Matematik Öğretmenim ||Düzenleniyor||

5 bölüm

İyi okumalar :)))

Multide Su,Eslem ve İlaydanın giydikleri ;)

Ali'den
Akşam İlaydayla sarmaş dolaş uyuduk. Onu uyurken izlemek o kadar güzeldiki. Sabah uyandığımızda koltukda uyuduğumuzu ve başımızda iki salakca sırıtan arkadaş gördük. Bunu görmemizle kendimizi itirdik tabi.
-Eee şey bi-biz..-İlaydanın lafını ağzına tıkadım ve lafa daldım.
-İlayda en iyisi söylemek. Aksi takdirde bu iki insan bizi diger dünyaya göndere bilirler
-Aynen canım. Dökülün bakalım. Ne bu sarmaş dolaş haliniz?
-Sevgiliyiz
-Nee???- söylediyim lafın üzerine Su basdı çığlı.
-Kızım yavaş kulak perdelerim zedelendi
-Lan ne ara sevgili oldunuz lan siz?-İlayda şaşkın görünmüyodu ama yinede azda olsa şaşkın gibiydi (anladınız herhalde ne demek istediyimi arkadaşlar).
-Dün olduk
-Heeee. Ben bunların bir-birinden hoşlandığını anlamışdım ama bu kadar çabuk olucağını tahmin edememişdim. Pes yani pesss
-Oluyomuş dimi Su hanım?!
-He vallaha oluyomuş- Sunun bu lafının üzerine hepimiz gülüşdük.

***

Eslem'den
İlayda ve Alinin bu mutlu haberinin üzerine bide akşam bara gidiceyimizin mutluluğunu yaşıduk Suyla.

Akşam olmuşdu ve biz üçümüzde odaya girib hazırlanmaya başladık. Ben üzerime yeşil bi büstiyer altıma beyaz mini bi etek ayakkabı olarak siyah topuklularımı giydim saçımı yandan ördüm kulağıma yeşil renginde küpelerimi saldım ve son olarakda elime pembe bi çanta aldım.

Su siyah salaş bi gömlek altına su yeşili parlak desenli bi şort ayakkabı olarakda kalın topuklu siyah ayakkabılarını giydi ve elinede açık su yeşili bi çanta aldı saçlarını kendi halinde serbest bıraktı.

İlayda üzerine beyaz bi gömlek altına siyah mini bi etek giydi ayakkabı olarak kırmızı ayakkabılar giydi pudra renginden daha koyu gri rengine yakın (arkadaşlar türkce bu rengin ne olduğunu anlamadım. Doğrusu rengi anlamadım) bi çanta aldı saçlarınıda biraz maşayla kıvırtdı ve hazırız.

Aşağıya indiyimizde Ali bizi hazır bekliyodu. Arkası dönükdü. Biz basamakları inmeye başladığımızda Ali ayakkabılarımızın sesini duymuş olucak ki söylenerek arkaya bakdı.
-Ya kızl...-bize bakdığında çocuğun lafı ağzına tıkılı kaldı.
-Vauu... Bu ne güzellik hanımlar?-ama bu lafı bizim eteklere ve şorta kayana kadar oldu.
-Lan bu ne etek?? Bu ne şort lan?? Gidin lan altınızı unutmuşsunuz giyin gelin. Katil edecekler lan bunlar beni bu gece
-Yaaaa-üçümde aynı anda söylemiştik. Biz İlaydaya bakıb işi hal etmesini bildirdik. Oda tamam anlamında olarak.
-Aliii sevgilimm- diye diye Alinin koluna giydi İlayda.
-Sevgilim mi?-Ali hem şaşırmış hemde sevinmişdi.
-Evet. Sevgilim değil misin?
-Ta-tabi sevgilinim sevgilim-Ali biraz susdukdan sonra patlama yaşadı
-Lan gidin deyişin üzer...-Alinin lafı bu seferde yarıda kaldı.

İlayda'dan
Ali çok mızıkçılık yapıyodu üzerimizdekilere. Ama ben onu utansamda çok güzel susturmuşdum. Ali
-Lan gidin deyişin üzer...- lafını bitirmeden dudaklarına yapışdım. Ayak seslerinden kızların gitdiyini anladım. Ali hemen karşılık verdi. Canım sevgilim tam daha sert öpmeye başladığı sırada ayırdım onu kendimden.
-Ya İlayda en güzel yerinde neden bölüyosun sevgilim?
-Eyer biz bögle gidersek devamı ne kadar istersen olucak sevgilim
-Ama..
-Aması-maması yok. Hem yanımızda sen varsın
-Peki tamam. Ama son olsun
-Peki-bu öpüşmenin bu kadar şeyi deyiştirdiyine bende şaşırdım açıkcası.
-Kızlaaaarr gelin gidiyoruz
-Bitdimi öpüşmeniz?-Sunun bu sorusu üzerine ikimizde başımı aşağıya saldık utandığımızdan.
-Gidelim mi?
-Tamam

Eslem'den
Arabaya binib bara gitdik.

Bara vardığımızda Ali arabayı durdurdu ve lafa koyuldu.
-Hanımlar yanımdan ayrılmak yok bu halde (!) Tamam mı?
-Ayy tamam Ali-İlayda isyan eder gibi demişdi bunu.

Araban indik ve Alinin koluna girib hepimiz kapıya doğru gitdik. Kapıdakı görevliler Alini tanıyolardı anlaşılan.
-Hoşgeldiniz Ali bey
-Hoşbulduk-içeriye girdiyimizde muzik kulaklarımızı doldurdu. Ali
-Hadi kızlar geçelim şuraya-Aliye cevap vermeden hepimiz Alinin gösterdiyi yere gitdik ve oturduk.

Artık yarım saate kadardır burdaydık ama hiç birimiz dans etmemişdik. Çümki Ali bey izin vermemişdi.
-Yaa aşkım izin ver dans edelim. Neden geldik biz buraya?-İlayda öyle şeker davranıyo ve şeker konuşuyodu ki itiraz etmek mümkün değildi.
-Tamam aşkım ama biraz oynuyacaksınız. Hemen yerinize gelin. Eteklerinizi düzeltin-İlayda ve bana bakarak söylemişdi bunu. Ama gözleri Suyun şortuna gitdikde öyle bi surat aldıki gülmeden edemedik.
-Lan sen ne giymişin böyle? Daha doğrusu bişey giymemişin altına- biz arkamızı döndük ve dans pistine doğru gitdik.

Biraz oynadık ve yerimize geldik. Ve hepimiz içki istedik. Ali itiraz edecekdiki İlayda
-Sen varsın bitanem
-Tamam-Garson elinde içkiler geri döndü. Ve hepimiz bi yudumda bitirdik. Garsonu çagırıb bir tane daha istedik. Böylece iki bardak içdik. Ve sonra üçüncünüde istedim. Evet bu sefer yalnız ben istemişdim. Ali bir bardak içmişdi çünkü sarhoş olsaydı çok kötü olurdu. Aliye bakdığımda gözlerinden ateş fışkırıyodu. Ben üçüncü bardağıda bitirdiyimde tam dördüncüyü isteyecekken Ali
-Sakın Eslem. Zaten eve gitdiyimizde konuşucam senle üç bardak içki içmek ne demek göstericem ben sana- başmı olumlu anlamda salladım. Biraz sonra Can hocayı gördük. Suda sarhoşdu.
-Lan sende mi içtin?
-Ya nolucak sevgilim
-Sus Su! Beni delilendirme!
-Abi engel olamadım
-Merak etme bunlarla bu eteklerle şortlarla udare etdiysen helal sana-deyib gülüşdüler ikiside. Allah kahretsin Nazlılar geldi. Nazlı benim çok eski bir arkadaşımdı ama şimdi düşmanız. Bi yanlış anla yüzünden bozulmuşdu arkadaşlığımız. Yanında yeni sevgilisi olucak herhalde bi çocuk vardı. Ben bu kıza tahammul edemezdim.
-Ben lavaboya gidiyorum. Geliyo musunuz?-Su kafasını olumsuz şekilde salladı. İlayda
-Ben geliyorum-dedi. Bizde gitdik.

Lavobodaydık benüzümesu vurdum. Birden içeriye Nazlı girdi.
-Ooo Eslem. Naber?
-İyidir senden?
-Kötü
-Neden Nazlı?
-Seni gördüm diye-dedi ve saçlarıma yapışdı.
-Nazlı napıyosun. Sen gerçektende sürtüksün. Bırak lan saçımı
-Bırakmıyorum
İlayda biranda bağırdı.
-Noluyo???-İlaydaya cevap vermeden Nazlıyı itledim ve tokat atdım.
-Seni öldürürüm Nazlı-İlayda kayb olmuşdu ve geriye bir sürü axam girdi. İlayda, Su, Ali, Can hoca,.. Ohaa Selim hoca. Ben Nazlıya bi yumruk daha geçirecegim sırada bir el kolumdan tutdu.
-Eslem bırak kızı
-Sanene sen karışma
-Eslem dedim
-Kızım sen çok olmaya başladın. Ama bu burda bitmedi. Beni dinlemeden kendi bildiyini yapdın. Ama iyiki arkadaşlığımız bozulmuş- Selim hoca beni belimden tutmuşdu. Bende havaya sağa sola tekme atıb bu sözleri söylüyodum. Sonunda çıkmışdık lavobadan.
-Ben buranın patronunun...
-Öhö öhö
-Ne var ne? Böyle sürtükleri neden alıyolar içeriye. Ama patron izin veriyo dimi. Salakda o yüzden izin veriyo. Salak olduğu böylelerini içeriye aldığından belli
-Eslem düzgün konuş. Çünkü buranın patronu benim
-Ne?
-Evet
-Hee daha iyi. Nasıl alıyosun ya böylelerini içeriye? Hayret
-Eslem sus artık sinirlendirme beni bişe söylemiyorum sarhoşsun çünkü
-Tamam ya
-Hem bu etek ne?
-Sanane istediyimi giyerim
-Tamam küçük hanım öyle olsun bu seferlik
-Hee-deyib göz devirdim
-Gel seni evine bırakayım
-İstemez ben kendim giderim-dedim ve tam bi adım atdım ki kapıya yerle bir oluyodum az daha. Başım dönüyodu.
-Böylemi gideceksin? İnat etmede bırakıyım
-Tamam ama başım dönüyo diye. Ya bi dakika. Ali var biz gideriz
-Aliler gitdiler. Hiç kimse yok
-Offf Ali off. Peki Can hoca?
-Oda yok. Suyu bırakmaya gitdi
-Tamam ya gidelim artık