Ahsen haklısın demişti demesine ama o kızı koluna takıp gelmesi de sinirine dokunmuştu. Caner'e sımsıkı sarılmış bir vaziyetteyken birden çekti kendini.Caner ne olduğuna anlam verememişti ama Ahsen ona sarılınca bir tuhaf hissetmişti kendini. Caner pek alışık değildi ona böyle sımsıkı sarılınmasına. Ahsen geri çekilip göz yaşlarını silerken "Özür dilerim" dedi. Caner ne olduğunu anlayamamış gözlerle Ahsen'e bakınca Ahsen açıklama gereği duyup "Benim yüzümden şu an kızlar tuvaletindesin" diyince Caner etrafa baktı ve kahkaha atmaya başladı. Ahsen de ona katılıp gülmeye başlayınca Caner "Boşver olan oldu. Olanla ölmüşe çare yok." deyiverdi. Ahsen sadece başıyla onayladı ve tuvaletten çıktılar. Çıktıkları gibi de Melis Ahsen'e sarıldı.
"Kuzum benim iyi misin ?"
"Şu an çok iyiyim ama biraz daha sıkarsan boğularak ölücem."
Herkes kahkahayı bastı. Tabi Melis dışında. Melis somurttu.
"Aman be sarılmayız bir daha. Biz burda senin için endişelenelim sen git bana öldürüceksin de hıh."diyerek noktayı koydu ve Eren'in kolunun altına girdi. Eren hala gülüyordu ve Melis Eren'in karnına bir tane geçirdi. Eren beklemediği için "Ahh. Acıdı be" diye inledi. Bu sefer gülme sırası diğerlerindeydi. Eren Caner'in de güldüğünü görünce "Oğlum sen benim tarafımdasın lan ne gülüyorsun savunsana beni" dedi. Caner'de "Ne yapayım kıza mı vurayım burada ?" dedi. Eren gülerek "Sen ve senin şu yıkılmaz prensiplerin" diye ekledi. Caner sadece omuz silkti.
Kafedeki yerlerine oturduklarında Mert meraklı gözlerle onlara bakıyordu. Bunu herkes farketmişti. Melis Ahsen'e isterse kalkabileceklerini hatırlattı ancak Ahsen istemedi ve "Bir önemi yok" diyerek geçiştirdi. Caner Ahsen'in sandalyesini çekti ve ona gülümsedi. Ahsen'de Caner'e teşekkür edip gülümseyerek oturdu. Mert'in ise önce kaşları havalandı ve sonrasında Ahsen'e baktı. Gayet mutlu duruyordu. Acaba yeni sevgilisi miydi bu çocuk ? Yoksa Ahsen kimseye böyle samimi gülmezdi kendisi dışında ama tabi son olanlardan sonra ayrılmışlardı ve Ahsen artık ona nefret eden gözlerle bakıyordu. Bu durumu düşününce Mert'e baya ağır gelmişti. Ahsen'i nasıl geri kazanacağını düşünmeye başlamıştı ama Ahsen ona düşüncelerini gayet açık ve net söylemişti ve Ahsen'in inatçı bir yapısı vardı.Bu inadını nasıl kıracaktı işte onu hiç bilmiyordu.
Yemekleri bitmişti ve artık kalkıyordular zaten Caner'in de spor salonuna gitmesi gerekliydi. Caner arabasına geçmeden önce Eren ile erkekçe selamlaştılar ve kızlarla da sarıldılar. Ahsen ile sarıldığında Caner Ahsen'in kulağına "dediklerimi sakın unutma" diye fısıldadı. Ahsen sadece gülümseyerek başını tamam anlamında salladı.
Eren "Kızlar benim gittiğim tarafa giden varsa atıyım" diyerek konuyu değiştirdi Melis hemen arabaya binip "Been" deyince Ahsen gülümsedi "Biz zaten aynı yere gitmiyor muyuz ?" diye sordu. Melis yine bi muziplik yapacak gibi duruyordu. Arabanın içinden Eren'e bir şeyler söyledi ve "Artık gitmiyoruz ya da sen bizle gelmiyorsun" dedi ve Eren'e işaret verip arabayı çalıştırmasını söyledi. Eren hızla gaza basıp gözden kaybolurken Ahsen şaşkınlıkla bakarken ne olduğunu anlayamamıştı. Caner de aynı şekilde. Caner şaşkınlığından kurtulup "Nereye gidiyorsun ? İstersen bırakabilirim" deyince Ahsen kendine gelip "Ya aslında bugün Melisle birlikte geçirecektik ama sanırım ekildim" diyip Caner'e çıkardı gözlerini.
İlk defa bir erkeğin gözleri ona etkileyici geliyordu. Mert vardı ama Ahsen onun gözlerinde bu kadar derinlik görmemişti. Çok güzel bakıyordu Caner ama gözlerine bir gizlilik vardı. Duygularını gizlemeyi iyi biliyordu diye düşündü Ahsen. Caner ise dalmış Ahsen'i ayıltmaya çalışıyordu. Bir kaç kez elini Ahsen'in göz hizasında hareket ettirince Ahsen kendine geldi. Düşüncelerinden sıyrıldı. "Ah pardon ya ben öyle dalmışım." dedi. Caner ise gülümsedi ve "Farkettim" dedi sadece. Ahsen ona aklındaki soruyu direk sordu. "Sen nereye gidiyorsun ?" Caner baştan afalladı soru karşısında. Çünkü Akasya dışında hiç kimse ona böyle hesap sorurcasına sormamıştı bu soruyu. "Staja gidiyorum. Spor salonunda staj yapıyorum." diye açıkladı Caner. Ahsen anlamışçasına başını salladı. "Tamam o zaman sen git bende bir taksiye atlar giderim. Yolunu uzatma benim için" diyerek oradan uzaklaşmaya başladı.Caner arkasından gidecekti ancak saatin geç olduğunu fark etti ve arabasına doğru yöneldi.
Ahsen tam taksiye ilerlerken bir kol tarafından çekilince ufak bir çığlık çıktı ağzından. "Şişş sakin ol benim." diyerek açıkladı Mert ona durumu. Ahsen ise bağırmaya başladı. "Allah'ın cezası senin ne işin var burada!!" diyerek bağırmaya başladı. Mert Ahsen'e "Asıl senin ne işin var burada hem de o piçle" diye çıkışınca Ahsen baştan kim olduğunu anlayamadı. Mert devam etti "Hemen yeni birisini bulmuşsun bravo sana. Hani sen beni seviyordun ? Hani benden başkasıyla olmazdı ? Ne biçim bir insansın sen" diye çıkışmaya başlayınca Ahsen'in sinirleri tepesine çıkıverdi. "Sen orada dur bakalım Mert bey. Burada bana gelip de aşk meşk hakkında ahkam kesecek en son adamsın. Ah pardon adam mı dedim ben sana az önce. Sen adam bile değilsin. Seviyorum dediğin kızı sırf iğrenç bir sebepten dolayı kaybettin sen anladın mı ? KAYBETTİN!!! Mert Üstünsoy" diye bağırdı Ahsen. Mert tam Ahsen'e tokat atmaya yeltenirken bir el durdurdu onu. "İşte orada duracaksın" dedi tanıdık ses. Ahsen gözlerini kapatmıştı ve açtığında karşısında Caner'i görmeyi beklemiyordu ama gelmişti işte.
Mert aklınca Caner'e kafa tutabileceğini düşünmüştü ama işler öyle yürümemişti. Mert tam Caner'e yumruk atmak için elini kaldırdığında Caner ona çoktan kafa atmıştı. Ahsen ağlayarak "Caneeer!" diye bağırınca Mert de kalktı ayağa ve giderken "İkinizde bunu ödeyeceksiniz!! Merak etmeyin" diyerek tehdit etmeyi ihmal etmemişti. Ahsen ise Caner'e bakmak için elini yanağına koyduğunda Caner birden yüzünü çevirdi ve "İyiyim ben merak etme" dedi Ahsen'e. Ahsen ise şoktan çıkamamıştı hala. Ağlamaya başladı ve elinden tutulduğunda hiç beklemediği bir yere çekildi ve sert bir şeye çarptı. Kafasını kaldırdığında Caner ona bakıyordu. Aralarında çok fazla boy farkı yoktu ama Ahsen yine de memnundu halinden. Caner ona sımsıkı sarılmış ve "Şşşh. Ağlama güzelim. Geçti." diye teselli veriyordu. Ahsen ona ne olduğunu ve düşüncelerini tartamayacak kadar bitkin hissediyordu kendini. Caner'e sadece "Götür beni buradan. Lütfen." diyebildi ağlayarak. Caner onu kolunun altına aldı ve arabaya doğru ilerlemeye başladılar. Ahsen "Beni taksiye bindirebilirsin" dedi ancak Caner oralı olmadı. "Daha önce taksiye binmeye kalkınca ne olduğunu gördük. Şimdi sesini çıkarmadan benimle geliyorsun. Anlaştık mı ?" dedi Caner ve Ahsen başıyla onayladı ve arabaya doğru gitmeye başladılar.
Sizleri çooo...k seviyorum :)
İyi okumalar :))
Oy ve yorum lütfenn :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz ve Yeşil
FanficBeyaz ve Yeşil... Onları bir araya getiren kader bir arada tutmaya yetecek miydi peki ? Beyaz şahlanmıştı geliyordu yavaş ve emin adımlarla. Yeşil ise bekliyordu. Derin derin bakarken bekliyordu. Beyaz her şeyi arkasında bırakıp gelebilecek miydi pe...