2.BÖLÜM

10 1 0
                                    

Hemen eve bırakmak istememişti beni. Evimin yakınlarında bir yerde oturup sohbet etmiştik. Çok güzel geçti onunlayken zaman. Tarif edemeyeceğim kadar hemde. Kalktık ve beni bıraktı. Sevincimi yaşamama izin vermeyen bi faktör vardı tabiki de. Melisa faktörü! Hemen atlayıp gelmiş deli şey. Olanları anlattığımda şok olmuş bana bakıyordu. Gözlerim de ki heyecanı fark etmiş olmalı ki hemen bana sarıldı.
"Canım arkadaşım, inşallah bu sefer mutlu olursun. Çok sevindim senin adına."

"Inşallah ya. Gerçi şu an da ortada daha birşey yokken, bunları düşünmesem çok daha iyi olur"

"Ortada birşey yok mu? Saçmalama. Çocuğun sana söylediklerini bu zamanda sadece evli çiftler söylüyor haberin var mı saf Ceyda?"

"Korkuyorum."
"Anlıyorum, korkuyorsun. Bu çok normal. Ama sen cesur bir kızsın. Hem belli ki çocuk da sana karşı birşey hissediyor."

Haklıydı.. Hissetmese böyle davranmazdı zaten. Şu an da sevgili miyiz, değil miyiz ben de çözemedim. Merak etmiyor değildim. Hâlâ numaramı da almamıştı. Ama sevgiliymişiz gibi davranıyordu bana. Kafamda ki soru işaretleri hiç bir zaman gitmeyecekti.

Sabah annemin uyandırma sesine uyanmıştım. Teyzem kahvaltıya gelecekmiş. Hemen kalktım. Doğukanın mesaj açtığını görünce hemen fırladım yataktan. Bu çocuk gün geçtikçe benim için daha farklı olmaya başlıyordu.

Kalkıp kahvaltı hazırladık. Teyzemler gelmiş kahvaltımızı yapıyorduk. Doğukan buluşma teklifini yapmıştı çabuk çabuk. Nasıl gidecektin yanına ben şimdi. Çok heyecanlanırdım ben. Gitmesem mi diye düşünürken, bazı soru işaretlerini bu buluşmayla atarım diye düşündüm.
Evin altına gelecekti. Giyimime pek özen göstermeden eşofmanlarımı giyip dışarı attım kendimi. Onu beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Nasıl tuhaf nasıl..

Evet geldiii. Arabaya bindiğim gibi yanağıma masum bir öpücük kondurdu. Ne diyeceğimi bilemedim.
Gidiyorduk. Nereye gittiğimize dair hiç bir fikrim yoktu.

"Nereye gidiyoruz?"
"Hava güzel gözüküyor. Arsin sahili tarafına geçeriz diye düşündüm."
Arsin mi? Bu da nerden çıkmıştı şimdi? Ayağımızın dibinde onca gidilecek yer varken Arsin..
"Iyi,hoş düşünmüşsün ama hava bozacak demişlerdi."
"Olsun bebeğim. Bozarsa döneriz, yeter ki birlikte olalım."

Aman Allahım! Dediklerine karşılık şaşırmıştım. Evet! Kesinlikle sevgiliydik. Yanılmıyordum. Kesinlikle öyleydi. Bunlaruı düşünmek bile güzeldi. Onun olduğu her düşünce çok güzeldi..

Sahilde bir yerde durduk ve indik. Deniz kenarında çok güzel bir masaya oturduk beraber. Elini omuzuma doladı ve fotoğraf çekilmeye başladık. Evet birbirimize ilk defa bu kadar yakındık.
"Gülüşün çok güzel."
Bunu ben mi demiştim?
"Teşekkür ederim. Sen daha güzelsin hayatım."
Hayatım? Ne kadar kolay kullanabiliyordu bu kelimeyi? Bir insana sadece bir kaç gün geçirdikten sonra hayatım demek gerçekten bu kadar basit miydi? Bu kelimeyi içten mi söylemişti, yoksa göz boyamak için Mi?
"Dediğin oldu, hava bozmaya başladı."
Kafamda ki soru işaretleriyle boğuşurken onun sesine irkildim. Kafamı kaldırdığımda gökyüzünün simsiyah olduğunu gördüm. Güzelim hava da kafamda ki düşünceler gibi bir an da kararmıştı.
Aradan çok geçmeden şimşekler çakmaya başladı ve fena bir şekilde yağmur dökmeye başladı. Hemen Kalktık. O hesabı öderken ben kenarda onu bekliyordum. Geldiğinde elimi tuttu ve arabaya el ele koşmaya başladık. Şaşırmıştım fakat güzeldi. Arabaya bindiğimizde sırılsıklam olmuştuk bile.
Arabaya bindiğimizde tekrar elimi tuttu ve oturmaya gitmeye karar verdik. Gidene kadar elimi bırakmamıştı. Içim eriyordu sanki..
Ne güzel bir duyguydu bu. Ne saf ne anlamsız bir duygu..
Güzel bir gün geçirdikten sonra eve bırakmıştı beni. Tabi yarın için de buluşma planı yapmıştık. Yarın özene bözene hazırlanıp yanına gitmeliydim. Büyülemem gerekiyordu onu.
Acaba bana karşı duygu besliyor mu diye düşünürken çoktan uykuya dalmıştım bile.

Sabah kalktıgımda yine aynı bir güne uyandığımın farkındaydım. Bugün de aklıma ilk gelen şey Doğukan olmuştu. Fazla mı abartıyordum acaba?
Abarttığımın farkındaydım ama kendimi durduramıyordum. Ister istemez kafamın içinde dolaşıyordu bu masum düşünceler.
Yatağın içinde dönüp dolaşırken aklıma bugün plan yaptığımız geldi. Kalkıp çabuk çabuk elimi yüzümü yıkadım ve hemen kahvaltı masasına oturdum.
"Sonun da. Yüzünü gören cennetlik Ceyda Hanım."
Annemin isyaknar sesi ve tavırlı bakışlarından ne demek istediğini anlamıştım. Bu aralar herkesi aksatmıştım.
"Sana da günaydın anneciğim."
"Evi otel olarak kullanmakta kararlısın herhalde. Sabah kalk,evden çık,akşam gel,odana kapan. Ve sar baştan."
"Anneciğim iki üç lokma birşey yiyecektim,dizme boğazıma yalvarırım."
"Sana da birşey denmiyor bu son zamanlarda. Neyse susuyorum tamam hadi yap kahvaltını."
Kahvaltımı yaptıktan sonra dolabımı açtım ve kukuman kuşu gibi dolabın önüne yerleştim. Bir gün ne giysem diye düşünürken ölmekten korkuyorum.
En az yarım saat giydim çıkardım. 12 kombin değiştirdim ve sonunda ne giyeceğime karar vermiştim. Lacivert sıfır kol fırfıllı tişörtüm ve koyu gri kotumu giymiş altına da pembe topuklularımı giymiştim. Güzelce makyajımı yapıp evden çıkmaya hazır bir şekilde Doğukan'dan haber bekliyordum.

Haber beklerken Melisa geldi aklıma bir anda. Iki gündür onu da aramıyordum. Doğukan ile olan telaşımdan dolayı en yakın dostumu ihmal ediyordum. Telefonu elime aldığım gibi Melisa'yı aradım.
"Alo, nerelerdesin be Melisa. Yokluğuna alışamadım henüz, arayıp da sormuyorsun."
"Rahatsız etmek istemedim seni."
"Kızım sen aptal mısın? Ne rahatsızlığı ya! Senden neden rahatsız olayım ben. Asıl rahatsız olduğum senin yokluğun."
"Doğukan'la olduğundan dolayı. Neyse işim var sonra konuşuruz."
Telefonu suratıma kapatmıştı. Ne oluyordu bu kıza böyle? Tamam haklıydı onunla eskiis gibi ilgilenemiyordum fakat o da biliyordu durumu, üstüme fazla gelmemesi gerekiyordu. Anlayışlı davranmalıydı.
Böyle düşüncelere dalmışken Doğukanın "Altta seni bekliyorum." mesajını görüp kafamda ki bütün düşünceleri unutmuştum. Çantamı alıp evden çıktım.


MELİSA

Ceyda 'nın Doğukan takıntısı sinirimi bozmaya başlamıştı artık. Doğukan'dan nefret etmeye başladım tanımadan. En yakın arkadaşımı koparıp almıştı benden. Her gün beraber gezdiğim,yattığım,kalktığım kız şimdi bir mesaj bile atmıyordu. Doğukandan fırsat kalmıyordu bana çünki.
Onu da anlıyordum,şu zamana kadar bir kere mutlu olmamıştı. Şu an ki mutluluğu kısa sürecek diye korkuyordum. Canım arkadaşım, yeter ki mutlu olsun.

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin