Erza yerde yığılmış beklerken Phoenix ona doğru geliyordu. Erza o an öleceğini hissetti. Ölümden önceki o hissin nasıl olduğunu anlamıştı. Phoenix Erza'ya yaklaşarak
Phoenix : İstersen gidebilirsin yada sevgili arkadaşçığın için ölebilirsin.
Erza (kararlı bir şekilde): Eren'i kurtaracağım. Seni yenip göz yaşını alacağım ve Eren'i iyileştireceğim.
Phoenix (gülerek) : Al sana göz yaşı!
Phoenix Erza'nın kolunu ısırıp koparmıştı. Erza ise hala kararlı bir şekilde Eren'i kurtaracağını söylüyordu. Phoenix Erza'nın kararlılığını hayran kalmıştı. Erza'nın bir kolunu daha kopardı. Erza kanlar içerisinde dururken Phoenix Erza'ya bakarak
Phoenix : Hala arkadaşını kurtarmak istiyor musun ?
Erza (bağırarak) : Evet. Onu kurtarmak istiyorum.
Phoenix iki kolu kopmuş olsa da hala arkadaşını kurtarmak istemesini takdir etmişti.
Phoenix : Testi geçtin. İlk önce seni iyileştireceğim ardından da arkadaşını. Beni ona götür.
Erza : Sonunda. Eren kurtulacak. Tamam seni ona götür-
derken kansız kalan Erza bayıldı. Phoenix onun yanına gitti ve göz yaşıyla iyileştirdi. Kopan kolları yanan derileri tekrar sıfırdan oluşmuştu. Erza uyandığında bir yuvanın içinde uyuyordu. Uyandığını gören Phoenix Erza'ya doğru giderek
Phoenix : Senin şu arkadaşın nerede ? Beni ona götür.
Erza : Birden kararını değiştirmene ne sebep oldu ?
Phoenix : Senin kararlılığın. Uğruna canını bile feda edebileceğin bir arkadaşını kurtarmam gerek. Haksız mıyım ?
Erza (gülümseyerek) :Ejderha kralın yanında.
Phoenix çarpılmışa dönmüştü. Ejderhaları hiç sevmiyordu ama yine de testi geçen Erza'yı göz yaşını vermeliydi.
Phoenix (istemeyerek) : Tamam bin sırtıma.
O sırada Eren ise ayaklanmış öldürün beni diyerek bağırıyordu. Tüm ejderhalar Eren'in bu vücutla hala nasıl yürüyebildiğini anlamaya çalışıyordu. Eren yarı çürümüş kan buharı içindeki vücudu ile
Eren : Alduin seni korkak. Öldürsene beni. Alduinnnnnn !
Alduin ise onu dinlemiyormuş gibi yapıyordu. Ariel ise hala ağlamalı kusmalı devam ediyordu. Ariel en sonunda yorgun düşüp bayıldı. Eren ise hala etrafta gezerek ''öldürün beni '' '' yanıyorum '' diye bağırıyordu. En sonunda Eren'de yorgun düşerek bayılmıştı. Alduin aklına bir fikir geldi. Eren'i yatağa bağlayıp ağzını kapatmışlardı. Eren yavaş yavaş ölüyordu. Vücudu, Eren her bayılışında daha da hızlı çürüyordu. Alduin içinden Erza'ya dua ediyordu.
Erza o sırada Phoenix'in sırtında ejderha bölgesine doğru uçuyordu. Phoenix içinden çok meraklı bir şekilde Erza'ya soru sordu.
Phoenix : Bu arkadaşın sırf efsaneden dolayı mı kurtarmak istiyorsun yoksa başka nedenlerin de var mı ?
Erza ( hafif kızararak) : Şey ben ona çok değer veriyorum. O nedense benim için çok önemli. Sanki o olmadan yaşayamam gibi hissediyorum.
Phoenix (gülerek) : Biz ona aşk diyoruz Erza. Sen o arkadaşına sırılsıklam aşıksın. Arkadaşın her kimse onunla konuşmak istiyorum.
Erza : Önce onu iyileştir sonra konuşursun.
Erza ejderha bölgesini gördüğünde çok mutluydu. Eren'i kurtarmıştı. Ama Eren ise şuan kalp atışı yok denecek kadar azalmış nefes alması zar zor hissediliyordu. Erza, Eren'i görünce ağlamaya başladı. Bıraktığı Eren'in vücudu böyle değildi. Kırmızı renkli eti, solmamış derisi ve kırmızı renkli buhar vardı ama şimdi eti siyahlaşmış, derisinin rengi solmuş ve siyah renkli buhar çıkıyordu. Eren ölümle burun burunaydı. Bunu gören Phoenix tiksinmişti. Phoenix içinden '' Bu o muydu ? Erza'nın değerli arkadaşı. Çocuğu öldürseler daha iyiydi be '' demişti. Phoenix'in orada olduğunu gören ejderha kral hem sinirlenmiş hem de sevinmişti. Sinirlenmesinin sebebi Phoenix'i hiç sevmemesi. Sevenmesi ise Eren kurtulacaktı. Phoenix'in etrafında dönen kırmızı alevden çemberler oluştu ve Eren'in içine doğru gönderdi. Eren ateşler içine girerken çığlıklar atarak bağırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demon Hunter (Duraklatıldı)
FantasíaÇok uzun yıllar önce iki ırkın savaşıyla dünya kaosa sürüklendi. Melekler ve şeytanlar arasındaki savaş 100 yılı aşkın süre devam etti. Savaşı durduran melek ve iblis kral aralarında barış antlaşması imzalandı. Ancak tek kural vardı ki, bir melekle...