HELLO BABİES... BEN GELDİM.. EVET BİLİYORUM YİNE ÇOK GEÇ OLDU HER BÖLÜMÜ GEÇ YAZIP SONRA SİZDEN ÖZÜR DİLEMEKTEN UTANIYORUM ARTIK YEMİN EDERİM. AMA VALLAHİ YOĞUNUM BU ARALAR HİÇ FIRSAT BULAMIYORUM YAZMAYA. SİZDEN BİR ŞEY İSTEYECEĞİM BİRDE HİKAYENİN NASIL İLERLEMESİNİ İSTERSİNİZ FİKİRLERİNİZ VARSA YAZARSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. BİRDE BU ARALAR AKLIMDA YENİ BİR HİKAYEYE BAŞLAMAK VAR GERÇİ DAHA BUNA DOĞRU DÜZGÜN VAKİT AYIRAMIYORKEN NASIL OLUR BİLMİYORUM AMA ÖYLE BİR DÜŞÜNCEM VAR İŞTE. BUNUNLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜRSÜNÜZ ONU DA YAZIN VE SON OLARAK BANA SORMAK İSTEDİĞİNİZ SORULAR VARSA ÖZELDEN YAZABİLİRSİNİZ. SİZİ SEVİYORUM...
'saçmalamayın ya hiç bir yere gitmem ben' diye bağırdım
'yeşim! gideceksin. eğitimine ispanya da devam edeceksin. uçağın yarın saat 13.45 de . diye son noktayı koymuştu babam.
'sizden nefret ediyorum' diye avazım çıktığı kadar bağırmıştım ve odama çıkmaya başlamıştım. 'yeşim buraya gel.!' diye bağırmıştı babam ama umursamamıştım. nasıl giderdim ki nasıl bırakırdım arkadaşlarımı, hakanı . nasıl vazgeçerdim daha tam olarak kavuşamamışken. bugün okuldan eve geldiğimde annem ve babam evdeydi anlamıştım zaten birşeyler olduğunu normal şartlarda evde olmaları mümkün değil gibi birşeydi. beni yanlarına çağırıp artık eğitimine ispanyada devam edeceğimi orada daha güzel bir hayatım olacağını ve daha güzel bir eğitim alacağımı söylemişlerdi. nasıl bunu bana sormadan kararlaştırabilirler. nasıl yaparlar aklım almıyor. orada yaşayacak olan, oraya gidecek olan benim ve benim fikrim alınmıyor. olabilir mi böyle birşey diye geçirirken içimden sinirle 'demekki oluyormuş bak yarına uçağın var' diye konuştum kendi kendime . nasıl anlatayım size herşeyi, heryeri kırıp dökmek, paramparça etmek istiyordum. ciğerlerim parçalanana kadar ağlamak istiyordum ama olmuyordu ve benim daha da sinirlerim bozuluyordu.nasıl söyleyecektim bizimkilere onura, besteye.
1 saat falan geçmişti konuşmamızın üzerinden ve ben hiç sakinleşememiştim. telefonumu yatağımın üzerinden alarak besteyi aradım 'beste yarım saat sonra onurla birlikte sahilin oradaki kafeye gelsenize.' 'tamam ama sen iyimisin? sesin biraz şey geliyorda.' ' görüşürüz beste ' diyerek telefonu kapattım ve hazırlanmaya başladım. bir tayt bir tişört giyip indim aşağıya annem'yeşim nereye gidiyorsun?' sorusuna karşılık ona ters bir bakış atıp evden çıktım ve kafeye doğru yürümeye başladım.
içeriye girdiğimde bizimkiler birşeyler içiyorlardı gidip oturdum yanlarına. 'yeşim noldu?' diye sordu onur uzatmayacaktın 'ispanyaya gidiyorum' dedim aniden 'komik değil' dedi beste 'şaka değil zaten' dedim ciddiyetle 'ha ciddisin sen yani' dedi onur 'evet' 'ne alakası vara ya ispanya nerden çıktı şimdi abi' dedi sinirle onur bestenin ise gözleri dolmaya başlamıştı bile. 'beste yapma' dedim sesim titrerken sanırım bırakacaktım artık kendimi 'ama gidiyorsun' dedi gözünden bir damla yaş süzülürken dayanamamıştım bende birde besteyle onuru böyle üzgün görünce 'ama döneceğim nasıl olsa' dedim bir yandan ağlarken zorlukla gülmeye çalışarak sanki 2 saat önce gideceğim için sinirden deliren ben değilmişim gibi. ama öyle oluyordu işte sevdiklerinizin üzülmesini hafifletmek için onları teselli etmeye çalışıyordunuz.
oturduk konuştuk güzelce hakanla aramızda olanları da anlattım onlara fazla şaşırmadıklarını az da olsa bişeyler anladıklarını söylemişlerdi. hakana söylememe kararı almıştım. aslında üçümüzde bu fikrin kötü olduğunu ve hakanın öğrenince deliye döneceğini biliyorduk ama ona söylemeye veda etmeye kalkarsam ayrılamayacağımı da biliyordum o yüzden bu şekilde sessiz sedasız gitmek zorundaydım. ve şu anda da takside havaalanına gidiyordum ve canım ailem(!) beni uğurlamaya bile gelmemişlerdi ailem mi demiştim? unutun gitsin.
bilmem kaç saat sonra işte ispanyadaydım. hiç bilmediğim hiç akrabamın, arkadaşımın olmadığı biryerde. Allahtan ispanyolca biliyorum diye şükrettim. babam burada yaşayacağım süre boyunca kalacağım 5 hatta 8-10 yıldızlı falan bir otel ayarlamıştı okulum da hazırdı herşeyim tamamdı yani en azından bunu yapmış diye geçirdim içimden. sora sora buldum oteli odama çıkıp yerleştim. ardından imkanlardan yararlanmak gerekli diye düşünerek bikinimi giydim ve havuza indim. bir saatimi orada geçirdim. ardından spor salonuna geçerek yürümeye halim kalmayacak şekilde spor yaptım. kendimi odaya nasıl attım bir ben bir Allah biliyor. yarın okulum vardı ve ben yorgunluktan ölmek üzereydim duşa dahi girmeden kendimi yatağa atıp resmen sızdım.
2 HAFTA SONRA
Besteyle ve onurla sık sık konuşuyorduk onları daha şimdiden çok özlemiştim. en son besteyle konuştuğum zaman hakanın gittiğimi duyunca ciddi anlamda delirdiğini duvarları falan yumrukladığını derslere çok fazla odaklanamadığını aradığı zaman açmadığım içinse bana çok sinirli olduğunu söyledi. ama açamazdım duygusal konuşmalara girerdik ve ben tekrar bir bunalıma girmek istemiyordum bir süre daha onunla konuşmamalıydım benim için en iyisi buydu. buraya alışmaya başlamıştım yavaş yavaş hatta arkadaşlarım bile vardi ama asla beste ve onurun yerlerini tutamazlardı. derslerim hala eskisi gibiydi yani herhangi bir bozulma yoktu ama düzelme de yoktu ki zaten derslerimde gayet başarılıydım...
□■□■□■□■□■□■□■□
zaman çok çabuk geçiyordu buradaki bir senemi doldurmuştum bile hakanı kafamdan çıkartmaya başlamıştım herhangi bir iletişim kurmuyorduk çünkü ki zaten o da kendisine birisini bulmuştur bu saatten sonra benim gibi birisiyle birlikte olacağını hiç mi hiç sanmıyordum. sizlere anlatabileceğim çok fazla birşeyim yok aslında okula gidip geliyorum ara sıra buradaki arkadaşlarımla buluşuyorum, bazen gece dışarıya falan çıkıyoruz onun dışında otelde oluyorum. burada gerçekten dostum dediğim bir kişi edinmiştim kendime adı corantin o kadar şeker bir çocuk ki onunla birlikteyken gerçekten çok güzel zaman geçiriyorum ona türkçeyi öğretmemi istedi çünkü üniversiteyi türkiyede okumak istiyor benimle birlikte türkiyeye gelecek. öğrenmişti bile en azından ne demek istediğini anlayabiliyordunuz. odada biraz oyalanıp ödevlerimi yaptıktan sonra planım havuza inmekti ama o kadar yorulmuşum ki farketmeden ödevlerimi yaparken masanın üzerinde uyuya kalmışım......
1 SENE SONRA
zaman ne kadar hızlı geçiyordu... artık evime dönmemin vakti gelmişti. O kadar değişmiş dönecektim ki oraya. Değişmiştim çünkü huylarım düşüncelerim her insan gibi bende zaman geçtikçe değişmiştim dış görünüşüm de öyle tabi. Saçlarımı mavi yeşil karışımı bir renge boyatarak kestirmiştim, göbeğimde ve dudağımda piercing vardı. Vücudumun belirli yerlerine dövmeler yaptırmıştım ve halimden memnundum.
HM HMM HMMM KIZIMIZ İSPANYALARA GİTTİ HATTA DÖNDÜYOR BİLE O KISMI UZATMAK İSTEMEDİM AÇIKÇASI. BAKALIM HAKANI TAMAMEN AKLINDAN ÇIKARTABİLDİ Mİ?, TEKRARDAN KARŞILAŞACAKLAR MI?, HAKAN NE HALDE? SORULARIMIZIN CEVABIII DİĞER BÖLÜMDE, GÖRÜŞMEK ÜZEREE.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Öğretmenim
Teen FictionSanırım çok klişe bir yazı olacak ama yinede yazacağım. Bu hikayeyi vakit öldürmek ve eğlenmek için yazıyorum. Klasik giriş cümlem bu şekilde ve sanırım açıklamam da bu kadar. Ufak birşey daha ben yazarken gerçekten eğleniyorum umarım sizde okurken...