Aman Allahım.
Ben küçük şoku atlatana kadar biraz zaman geçmiş ve garson istediklerimizi getirmişti.
Karşıdan volkan elinde ki çiçeklerle sağ tarafa doğru yürüyordu. Gittiği yönü hiç görmemiştim daha önce. Üstünde eşofman ve tişört vardı.
Pür dikkat onu izlerken bir anda sert birşey çarptı koluna. Dönüp baktığımda vuran kişinin Gülay olduğunu anlamak çok geç olmadı. Hayvan gibi şiy yapıyor ya.
Sonra birkaç çatal aldım. Lavaboya gitmem gerektiğini anladım ve bizimkilere söyleyip lavaboya gitmek için kalktım.
Ufak bir koridordan geçtikten sonra büyük bir salona çıktım. Karşımda ki vc yazısını görünce hemen içeri girdim.
İşlerimi hallettikten sonra lavabodan çıktım. Etrafa bakılırken bir aydınlık gördüm. Işığın geldiği yönü takip ederek büyük ve geniş odaya geldim.
Duvar yerine her yer camlarla çevriliydi. Camların iç ve dış taraflarında saksılar ve çiçekler vardı. Renk renk ve ton dan tona bir ahenk vardı. Gözlerimi şaşkınlıkla etrafta gezdirirken arkası dönük bir erkek olduğunu gördüm.
Azıcık daha yaklaştım. Görüş alanıma tamamen girdiğinde onun volkan olduğunu gördüm. Şaşırmıştım. Volkanın arkasını dönmesiyle irkildim.
Sonra meraklı olduğu her halinden belliydi neden burada olduğumu merak ediyordu. Konuşmaya başladım.
" aydınlığı görünce dikkatimi çekti ve girdim." dedim.
" önemli değil." dedi ve arkasını döndü. İşine devam etti.Çiçekleri incelemeye devam ettim. Birini eğilip kokladım ve bingo ! Hapşırma ya başladım. Gel birde buradan yak ya. Nasıl unuttum polen alarjim olduğunu.
Hapşırma beni hep kötü eder. Volkan su verdi. Yüzüme biraz su çarptıktan sonra. Kendime gelip o muhteşem odadan çıktım.
Bizimkilerin yanına gittiğimde çoktan yemiş bitirmişlerdi. Yüzümün kıp kırmızı olduğunu anlayan ali hemen yerinden kalktı. Ne olduğunu sordu. " birşey yok dedim."
Ali "nasıl bir şeyin yok . " suratın kıp kırmızı." dedi." lavabodan çıkarken aydınlık bir oda gördüm ve oraya gittim. Oranın çok güzel ve ferah bir yer olduğunu görünce içeride biraz gezindim ve çiçekler vardı. Bakınıyorken birini koklayayım dedim. Eğildim ve kokladım. Sonra hapşırma ya başladım. Bu yani olan. Önemli birşey değil tamam mı? " dedim.
Ali hesabı ödedi. Sonra toparlanıp çıktık. Ali yol kenarında bir eczanenin yanında durdu. Arabadan inip hızlıca eczaneye girdi. Elinde bir poşet ve su şişesi ile geri döndü. Bana alerji ilacı almıştı. Hapı ağzıma atıp birkaç yudum su içtikten sonra biraz daha rahatladım.
Alihan arabayı bizim eve doğru sürmeye başladı. Bir oyun havası açtım oh. Oh yandan yandan. Hoba tey tey. İçimde ki mahalle karısı ortaya çıktı. Eve nasıl geldiğimizi anlamadım. Tek yapmak isteğim rahat bir uykuydu. Herkez kendi yatağına geçti. Biz gülayla pembe ve mor pijamalarımızı giydik savaş fehmi ve alihan bugün için evlerinden kendilerine kıyafet getirmişlerdi. Herkez üstünü giydiğine göre artık uyku vaktiydi. Gözlerimi uykuya teslim ettim sonrası sabah.
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Bugün annelerin yanına gidecektim. Kahvaltıyı hazırladım ve erkeklerin yattığı odaya daldım. Savaş ve fehmi sarmaş dolaş yatıyorlardı. Ha ha bastım sizi diye dalga geçerken ali de katıldı benimle gülmeye.
Sırasıyla lavabo ya girdiler, bende odamda banyoda rutin işleri hallettikten sonra okul formamı giyinip aşağı indim. Bizimkilerle kahvaltıyı yaptıktan sonra bılaşığı erkeklere devredip evden çıktım ben.
Eve yürüyerek gidecektim ev yakın sayılırdı. Yürümeye başladım evdeki olumsuz her şey gözümde canlanıyordu. Yengemin abimi aldatması bunu kabul etmemesi. Ama herşey günlüğünde yazıyor bizzat kendim çevirdim o tuhaf yazıları.
Zamanın geçtiğini ve eve vardığını farkettim. Anahtarları aradım. Çantam ne kadar çok dolu ise bir an bulamayacağımı sandım. Meğerse dibe inmiş.
İçeri girdiğimi kimse fark etmedi. Yavaş adımlarla ilerlerken kapının kapalı olduğunu falan bazı tanımadığım kişilerin sesleri geliyordu annem falan da içerideydi.
Sonra duyduğum şey ile şok oldum. Aman Allah ım. Bu nasıl olabilir???