ANNE

1.7K 114 0
                                    


Keyifli Okumalar!

 Güney, hemen elimden tutup beni arkasına çekti. Gözlerimle etrafı didik didik ararken sesin hangi noktadan geldiğini bulmaya çalıştım. Fakat insanlar yerlerinde durmuyor bir o tarafa bir bu tarafa koşuşup duruyorlardı ve bu durum görüş açımızı gizliyordu.

Kalabalık bir noktada toplanırken hemen oraya koştuk. Gördüklerimizin ne açıklaması ne de her hangi bir ismi vardı. Kaya, kolundan vurulmuş acıyla dişlerini sıkıyordu. Alnına birikmiş ter damlaları onun tamamen güçsüz düştüğünü gösteriyordu. Hemen yanına oturdum. Yarasına kısa bir bakış atıp iyi olup olmadığını teyit ettim. ''Kaya, iyi misin?''

Başını hafifçe salladı. Hemen arkamdan Güney yanıma çömeldi. ''Kim yaptı bunu?'' Dudaklarından dökülen soğuk kelimeler kalbimi üşüttü. Bunu kimin yaptığını tahmin etmek pek de zor değildi aslında.

''Onu buradan götür Güney...'' Zorlukla nefes alıp bizden başka kimsenin duyamayacağı şekilde devam etti. ''Faruk Amca değil, kral peşinize düştü.'' Koşarak içeri giren Kardelen'in feryadı Kaya'yı durdurdu. Ama Kaya, onu umursamadan devam etti. ''Hazal'ı annesine götürmezsen bu işten sağ kurtulamayacak.''

''Götür onu buradan Güney, geliyorlar.'' Kardelen'in sesi sadece fısıltıdan ibaretti. Ne dediği umrumda da değildi aslında. Bu konuyu nereden bildiği de merak konusuydu ama üzerinde durmadım.

Duyduklarım bende şok etkisi yaratırken Kaya'ya kaşlarımı çatarak baktım. Ölümden korkum yoktu beni sebepsizce endişelendiren de şaşırtan da biyolojik annemin varlığı ve gücü idi. Kimdi bu kadın? Kafam yine karman çorman olmuştu. Kafamı iki yana sallayıp kalabalık ortamda göz gezdirdim. Beynim yine dönmeye başlamış, olaylar birbirine girmişti. Dalgınlığımı delip geçen Güney'in elimi tutan eliydi. İznim olmaksızın ruhsuz bedenimi ardında sürüklüyordu.

Bir silah sesi daha patladı kulağımızın dibinde. Dışarı fırlayan insanların arasından koştuk. Hem de deli gibi... İsyanım bacaklarıma vurmuşçasına.

Ara sokaklar bittiğinde geniş bir yol karşıladı bizi. Yine koştuk. Ucu görünmeyen karanlığın içinde son sokak lambasına kadar koştuk. Ve sonunda ayın yarattığı aydınlığa mahkum olduk.

Soğuk bedenime işlemiyordu ama aldığım rüzgar ciğerlerimi acıtıyordu. Nefes nefese kalmış bedenimi eğip ellerimi dizlerime yerleştirdim. Alnımdaki ter damlalarını silerken başımı hafifçe kaldırıp Güney'e baktım. Koşmaktan da olanlardan da benim kadar etkilenmişe benzemiyordu.

''Üşüteceksin, biraz yürüyelim ileride araba var.'' Yavaşça başımı salladım. Biran önce o arabaya binip her şeyi öğrenmek hakkımdı.

Kısa sürede geldiğimiz arabanın kapısını açıp bindim. Güney de şoför koltuğuna otururken önce ısıtıcının düğmesine bastı. Sonra bana dönüp uzun uzun baktı. Sessizliği bozansa ben oldum.

''Artık öğrenmeye hakkım olduğunu düşünüyorum.''

''Üzüleceksin...'' Sesinde bir gram acıma hissettim.

''Acıma bana. Ben zaten acının ta kendisiyim.''

''Seni koruyabilecek tek kişi. Çünkü o en az kral kadar güçlü, zeki-'' Lafını kestim.

''Onu tanımak, övgülerini dinlemek istemiyorum. Bana olanları adam gibi anlat.'' Küçük emirim onu biraz sinirlendirmiş gibi dursa da sesini çıkarmadı.

''O kralın karısı Hazal. Annen kralın-''

''Ne?'' Gülmeye çalıştım. ''Şaka mı bu? Hiç zamanı değil inan bana.'' Güney hiçbir tepki vermedi. ''Sen ne dediğinin farkında mısın? Babamın ve Jale annemin katilinin, benim biyolojik annem olduğunu mu söylüyorsun? Akıl alır şey mi bu?'' Elimi yumruk yapıp dizime vurdum. Eteğimi avucumun içine alıp deli gibi sıktım.

ÖLÜME DAVET (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin