7.Bölüm

3K 217 50
                                    

'' Kızım, istenmeyen tüylerden kurtulacaksın işte. Fena mı ?''

'' Benim kurtulmak istediğim tek şey bu işkenceleriniz. Neden anlamak istemiyorsunuz ki!''

Filiz'in gülüşü manidardı bu kez.

'' Aa, koskoca şampiyon korkuyor mu yoksa ?''

'' Hiç de bile! O ağdanın nesinden korkabilirim ki ?'' derken yabani bir ot gibi bakıyordu elindeki yapışkan şeye

'' Heh şöyle. O tanıyıp bildiğimiz şampiyon gibi ol. Sana ödleklik hiç yakışmıyor. Hem bu her genç kızın başına gelen bir şey. Hâlâ neslimiz kelaynak kuşları gibi tükenmediğine göre, korkulacak bir şey yok.''

'' Şimdi senin nefesini, şöyle bol karbonhidratla tüketmek vardı ya, neyse!'' diye geveleyen kıza anlamayarak baktı.

'' Bir şey mi dedin Özümcüm ?''

'' Ne haddime sana bir şey demek Filizcim,'' Yapmacık bir tavırla gülümsedi. Bu işten kaçışının olmadığını bildiğinden koltuklardan tekine içi içini yiyerek oturdu. Canı tatlı biri değildi normalde. Ama bu kız gibi görünme işi çok da ona göre değildi. Bildiğin kumpasa kurban gidiyordu. Önce elbiseyi giymeyi kabul etmişti, şimdi de tüylerinin kaz gibi yolunmasına razı geliyordu. Filiz ise olabildiğince hızlı hareket ediyordu. İkna etmek için kılı kırk yarmıştı. Şimdi avını tuzağına düşürmüşken kaçırmak istemiyordu. Kıvama gelen ağdayı bacaklarına yapıştırdı önce. Özüm'ün yüzünü buruşturmasına gülümseyip bir hızla çekti. Aynı anda kızın acılı bir çığlıkla, '' Ananıııı...'' diye bağırmasına şahitlik etti. '' Gözlerinden öperim,'' diye tamamladığında Filiz bıyık altından gülmeyi kesip kahkaha attı. Huysuz falandı ama onu ve yaratıcı kelimelerini seviyordu.

******

Akşam yemeği her zamanki sıradanlığında geçiyordu Erim ailesi için. Kendilerine Cantürk ailesi de eşlik ediyordu. Nil hanım ve Sercan bey, kızları Jale ile birlikte masalarını şereflendirmişti. Eşi, söz konusu bu aile olunca yaptığı her işi ciddiye alıyordu ve olduğundan daha fazla titizleniyordu. Perihan hanım ise elinden geldiğince eşine destek çıkmaya çalışıyordu. Ama aklı daha çok Yağız Ata'da olduğundan, kendini bir türlü konuya, aralarında dönen muhabbete odaklayamıyordu.

'' Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda Perihan hanım ? ''

Dalgınlığından sıyrıldı kadın ve boş bir ifadeyle karşısındaki kadına baktı. Soruyu tam olarak anlayamamıştı. Bu yüzden oldukça mahcuptu.

'' Ne konuda Nil hanım ? ''

'' Çocuklarımızın düğün tarihini diyordum. Yavuz bey sonbahar da olmalı iş diyor da.''

'' Yaaa ?''

Bocalayan sesi olacaklar konusunda tedirgin olduğunu haykırıyordu adeta.

'' En doğrusunu o bilir tabi.''

Yavuz Erim'in kararlarını doğrusu ve yanlışlarıyla onaylamak, aile bireyleri için adeta öğrenilmiş bir çaresizlikti.

'' Zaten Yağız Ata da o zamana kadar yurt dışındaki eğitimini tamamlamış olur. Onun zekasına şirket olarak da ihtiyacımız olacak. Jale, veda etmeden gittiği için biraz kırgındı Yağız'a. Ama bu işin, aile şirketimizin bir araya gelmesi için gerekli olduğunu öğrenince çok mutlu oldu.''

Perihan hanım kadının neden bahsettiğini anlayamıyordu. Bakışlarını kısa bir anlığına Yavuz'a çevirdi. Adam bir pot kırmaması için dua ediyor gibi duruyordu. Yavuz, ne yalanlar atmıştı bu insanlara böyle.

Yalandan Mutluluk (Mutluluk Serisi-1) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin