x6

6.5K 272 17
                                    

-6-

Roma Acorn- Emotionless

Evin içine girdiğimizde hiç beklemediğim bir karşılanmayla içeri alındık. Arda’nın neredeyse tüm arkabaları evin içinde gibiydi. Oysa sadece halası ve amcası vardı. Şey, birde onların kocaları ve çocukları. 

Kaç çocukları olduğunu kestiremiyordum. Hangisi hangisinin onu bile bilmiyordum. Sadece amcasının sekiz tane çocuğu vardı ve en küçüğü dört yaşındaydı onun bir büyüğü ise beş. En büyükleri ise on sekizdi. Tanrım, bunlar hiç durmamış mı?

Halasının ise dokuz çocuğu vardı. Halası yaşlı bir kadın olmasına ramen gayet genç ve zinde duruyordu. Yüzünde tek bir kırışıklık bile yoktu. Ama saçlarının beyazları onu yaşlı gösteriyordu.

Üst kata kocaman bir masa kurulmuştu. Neredeyse hepimizin iki katı daha kişi sığardı buraya. Esra annem misafir ağırlamayı her zaman sevdiğini söylemiştir zaten. Ama bu kadar çocuğu nereye sığdıracağını bilmiyordum.

Arda büyük yeğenleriyle okuma bölümünde konuşuyordu bense Kerem’le beraber mutfakta duruyordum. 

‘’Babanın yanına gitmeye ne dersin? Hem diğerleriyle de tanışırsın?’’ 

Kerem arkasını dönüp Arda’ya baktı. Onunda gözleri bir anlığına bizle buluştuğunda Kerem yüzünü buruşturup bana döndü. ‘’Yeni insanlarla tanışmak istemiyorum. Tanıdıklarım bana yetiyor zaten.’’

‘’Ah yapma, sana onlarla her zaman görüşüceksin demiyorum ki, sadece şimdilik kaynaşmayı denesen?’’ 

Gözlerini devirdi. ‘’Sadece senin için?’’ 

Sırıttım. ‘’Anlaştık.’’ 

Yanımdan uzaklaşırken Arda tekrar bana baktı ve sonra Kerem’e döndü. Çok büyük bir gururla oğlu olduğunu söylerken gülümsemeden edemedim. Acaba gerçekten kendi kanından bir öz oğlu olsun ister miydi ki? Elimi karnıma götürdüm ve ona baktım. Güldüğünü görmemle elimi karnıma bastırdım. Sadece dokuz ay eziyet çekecektim. Ama o dokuz ayın sonunda ikimizde mutlu olacaktık. Buna değer miydi ki?

‘’Eylül hanım?’’ 

Adımı duymamla arkamı döndüm. Hizmetli kız önümde durmuş bana sırıtıyordu. ‘’Ah üzgünüm canım seni görmedim. Bir sorun mu var?’’ 

Sırıttı. ‘’Esra hanım sizi yemek salonunda bekliyor efendim. Bir şey danışacakmış.’’ 

Gülümsedim ve teşekkür edip yanından ayrılarak merdivenlere yöneldim. Üst kata çıktığımda bembeyaz ve koskocaman bir masayla karşılaştım. Üzerlerinde birsürü soğuk yemek ve siyah porselenler duruyordu. Koyu mor peçeteler onları daha da hoş gösterirken Esra annem beni gördüğü gibi yanıma geldi ve hiç susmadan konuşmaya başladı. 

‘’Tatlım sence masa nasıl olmuş? Masanın yuvarlak oluşunu beğenmediysen kare masamızda var. Aynen bu büyüklükte. Ama eğer porselenleri beğenmediysen başka renklerimde var. Yemekler masadakiler bir de balık var. Başka ne yaptırabileceğimi bilemediğim için balık yaptırdım. Ama onu da beğenmediysen…’’

‘’Anne!’’ Omzuna dokunmamla sustu ve umutlu gözlerle bana baktı.  ‘’Sen herşeyi düşünmüşsün zaten. Üstelik herşey harika gözüküyor. Hiçbirşeyi değiştirme. Sadece bir sorun var.’’ 

‘’Neymiş o? Hemen düzelteyim.’’ 

Sırıttım. ‘’Evde çok çocuk var, nasıl misafir ağırlayacağız?’’ 

SORUNLU AŞK ☠ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin