Bölüm 36 - Kafa ve Kol

16.5K 1.4K 205
                                    

Arkadaşlar bölüme başlamadan önce size danıştığım meselede çıkan sonuçları söyleyeyim. Tüm yorumları tek tek okudum ve zahmet edip yorum atan herkese çok teşekkür ediyorum. Sonuç olaraksa, kafana göre yaz diyenler ağırlıktaydı. Bu benim istediğim sonuçtu zaten iyi oldu :D bundan sonra bölümlerin uzun ya da kısa olduğuna kendim karar vereceğim. Eğer yeterli uzunlukta olduğuna kadar verirsem atarım, yoksa uzayana kadar bekletirim. Bence bu güzel oldu :D

***

Bölüm 36 - Kafa ve Kol

Kucağındaki ve vücudunun değişik yerlerindeki yavrular uyanmasın diye hiç hareket etmedi Zend. Birkaç saat böyle öylece kıpırdamadan durdu. Dolu mideyle rahat rahat uyuyan ve ilk gelen yavru, yavaşça küçük gözlerini araladılar ve kardeşlerini uyandırmadan aşağıya indi ve mutlu bir şekilde hoplayıp zıplamaya başladı. Her ne kadar diğerlerini uyandırmak istemese de onlarla oynamak istiyordu ve Zend'in yanına geçip daha küçücük olan kuyruğunu sallayarak kardeşlerinin uyanmasını beklemeye başladı.

Zend ilk gelen yavrunun heyecanla diğerlerini beklediğini görünce onu komik buldu ve gülme ihtiyacı hissetti. Kuyruğunu hızlı hızlı sallayan küçük köpek gerçekten çok tatlı görünüyordu. "Haha, senden çok zaman sonra gelmediler, birazdan uyanacaklardır, merak etme." Zend fısıldadı ve diğerlerine hissettirmemeye çalışarak elini uyanan yavrunun çenesine götürdü, biraz onu sevdi ve boynunu kaşıdı. Yavrunun tüyleri gerçekten çok yumuşaktı, Zend ona elini uzattığında çocuğun elini yalayıp kendi boyutunda olan el ile güreşmeye başladı. Birkaç dakika sonra, diğer yavrular da uyandı ve diğer yavru gibi Zend'in elleriyle güreşmeye başladılar. Zend de bundan memnundu. Ellerini devirmek için tüm enerjilerini harcayan ve onlar için bunun zor olduğunu belirten sesleri çıkaran küçük yavrulara oynamayı çok zevkli bulmuştu. Onlar bunu seviyordu ya, o Zend'e yeterdi.

"Aah, yenildim." Zend elleriyle güreşen küçük yavruların yorulduğunu görünce ellerini yere devirdi. Küçük yavrular da zafer kazanmış şekilde Zend'in ellerinin üstüne çıktılar. Zaferlerini kesinleştirdikten sonra resmen kıkırdayarak dinlenmek için yere indiler.

"Haha, yendiniz beni." Zend mutluydu, ama hava yavaşça kararıyordu ve köpeklerle biraz daha oynamak istiyordu.

Köpekler dinlenme moduna geçince sağ elini uzattığı bacağının üstüne koydu. Sırtını duvara vermişti.

"Şu an ustam olmadığına göre bana büyü kullanmamı yasaklayan kimse kalmadı. Onu birazcık keşfetmeye çalışsam nasıl olur acaba?" Zend gözlerini kapatıp elinde mavi bir topun oluştuğunu hayal etti ve gözlerini açtı. Ateşe ve dumana benzeyen şey gözlerinin önündeydi. "Sen nesin ya?"

Gözlerini sonuna kadar açıp elindeki topu incelemeye başladı. Sanki değişken bir madde gibiydi, kararsızdı sürekli bir ateşe benziyor, bir dumana benziyordu. Zend onu büyütmeye çalıştı, gözlerini tekrar kapatıp büyüdüğünü hayal etti, gözlerini açtığında top neredeyse iki kat büyüklüğe ulaşmıştı. "Bir de küçülteyim bari." Zend gözlerini tekrar kapattı, ama bu sefer topla birlikte elindeki mavi ipleri görüyordu. Şaşırdı, anında gözlerini açtı. Ama elinde biraz daha küçülmüş toptan başka bir şey göremedi. Mavi ipler kolunun altında gibiydi, ortada onlardan iz yoktu. Gözünü tekrar kapatıp konsantre olmaya çalıştı. Topun sürekli küçüldüğünü ve büyüdüğünü hayal etti, tekrar kolundaki mavi ipler ortaya çıktı. Gözleri kapalı şekilde vücuduna bakmaya çalıştı ve bu mavi iplerin damar gibi vücudunun her yerine yayıldığını gördü. İpler ayaklara kadar gidiyor, sonra geri geliyorlardı. Vücuttaki yüm ipler mide bölgesinin biraz üstünde olan havuz gibi mavi bir yerden çıkıyor gibiydi. Bu bölge mavi iplerle doluydu ve içeride sürekli hareket ediyorlardı.

Argenta 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin