ailem var... Babam para yüzünden beni zorla evlendirdi.... Annem ise beni bu pis hayatta terketti.... Ben ise intihar etmeye yeltendim... Berbat bir hayatım varken bana kim yaşa diyebilir ki?