7 bölüm

9.3K 304 22
                                    

İyi okumlara :)))

Eslem'den
Herkes çadırlarına uymaya gitmişdi. Sona biz kalmışdık. Ali
-İlayda canım sen korkarsın şimdi. Benim çadırıma gel istersen
-Aynen Ali. Su hadi gel benim çadırımı. Bak sonra gelmek istersen ben kabul etmem aşkım
-Elsemcim istersen sende benim çadırıma gel. Yalnız kalma
-Hocamcım,Alicim ve Cancım uyuyun bunu rüyanızda bile göremezsiniz-dedim ve gözlerimi devirdim. Hiç kimse olmadığında Can hocaya Can diye sesleniyodum. Bunu kendisi istemişdi.
-Aynen beyler-dedi kızlar da bana hak kazandırarak. Can
-Görücez kızlar- dedikden sonra çadırlarımıza geçtik ve uyuduk.

Korkunç sesler geliyor. Gözümü açmaya bile korkuyorum. Kurt sesine benziyor. Kendimi toparlayıb gözümü açtım ve kızlarda uyandı.
-Kızlar bu ses ne?
-Bilmiyorum ki
-Kurt sesine benziyo- kafamızı kaldırdık ve çadırın üzerine düşen gölgeleri görmemizle çığlık atmamız bir oldu. Bizim çığlığımızla gölgeler uzaklaştılar. -Kızlar ben burada kalamıycam daha fala-dedi Su
-Aynen bende kalamıycam erkeklerin teklifini neden kabul etmedik ki
-Kızlar delirdiniz mi?
-Hayır ama burada birazda kalırsam delirecem-dedi Su ve çadırdan dışarı fırladı. İlaydada onun ardınca gidince bende dışarı çıktım. Bunlar ne yapıcaklardı cidden merak ediyordum. Erkeklerin çadırlarına gidin beni yalnız bırakmazlardı herhalde beni salak arkadaşlarım. İnşallah bırakmazlardı.

Dışarı çıktığımda erkekleri , Suyu ve İlaydayı konuşurlarken gördüm. Beni gördükleri zaman. Su
-Ben Canla gidiyorum
-Bende Aliyle gidiyorum-dediklerinde anlamaz bakışlar atdığımda Su bana
-Canım benim benim ve İlaydanın o çadırda uyuma gibi bir düşüncemiz yok artık. Bence seninde olmamalı. Hadi iyi geceler size. Biz gidelim-dediler ve beni Selim hocayla yalnız bırakıb gitdiler. Bu adamla kalmak yerine kurtlara yem olmayı tercih ederim. Arkamı dönüb gitmek istediğimde.
-O çadırda yalnız mı kalıcaksın?
-Evet
-Bence iyi bir fikir değil
-Seninle aynı yerde uyumam
Çok rahat bir şekilde
-Peki sen bilirsin -dedi ve çadırına girdi.

Çadıra doğru ilerlediğinde aynı sesleri duydum. Bacakların titremeye başladığında kendime güç verib Selim hocanın çadırına doğru koştum.
-Hocam-dedim ve çadırı açıb
-Gel bakalım dedi-çadıra girdim ve
-Ben sana söylemişdim-dedi ukalaca.
-Yok canım korkduğumdan değil. Şeyden geldim..
-Neyden? Peki önemi yok uyu hadi
-Tamam dedim ve yanına yatdım. Bu ne kadar hoş bir şey olmasa da. Yastığı aramıza koydum ve uyumaya çalıştığım zaman.
-Eslem?
-Hıh?
-Bu ne?
-Ne ne?
-Soruma soruyla cevap verme. Yastığı diyorum
-Hee şey aramıza koydum
-Kafanı nereye koyucaksın?
-Böyle uyuyucam
-Yemem seni al şunu ve uyu!
-Ha..
-Eslem-dedi itiraz istemeyen bir tonda. Bende yastığı aldım ve uyudum.

------------------------------------------------------

Sabah uyandığımda beline sarılı bana ait olmayan bir kol gördüm. Lan bu ne? Ohaa Selim hocanın kolu. Yuhh fırsatçı. Saate baktım daha çok erkendi. Kimse uyanmış olamazdı bu saatde. O vakit iyi bir zamandı. Hemen bu çadırdan çıkmalıydım. Herkes un gözü önünde çıkamazdım. Yanlış anlarlardı.

Artık herkes uyanmaya başlamışdı. Ama işin kötü tarafı bugün geri dönücektik. Çünkü yağmur yağmaya başlamışdı. Kahvaltıyı bir yerde durub yapmayı planladık ve toparlanıb otobüse bindik.

Ben dün geceyle erkeklerin bir alakası olduğunu düşünmüyo değildim. Konuşmalarından felan bir şeyler sezmiştim.

------------------------------------------------------

15 aralık 2016

Artık 2 ayı tamamlamıştık. Bugün günlerden perşembeydi ve okula gitmek için hazırlandım. Bugün okul çıkışı bir şeyler yapacaktık. Sinemaya gitmeyi planlıyoduk. Bugün hem de benim doğum günümdü. Hatırlamasalar bile belli etmeyecektik. Aslında benim hiç hevesim yoktu. O kadar ısrar etmişlerdi ki sonunda kabul etmek zorunda kaldım. Anne ve babasız bir doğum günüm olacaktı.

Okulda bazı arkadaşlar hatırlamıştı bugün doğum günüm olduğunu. Ama sonradan farkına vardım ki herkes hatırlıyomuş. Büyük telefüs girdiğinde sınıfa girdim ve masanın üzerinde orta boylu bir pasta vardı. Hem bu ders Selim hocanın dersiydi. Oda sınıftaydı. Çok şaşırmış ve çokda mutlu olmuşdum.

Pastayı kestim. Arkadaşlar hediyelerini felanda versidiler. Tebrik de etdiler. Ama öküz Selim hoca hiç tebrik bile etmedi. Bu nasıl bir öklükdür anlamadım arkadaş. Öküzlüyün daniskası bu adam. Neyse ya kafama neden takıyodum ki ben bu adamı? Malımda o yüzden.

Okul bitdi ve bizde sinemaya gitdik. Sinemaya girdik biletlerimizi aldık ve salona doğru yürüdük. Sinemaya ben,Su, Can, Ali ve İlayda gelmiştik. İçeriye girdik ve yerlerimizi aldık. Film başlamak üzereydi. Romantik komedi şeçmiştik. Işıklar kapatıldı ve film başladı diycemde. Bu film değil ki. Bu Selim hoca. Ohaa. Çüşşş. Adamın ne işi var orada?

Arkadaşlar çoooookkk özür dilerim. Sağlığımla ilgili sorun olduğu için yazamıyodum. Fazla telefon kullanmaya izin vermiyor doktorlar. Umarım affedersiniz :))

Matematik Öğretmenim ||Düzenleniyor||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin