X23

4.4K 222 3
                                    

Bölüm müziğini kesinlikle dinleyin!

"Arda bey!"

Arkamı döndüm ve bize doğru koşan hemşireye baktım. Arda çatık kaşlarla hemşireye döndü ve ne olduğunu anlamaya çalışır gibi kafasını salladı.

Nefesimi tuttum ve hemşireyi dinledim. "Arda bey, annenizin durumu hâla aynı ama eğer isterseniz onu ameliyata alabilirmişiz. Beklediğimiz kan geldi. İsterseniz diyorum çünkü bu ameliyat biraz riskli." bana baktı ve tekrar Arda'ya döndü. "beyin ameliyatı."

Arda derin bir iç çekti ve saçlarını karıştırdı. "Doktorla görüşmek istiyorum."

Hemşire doktorun odasına girip çıktığında beklememizi söyledi ve kendimi hastanenin koltuğuna bıraktım. Arda yanıma gelip oturdu ve kafasını omzuma koydu.

Onun bu hallerine alışık değildim, beni öldürüyordu.

Eğilip saçlarını öptüm. Sonra elini kaldırıp sinirden kasıldığını fark ettim, şey ya da üzüntüden. Elinin üzerindeki çıkık çıkık duran damarların üzerinde elimi gezdirdim ve sonra elinin üzerini öpüp karnıma koydum. Nefesini tuttuğunun farkındaydım.

"Ben ne yapacağım?" bunu söylerken elini karnımda gezdirmeye başlamıştı. Benle mi konuşuyordu yoksa karnımdakiyle mi? Annesinden bi bahsediyordu yoksa bebekten mi?

Gözlerimi devirdim ve onun anlamsız cümleleriyle sinirlenmemeye çalıştım. Bir de ben sinirlenirsem çok kötü olacaktı.

Doktorun kapısı açıldı ve içeriden hastane önlükleri içinde dört hasta tekerlekli sandalyeleriyle çıktı.

Derin bir nefes aldım ve Arda kafasını kaldırdı. Doktor bizi içeri davet edince Arda'yı durdurdum ve uzanıp öptüm onu. Gözlerini kapattı ve derin bir nefes alıp elimden tutarak beni odaya sürükledi.

Elimi sıktı ve bıraktı, kendimi karşısında duran koltuğa bıraktım. O da oturduğunda beklentiyle doktora baktı. Önündeki dosyaya odaklanmış ve otuzuna merdiven dayamış gibi duran doktor gözlerini ovuşturdu ve kafasını kaldırıp Arda'ya baktı.

"Korkarım hemşire hanım size ameliyattan bahsetmiş."

"Evet." Arda hiç vakit kaybetmek istemiyormuş gibi araya bir nefeslik bile ara vermeden konuşuyordu doktorla. O kadar üzgün duruyordu ki, bu canımı yakıyordu.

"Öncelikle ameliyatı yapmazsak eğer anneniz büyük ihtimalle bir hafıza kaybı yaşayacak ama bunun geçici mi kalıcı mı olduğundan emin değilim, beyin fonksiyonları şimdilik bu durum hakkında bir ipucu vermiyor. Ama ameliyatı yaparsak hafızasını kurtarma durumumuz var, bunun yanında hayatını da kaybedebilir."

Arda sıkıntıyla ofladı. "Şuan bana deli saçması bir soru sorduğunuzun farkında mısınız? Eğer ameliyat olmazsa beni hatırlayamicak, eğer ameliyat olursa ben onu gömeceğim. Ne saçmalıyorsunuz? Annemin ölmesini de beni hatırlamamasını da istemiyorum. Servet ödedik bu hastaneye. Senin doktor olarak bilgilerin ve eğitimin yetmiyorsa eğer hastaneye bir ton beyin cerrahı çağır ve ortak beyin kullanın. Aksi taktirde bir işin olmayacak."

Hışımla koltuğundan kalkıp kapıdan çıktı. Doktora bakamadan bende peşinden fırladım ve asansörün önünde ona yetiştim. Sırtını duvara yaslamış, gözlerini kapatmış asansörün yanında dikiliyordu. Yanına gittim ve elimi kaldırıp yüzüne dokundum.

Hıçkırmaya başlayınca daha da çok yaklaşıp ona sarıldım. Kafasını boynuma gömüp sarsılarak ağlamaya başlayınca elim ayağım boşaldı ve kendimi onunla birlikte yerde buldum. Gözlerimden sicim sicim yaşlar akıyordu. Arda...Tanrım ağlıyordu.

Onu az önce doktorun odasındaki gibi görmeye çok alışıktım ama ağladığını görmek,..

"Arda?" Ağlamamak için dişlerimi birbirine bastırdım.

"Annem ölmemeli Eylül,.." derin bir nefes aldı ve tekrar hıçkırdı. "James ölmeli."

Gözlerim korkuyla açıldı. Ah hayır yeniden birini öldürmesini istemiyordum. Onun o hallerinden delicesine korkuyordum.

"Arda, yeniden olmaz."

Kafasını boynumdan kaldırdı ve kıpkırmızı güzel gözleriyle bana baktı. "Olmalı."

Elimin tersiyle gözlerimi sildim. "Sen yapma bari."

"Ben yapmalıyım."

Gözlerimi tekrar gözlerine diktim. Bu acı dayanılmazdı.

"Bende gelirim."

Sinirle kaşlarını çattı. "Asla olmaz."

Eğildim ve yüzüne sadece santimcikler kala durdum. Yakından bakınca, içinde kaybolmak istiyordum bu kahvelerin ama buna yenilmedim. "Ya bende gelirim, ya da eğer ki gidersen döndüğünde ben olmam."

Sinirle çattığı kaşları yavaşça eski hallerini aldı ve eğilip kulağımın altını öptü. "Ben katil olurken beni izlemeni istemiyorum."

Gözlerimi kapattım ve bende kulağının altını öpüp, dudaklarımı kulağına yaklaştırdım, "İzleyeceğimi kim söyledi?"

Geri çekildi ve soran gözlerle bana baktı. Kafamdaki planı iyice düşündüm ve parçaları yerine oturttum. Arda bunu asla kabul etmeyecekti.

Ama etmek zorundaydı.

vote vermeyi unutmayın!

SORUNLU AŞK ☠ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin