Eren'in gözleri kapanıyordu,ölüyordu. Gözleri kapanmadan önce bir surat gördü. kanlar ve morluklar içindeki bu surat Eren'e bakıp ağlıyordu. Eren'e ağlayarak ''dur,kapatma gözlerini. Nolur kapatma ''. Eren gülerek gözlerini kapadı.
Uyandığında soğuk,çıplak ve üzeri örtüyle kapalıydı. Eren ''ne yani öldüm mü ben ? '' dedi. Eren morgtaydı. Morg geniş içeride bir sürü üzeri örtülü kadın erkek karışık hepsinin hareketsizce sedyede yattığı gri renkli duvarlarla - duvarlar metal - kaplı bir yerdi. Ayağa kalkmaya çalıştı ama canı acayip acıyordu. Göğsünde 10 cm çapında yarık vardı normaldi. Ama yara dikilmişti . Göğsünün ortasında kocaman ipler vücuduna girip girip çıkmıştı . Korkutucuydu. Destek alarak kalkmaya çalıştı ama çok canı acıyordu. Yarasından kanlar akıyordu - dikiş deliklerinden - .kapıya doğru duvardan destek alarak gitti. üşüyor,titriyor ve kanı akıyordu. Bir eli yarasında bir eli duvarda kapıya gitti. Kapıya tüm gücüyle yumruk attı. Ama kimse duymadı. 3-4 kere denedi ama duyan olmadı. Birden kapı açıldı. İçeri hemşire girmişti . Eren kapının açılmasıyla yere düştü ve küfür savurdu çünkü yarasının üzerine düşüp kanama hızlanmıştı.
Hemşire bir anda çığlık atıp irkildi. Sonuçta yerde çıplak 16 yaşlarında göğsünde dikişler ve kanlar içinde bir genç görmüştü. Birden Eren sinirli ve gözünden yaş gelerek '' bağırmada yardım et '' dedi. Doktorla hemşire Eren'i omuzlarından alıp sedyeye yatıracakken Eren '' yatırma havluyu belime sar ve böyle yürüt yaram acıyor '' dedi. Doktor onun yarasını ve acı dolu yüzünü görünce havluyu beline doladı ve kollarından destekleyerek morgtan çıktılar. Herkes şaşkın şaşkın Eren'e bakıyordu. Aslında normaldi. Eren'in 10 dikişinden 4 patlamıştı. Doktor Eren'i acile götürüyordu. acile vardıklarında hemen Eren'i bir yere oturtup dikişleri atacaktı. Lokal anestezi yapıp 4 tane patlayan dikişi tekrar dikti.
Eren'in hala canı yanıyordu. Ona bir ağrı keseci vurdu. Göğsündeki yaraya dikkat edince onun dün gelen kızı kurtarıp ölen genç olduğunu anladı. Çünkü yarasını o dikmişti. İlk başta niye anlamamıştı ki. Hemen annesinin ev adresini alıp birilerini gönderdi. Eren'se üzerinde örtülü bir şekilde oturup düşünüyordu. Sonuçta konuşmaları dinliyordu. 1 gündür ölüydü. Annesi, babası ve kurtardığı genç kızın geldiğini görünce mutlu olmuştu. Çünkü o yaşıyordu.
Annesi ona koşup sımsıkı sarıldı. Eren annesini itip onun gözyaşlarını sildi ve '' sarılma canım yanıyor '' dedi gülerek. Kurtardığı kızda ağlıyordu. Ayağı kalkıp kızın yanına gitti. Eren '' neden ağlıyorsun ? '' dedi. Kız ağlayarak '' s..s..sen b..be.benim yü..yüzümden ölmüştün '' dedi. Eren gülerek '' bak şuan hala hayattayım. Ağlama . Hem senin adın ne ''. Kız gözyaşlarını silerek '' Ariel Racin '' . Babası gözyaşını silerek '' hadi eve gidelim '' dedi. Eren kızararak sessiz bir şekilde '' baba çıplağım '' dedi. Babası gülerek '' ben eve gidip sana kıyafet alıp geleyim '' dedi ve çıkıp gitti. Annesi hala ağlıyordu , Ariel ağlamamak için kendini tutuyordu. Kırmızı mavi gözlü Eren, Ariel'in yanına oturdu. ''gözün neden kırmızı ve mavi '' dedi. Ariel Eren'in kulağına doğru gidip '' burada konuşmayalım '' dedi. Eren şaşırmıştı kendi kendine '' neden burada değil,nolacakti ki '' derken babası kıyafetlerle geldi. Mavi bir eşofman ,bir parmak arası kırmızı bir çift terlik ve sıfır kol bir yelek getirdi. Eren bu kıyafetleri canı acıya acıya giydi, arabaya binerek yola eve doğru yola çıktılar.
Eve vardıklarında Eren odasına gitti ve göğsündeki bandajla beraber yatağa yatıp güzelim bir uykuya daldı. Rüyasında bir kurultay gördü bir tarafı kıpkırmızı diğer tarafıda bembeyazdı. Sol kapıdan içeriye kırmızı kanatları olan biri girdi. Sağ kapıdan da beyaz tüylerle kaplı kanatları olan biri girdi. Bunlar melekler ve şeytanlardı. duyduğu tek şey ise hepsinin birden söylediği '' melezler kesin olarak öldürülecekler'' demeleriydi. sıçrayarak uyandı. Yarasına baktığında çoğunluğu iyileşmişti. Şaşırarak salona doğru yürüdü. Hepsi oturmuş sanki Eren'in uyanmasını bekliyorlardı. tüm perdeler kapalıydı ortada ise bir kitap vardı çok eski deri kapaklı bir kıtaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demon Hunter (Duraklatıldı)
FantasyÇok uzun yıllar önce iki ırkın savaşıyla dünya kaosa sürüklendi. Melekler ve şeytanlar arasındaki savaş 100 yılı aşkın süre devam etti. Savaşı durduran melek ve iblis kral aralarında barış antlaşması imzalandı. Ancak tek kural vardı ki, bir melekle...