Medya=yeşim
"Kirpiğin düşmüş" ne?! Nasıl ya bu muydu yani ben öpücek sanmıştım ama "anladım" dedim sakin kalmaya çalışarak hızlıca üzerimden kalktı "ben gitsem iyi olacak" "peki hocam siz bilirsiniz" "görüşürüz dedi ve evden çıktı yerimden kalktım ve salonda oturan oğuzun yanına gidip kendimi büyük tek kişilik koltuğa attım.
Tam tamına altı film izlemiştik oğuz 5. Filmin sonlarında uyuya kalmıştı bende sesimi çıkartmamıştım yol yorgunu ne de olsa. Saat 20.00' a geliyordu oturduğum yerden kalktım ve mutfağa doğru ilerledim kendime küçük bir tost yapıp odama çıktım. Tostumu yerken bir yandanda instagram hesabımda dolaşıyordum biraz daha dolaştıktan sonra dayanamayıp hakan hocanın sayfasına girdim saat iki gibi fotoğraf attığını gördüm yanında benim yaşlarımda belki benden 1 veya 2 yaş büyük bir kız vardı ve sarmaş dolaşlardı fotoğrafa iki saniye daha bakıp telefonu kapatıp yatağa fırlattım ve ince bir pike alıp aşağıya indim. Pikeyi oğuzun üzerine örttüm bu onun için yeterli olurdu havada soğuk değildi zaten ilkbahardaydık. Bende yorulmuştum ve uykum gelmişti bende bir koltuğa kıvrılık uykuya daldım.
Gözlerimi oğuzun üzerimde tepinmesi ile açtım "ne var oğuz"
"okul""Allah! saat kaç"
"7.40"
"korktum be"
dedim ve oğuzu üzerimden iterek daha doğrusu düşürerek yattığım yerden kalktım. Her yerim tutulmuş üzerime açık mavi kot pantolon ve beyaz tişörtümü giydikten sonra rimelimi ve parlatıcımı sürüp aşağıya indim. Oğuza "yavrum ben çıkıyorum sende takıl kafana göre" dedim ve yanağından öpüp ayakkabılarımı giymeye başladım "tamam kanks sana kolay gelsin"
"görüşürüz" dedim ve evden çıktım yoldan geçen bir taksiyi durdurup bindim ve okulun adresini verdim. Normalden fazla trafik vardı on dakikalık yolu yarım saatte anca gelebilmiştik. Beste hakan hocanın derse girdiği ile ilgili bir mesaj atmıştı yani geç kalmıştım taksi okulun önünde durduğunda parayı ödeyip taksiden indim koştura koştura sınıfa gittim kapıyı çalıp içeri girdim "geç kaldığım için özür dilerim hocam, geçebilirmiyim" " dün çok yarulup uyuyamı kaldın!?" Dün beni ve oğuzu o şekilde görmüş ve çok yanlış anlamıştı hayır yani anormal birşey de yapmıyorduk ki."Hocam ben...." "geç otur!" Gidip onurun yanındaki yerimde kuruldum onur bana dönerek "hakan hoca neden bahsediyor?" Diye sordu "dün oğuz geldi kavga ediyordum bende oğuzun sırtına çıkmıştım tam o sırada kapı çaldı bizde o şekilde kapıyı açtık hakan hoca gelmiş bilekliğimi düşürmüşüm o da bana getirmiş bizi o şekilde görünce yanlış anladı tabi" "vay oğuz geldi demek kardeşim ya, sizi sevgili falan mı sandı?" "Sanırım" "ögrencisisin sonuçta o yüzden kızmış olabilir " hakan hoca ile düştüğümüzü anlatmadım onura bunlar onun için yeterli olurdu konuşmamızdan sonra kafalarımızı sıraya gömdük ve uyumaya başladık.
~~~~~~~~~~~~
Kolumu birisinin dürtüklemesiyle yerimden sıçradım beste veya onur olduğunu bildiğim için saydırmaya başladım "ulan bi bırakmadınız be bırak uyumak istiyorum çek elini kolunu" "ev degil burası okul küçük hanım" hakan hoca "hocam ben ozur dilerim valla cok yorgundumda" etrafıma baktığımda ikimiz dışında kimsenin olmadığını gördüm "okul bitti" "ne ben o saatten beri mi uyuyorum" "eğer hiç uyanmadıysan evet........dudakların şişmiş" demesiyle ağzımdan 'ha' diye bir ses çıktı - sanane ulan benim dudaklarımdan- Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama kendime gelince konuşmaya başladım "hocam benim gitmem lazım" "ta..tabi benimde çıkmam lazım zaten" kekelemişti hakan hoca benim karşımda kekelemişti şu an neden bilmiyorum ama halay falan çekebilirdim boş yere hayal kurma yeşim olabilir evet olabilir hakan hocanın yerinden kalkmasıyla bende kalktım ve koşarak sınıftan çıktım arkamdan "iyi günler yeşim" dediğini duymuştum ama cevap vermemiştim. kendimi önce eve ardından da duşa atmıştım.
^^^^^^^^^^^
"Yeşim bak bu çok güzel oldu "
"çok abartılı beste, hadi çıkmayalım" dedim ve yalandan sırıttım
"hayır ya mızıkçılık yok hadi gel makyajını yapalım"
"çekil ben yaparım git hazırlan gözüm görmesin seni "
dedim sahte bir kızgınlıkla duşa girip çıktığımda odamda besteyi bulmuştum şimdi de zorla beni dışarıya çıkartıyordu şimdi de onun için hazırlanıyoruz. Altıma siyah bir kot üzerime iste siyah zımba işlemeli bir büstiyer giydirmişti eyelinerimi çekip bolca rimel sürdüm ardından bordo renk rujumuda sürdüm beste de o sırada hazırlanmıştı ayağıma siyah ayakkabılarımı geçirdim ve evden çıktık.Yankı ve yağız kapıda bizi bekliyorlardı okuldan arkadaşlarımızdı onlarda ama bir onur olamazlar tabi. Barın önüne geldiğimizde son kez şansını denemek istemiştim ama olmamıştı zorla bara girdiğimde şu hikayelerde veya filimlere kızlar dumandan falan etkilenir ya çok hah işte onu hiç yaşamamıştım gayet normaldi. anormal bir insanım.
"bu kadar yeter hadi çıkalım" dedim ve çıkışa doğru atıldım taki beril kolumu tutana kadar " yeşim ama hadi ya kırk yılın başı bi gelmişiz eğlenmene bak" "aman tamam be " kenarda olan masalara ilerledik ve oturduk yağız garsonu çagırarak bir şişe jack daniels ve shot bardaklarıni istedi -hadi hayırlısı- garson bir süre sonra yağızı istediklerini masaya bırakıp gitti "ben içmem " "öyle bisey yok hepimiz içicez" dedi beste oflayarak bir bardak aldım elime dördümüzde aynı anda diktik kafaya. bu ne ayol boğazımı yaktı.
Birinci şişeyi bitirmiş ikinci şişeye başlamıştık dördümüzde körkütük sarhoş olmuştuk ne diye bunlara uyup gelmiştim buralara ama ortam iyiydi veya kafam güzel oldugu icin bana güzel geliyordu büyük ihtimalle. ilk defa içki içmis onda da sarhos olmuştum "midem bulanıyor " diyerek zorla ayağa kalktım bir yandanda başım dönüyordu masadan telefonumu alıp kendimi dışarı attım ve midemdekileri çıkarmaya başladım.
Birisinin yeşim diye bağırdığını duymuştum ama kafamı kaldıramamıştım bağıran kişi her kimse yanıma gelip saçımı toplamisti ve bir yandanda kızdığını belli eden cümleler kuruyordu "yeşim kime güvenip geliyorsun buralara kadar hadi geldim niye içiyorsun" bu sesi bir yerden hatırlıyorum ama çıkartamıyorum "iyimisin" dedi beni kendine çevirerek e ama bu hakan hocaydı ne işi vardı burada. ben bunları düşünürken neredeyse dengemi kaybetmiş düşecekken kollarını belime sarıp beni kendine çekti çok yakındık yüzlerimizin arasında yok denecek kadar mesafe vardı ve ben buduruma dayanamayıp öğretmenimin dudaklarına dudaklarımı kapatmıştım o da içki içmişti benim kadar olmasada onunda kafasi yerinde degildi öylece durmuş karşılık vermesini bekliyordum olmayacak birşeyi boşuna bekliyordum kendimi tam geri çekecekken dudaklarında minik bir hareketlenme hissettim. bu cok yanlisti evet ama su anda benim umurumda degildi bir anda geri çekilerek bileğimi kavradı ve beni sürüklemeye başladı ağzımı dahi açamıyordum onun olduğunu tahmin ettigim bir arabanım önüne geldik kapıyı açıp beni içeriye fırlattı kendiside sürücü koltuğuna geçti gecenin bilmem kaçında jet hızı ile gidiyorduk.
sinirliydi hemde fazlasiyla nereye gittigimizi bilmiyordum ama sesimide cıkartamiyordum yaklaşık bir saatin ardından ormanın içinde bir eve geldik ev çok güzel, şık ve büyüktü bağırarak "in" dedi korkarak arabadan indim ve onu takip etmeye başladım eve girdiğimiz gibi bagırmaya başladı "yeşim sen nasıl böyle bişey yapabilirsin ben senin öğretmeninim nasıl yapabiliyorsun bunu allah kahretsin ki bende karsilik verdim bi anlik bosluguma denk geldi yapmamaliydin yeşim bu senin için iyi olmayacak " " ama yaptım dimi yarın bunları hatırlamayacağım emin ol. pişman miyim ? şu an değilim ama yarın eğer hatırlarsam pişman olacağım şu an utanmıyorum ama yarın deli gibi utanacağım " bende onun gibi bağrıyordum gözlerinden resmen ateş çıkıyordu ama benim umurumda degildi tek istedigim şey onu tekrar öpmekti bağırarak devam ettim "ve biliyomusun seni tekrar öpmek isti......." cümlemi tamamlayamadan dudaklarıma kapanmıştı bende ona karşılık vermeye calışıyordum buyuk ihtimalle sinirini benim uzerimde atiyordu dudaklarını dudaklarımdan cekip alnını alnıma dayadı "olmamalıydı yeşim" dedi fısıldayarak bende onun gibi "ama oldu "
"yukarıya çık ve yatıp uyu " dedi, dedigini yapıp yukarı çıktım ve ilk bulduğum odaya girip yataga yattım ve kendimi uykuya teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Öğretmenim
Teen FictionSanırım çok klişe bir yazı olacak ama yinede yazacağım. Bu hikayeyi vakit öldürmek ve eğlenmek için yazıyorum. Klasik giriş cümlem bu şekilde ve sanırım açıklamam da bu kadar. Ufak birşey daha ben yazarken gerçekten eğleniyorum umarım sizde okurken...