Claire da çembere ayak bastı. Herkes el ele tutuşuyordu. Bazılarının gözünde korku vardı. İlk açılışı Claire'a ne ve o kızlara ne yapılması gerektiğini öğreten kadın yaptı. Kadının önünde beyaz bir ışık belirdi. Kadın kendisini çok kasıyordu. Claire tapınağın girişinde Dean ve Sam'i gördü. Hayretle olanları izliyorlardı. Daha sonra kadının sağ tarafındaki aynı sözleri söyledi. O kızın önünde de beyaz bir ışık çıktı. O kızın sağ tarafında bir erkek vardı. Aralarındaki tek erkek oydu. Ancak o adamın önünde siyah bir girdap belirdi. Claire ve adamın sağ tarafındaki kız korkmuştu. O kızdan sonra sıra Claire'a geliyordu. Kızın önünde pembe bir ışık belirdi. Claire'a sıra geldiğinde korkuyordu. Gözlerini kapattı ve kendisini gevşetti daha sonrada" Bóg prowadząc moje życie. Daj mi prawdziwą osobowość mojego świata." dedi. Bu Lehçe bir ayindi. Claire birden kendisini kasmak zorunda kaldı. Sanki bir şey onu için su dolu balon gibi sıkıyordu. Ve patlayıp içindekinin ortaya çıkmasını sağlıyor gibiydi. Claire başı patlayacak gibi hissetti. Ama daha sonra bir den bire rahatladı. Onun önünde bir ateş belirmişti. Claire bunların ne anlama geldiğini bilmiyordu. Claire'ın yanındaki kızda aynı şeyleri yaptı. O da bunları hissetmişti. Tıpkı diğerleri gibi. Onun önündede siyah bir girdap belirdi. Onun yanındakinde de pembe bir ışık ve en son annesinde de ateş belirmişti. Hepsinin önünde şu an tuhaf şeyler vardır. Bir den tapınak sallanmaya başladı. Şimdi hepsi tıpkı programlanmış birer robop gibi lehçe dilinde şunları söylüyordu"Nasz Pan przychodzi." Aynı cümleyi aynı anda durmadan tekrarlıyorlardı. Önlerindeki imgeler tam ortada bir araya toplandılar ve koca bir sisden sonra aslan kükremesi geldi. Öncü şu an gelmeye hazırlanıyordu. Sis hala orta kısmı kaplayıp öncüyü getirirken imgeler birden sahiplerinin ağzından içeri girdi. Artık hepsi çok güçlüydü. Dean ve Sam tüfekleri hazırladılar. O sırada tapınak sallanmaya başladı. Ve dökülmeye. Deprem oluyordu. Pembe ışığın sahibi olan iki kız Dean ve Sam saldırdı. İkiside arkalarındaki duvara çarptı. Tüfeklerde fırladı. Sam tekrar almak için yerde sürünürken ikiside aynı andan tekrar duvara çarptırıldı. Bu sefer çarptıklarında duvar parçalandı. Tapınaktan bir sürü kaya düşüyordu. Dean hızlıca tüfeği eline alıp birini vurdu. Sırada erkek vardı. Çünkü diğer pembe ışıklı kaçmıştı. O sırada erkekte kaçtı. Diğerleri ve Claire birden kendilerini kasmaya başladılar. Canları acıyordu. Sam Claire'ın yanına koştu. Kız başını tutuyordu. Sanki patlayacak gibiydi. Sam onun yanına oturdu. Başını kucağına dayadı ve kızı yatırdı. Birden hepsi kasılmayı kesti ve hareketsiz kaldı. Hepsi ölmüştü. Claire hariç.
Cass: O iyi mi?
Dean: O neden ölmedi?
Cass: Onu ben koruyordum. Acısını birazda olsa indirdim.
Claire halsiz bir şekilde gözlerini açtı. Artık başı ağrımıyordu. Bayılcak gibi bir hali vardı.
Cass: İyi misin?
Claire biraz kendine gelince olayları kavramaya çalıştı. Sonra hemen yerinden fırladı.
"Annem."
Hızlıca annesinin yanına gitti. Tıpkı Sam'in ona yaptığı gibi o da annesin yanına oturup başını kucağına koydu. Annesininde tıpkı Claire gibi burnundan kan akıyordu.
Claire ağlayarak: Anne!
Bayan Littleton: Claire, bunu yapmamalıydın?
Claire: Ama bunu sen söyledin.
Bayan Littleton: Hayır kontrol ediliyordum. Gerçekten çok üzgünüm.
Bayan Littleton yavaşca gözlerini kapattı. Claire'ın dudakları titriyor ve gözyaşları hafifçe akıyordu. Cass onun yanına oturdu. Annesine dokundu ve annesi kayboldu. Cass acıyan gözlerle kıza baktı. Claire daha fazla dayanamadı ve Cass'e sarıldı. Buna çok ihtiyacı vardı. Ona sarılıp ağlamaya başladı. Cass ne yapacağını şaşırdı. Dean'e baktı. Dean evet manasında kafasını aşağı indirdi. Cass de yavaş hareketlerle kıza sarıldı. Ortamda sadece Claire'ın ağlama sesleri duyuluyordu.
Claire birazda olsa kendine geldi. Ve Cass'in yardımıyla yağa kalktı. Cass'le göz göze geldiler. Kızın gözleri ağlamaktan parlıyordu. Tüm bu olanlar sırasın sis azalmıştı. Ve tapınakya tekrar deprem oluyordu. Dean hemen Claire'ı çıkışa doğru koşturdu. Tam çıkıcakları sırada çıkışa bir taş düştü ve yol kapandı. Dean Claire'ın başına ellerini koymuş onu koruyordu. Tıpkı küçük Sam'e yaptığı gibi. Sisler ortadan kalktı ve öncü belirdi. Dean Sam ve Cass öncüyü görünce şoka uğradılar. İyide bu imkansızdı. Dean'in fısıldamaya yakın sesi duyuldu.
-Bobby?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Genç Winchester
FantasiWinchesterlar yeni bir kız kardeşleri olduğunu öğrendiklerinde ne yapacaklar. Bu güzel ve aynı zamnda gizemli kız kardeşlerin hayatını nasıl değiştirecek? Hafızası kayıp bu kız nasıl olurda kendisini bu olayların içinde bulur? Neden? Supernatural ha...