Eren (titreyerek) : Hayır. Sadece onlar ölmüyor. Sen ve diğer ejderhalar hatta herkes benim yüzümden ölecekti. Ben ne yapacağımı bilemiyorum. Yardım etmelisin.
Mirmunlir : Eren neden bu kadar korkuyorsun ki. Gelecekteki şeyleri değiştirebilirsin.
Eren (ağlayarak) : Hayır. Yapamam. Ben güçlü değilim. Daha şeytanları bile yenemiyorken Gerard'ı mı yenecem hadi onu geçtim sizi nasıl kurtaracağım. Söylesene !
Mirmunlir (sakin bir şekilde) : Güçlenmelisin Eren. Bu seçimleri değişecek kadar güçlenmelisin.
Eren : Yapamam. Benim seçimlerin yüzünden sizler öleceksiniz ve ben sizi öldüreceğim. Benim yü-
Mirmunlir (bağırarak) : Eren sus artık. Kendine güvenmezsen bu görü gerçekleşecek. Eren seni güçlendirmeliyiz.
Eren ise kendinden umudu kesmişti. Onun yüzünden hepsi ölecekti. Aslında bunları gizlice dinleyen Alduin donakalmıştı. Cardinel doğruyu mu söylüyordu ? Erza onun yüzünden ölecek miydi ?
Alduin : Efendim sizi dinlediğim için kusura bakmayın ama Eren'e soracaklarım var.
Mirmunlir : Tamam. Sorabilirsin.
Alduin : Eren bu seçimin yüzünden Erza'yı öldüreceksin değil mi ?
Eren : Evet. Sadece o da değil sen, Mirmunlir hatta tüm herkesi öldüreceğim.
Alduin : Eren kendine neden güvenmiyorsun ? Bunu değiştirebileceğini neden inanmıyorsun ?
Eren : Daha 5 şeytanı öldürürken bile bu kadar ağır yaralanıyorsam Gerard'ı nasıl yeneceğim ? Hah söyler misin Alduin ?!
Alduin : Eren sen çıplak elle bu kadarını yendin. Bunu unutma. Bir şeytanı çıplak elle vurmak demek intihar demektir.
Eren : Ama ben... Ben yapamam. Gerard'ı yenemem. O bir tanrı.
Mirmunlir (bağırarak) : Sende bir melezsin. Eren kendine inanmalısın. Seni güçlendireceğiz.
Eren : Ben istemiyorum... Güçlenmek istemiyorum.
Alduin, Eren'e kuyruğuyla bir darbe vurdu ve bağırarak
Alduin : Eren ! Seni lanet melez ! Güçlenecksin. Benim kızım senin yüzünden ölürse seni ölmekten beter ederim. Eren güçlenmelisin yoksa Erza ve Ariel senin yüzünden ölecekler. Güçlen Eren.
Eren : Haklısın. Erza'nın ölmesine göz yumamam. Mirmunlir eğit beni.
Mirmunlir (gülerek) : Sonunda doğru seçimi yaptın. Gel benimle.
Eren kafasına sallayarak evet dedi. Alduin ise hala sinirliydi. Erza onun yüzünden ölebilirdi ama onun sayesinde kurtulabilirdi. Alduin, Eren'e inanmayı seçmişti. Erza ise onca yol boyunca yorulmuş iki gündür uyuyordu. Ariel ise hastalanmıştı. Aslında normaldi. Eren ise Mirmunlir'i takip ediyordu. İkisi yine yüksek bir dağa çıkıyordu. Aslında dağ o kadar yüksek değildi ama dağın tepesinden sürekli lavlar akıyor ve kükreme sesleri geliyordu. Ama Eren hala gördüğü görüyü düşünüyordu. Ya yapamazsa. Onları kurtaramazsa ne yapacaktı ? Mirmunlir ise melezi nasıl eğiteceğini düşünüyordu. Aklına bir fikir geldi. Eren fiziksel olarak vasat olsa da ona alevi öğretecekti. Düşmanlarına yaklaşmadan onları yenmeliydi. Sessizliği bozarak Mirmunlir ;
Mirmunlir : Eren sana alevleri öğreteceğim ama önce bir şeytanla dövüşmek için zırhın olmalı. Sana nadir olan bir şey varacağım. Ejderha derisinden yapılma zırhı vereceğim ama önce hak etmelisin. Seni Tanrı Ejder'e götürmeliyim. Çünkü bu zırh derimizden yapıldığı için çok sağlam olmasıyla birlikte senin içindeki güce bağlı olarak sana fiziksel güç verir. Bu zırhı elde etmek çok zordur. Bundan dolayı Tanrı Ejder'in eğitiminde hayatta kalmalısın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demon Hunter (Duraklatıldı)
FantasíaÇok uzun yıllar önce iki ırkın savaşıyla dünya kaosa sürüklendi. Melekler ve şeytanlar arasındaki savaş 100 yılı aşkın süre devam etti. Savaşı durduran melek ve iblis kral aralarında barış antlaşması imzalandı. Ancak tek kural vardı ki, bir melekle...